Okullar rant için mi yıkılıyor?

Arif Anbar yazdı

29 Eylül 2017 10:06
A
a
Sütiş Eskişehir
Özellikle 15 yıllık AKP iktidarı süresince, Türk eğitim sisteminin ne denli içinin boşaltıldığını, bunun yanı sıra Atatürk ilke, devrim ve görüşlerinin aksine çağ dışı uygulamalarla eğitimde nasıl geriye gidişin başlatıldığını artık kabul etmeyen yoktur.
Öyle ki eğitimdeki bu garabeti, AKP’ye gönül vermiş üst düzey yöneticilerden dahi samimi sohbetlerde duyabiliyoruz.
Bir düşünün…
15 yıllık AKP iktidarı boyunca tam tamına altı milli eğitim bakanı değişti.
Aşağı yukarı, iki buçuk yılda bir bakan değiştirilmiş.
Sadece bu durum bile, eğitim sisteminin işleyişindeki büyük basiretsizliği ve hezeyanı bize net bir biçimde gösteriyor.
 
*
 
Yukarıda anlattıklarım, Türk eğitim sisteminin yapısı konusunda bir altlık olsun…
Bununla birlikte, Eskişehir’de yaşanan ve veliler ile duyarlı eğitimcilerin isyan ettikleri bazı konuları paylaşalım.
Aslında söz konusu temel problemleri, konunun uzmanı olan bir ismin ağzından sizlere aktaracağım.
Geçtiğimiz günlerde Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan’la bir araya geldik. Sohbet Alkan’la olunca, konu da eğitim oldu haliyle…
Alkan açtı ağzını yumdu gözünü…
 
*
 
Başkan Alkan şu an için Eskişehir’de en çok tartışılan eğitim konularını şu cümlelerle anlattı…
 
İMAM HATİP OKULLARI DAHİ ŞİKAYETÇİ
“Şimdi bize birçok veliden okullarda bağış adı altında para toplandığına dair şikayetler geliyor. Hatta bizim sendikamıza üye olmayan duyarlı eğitimcilerimizden bile gelen şikayetler var. Yani imam hatip okulları dahi şikayet ediyor bu yasa dışı bağış konusunda. Biz bu şikayetleri somut delillerle milli eğitime bildiriyoruz. Milli eğitim de, ‘Bakalım edelim’ diyor. Ancak bakan falan yok. Bütün girişimlerimiz sonuçsuz kalıyor.
 
 
 
BAKANLIK OKULLARA BÜTÇE AKTARAMIYOR
Milli Eğitim Bakanlığı okullarda para toplanmasının kesinlikle yasak olduğunu bildirmesine rağmen, İl Milli Eğitim Müdürlüğü neden bir şey yapamıyor peki? Bunun nedeni çok açık. Milli Eğitim Bakanlığı okullara bütçe aktaramıyor. Şu an bakanlığın yaptığı tek iş, personel maaşlarını ödemek. Bakanlık aslında algı oluşturmak için ‘para toplamak yasak’ diyor. Ancak para toplayan okullara müdahale etmiyor. ‘El altından toplayın, okullara bütçe aktaramıyorum’ demeye getiriyor. İşte bizim şikayetlerimiz bu nedenle maalesef sonuçsuz kalıyor.
 
MÜDÜRLERİN PARA TEZGAHI
Bir sorunda şu… Velilerden toplanan paraların nereye harcandığını bilemiyoruz. Okul müdürleri bunu saklamanın formülünü bulmuş. Müdür, okul aile birliği içerisinde yer alacak kişileri bizzat kendisi belirliyor. Finansman işlerini okul aile birliği yapıyor. Harcama kalemleri, paranın nasıl ve nereye harcanacağını da aile birliği hallediyor. Bu nedenle paranın nereye gittiği tam bir muamma. Hiçbir şekilde haberdar olamıyoruz. Mesela okul müdürlerinin odası bakan odası gibi olmuş. Nasıl olmuş ve neden olmuş bilemiyoruz. Yani okul aile birlikleri şu an asli görevlerini yapmıyor ya da yapamıyor. İşi gücü bu işler olmuş.
 
MESLEK LİSELERİNDE BÖLÜMLER KAPANIYOR
Tüm bunların yanı sıra meslek liselerimizin içi boşaltılıyor ve çoğu meslek lisemiz kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Mesela Atatürk Meslek Lisesi’nde döküm bölümü maalesef kapandı. Yine Atatürk Meslek Lisesi’nde matbaa bölümü bu yıl son mezunlarını verecek ve sonrasında yüksek ihtimalle kapanacak. Eskişehir’de bu örnekleri çoğaltabiliriz.
 
OKULLAR RANT İÇİN Mİ YIKILIYOR?
Tabi birde eğitimde rant sorunu yaşıyoruz son zamanlarda. 23 Nisan İlkokulu daha yeni yıkıldı. Yunus Emre Endüstri Meslek Lisesi kısmen yıkılacak. Ali Güven Turizm Otelcilik Lisesi yıkılacak. Kılıçoğlu Anadolu Lisesi yıkılacak. Melahat Ünügür İlkokulu yıkılabilir, bu okul hakkındaki rapor bekleniyor. Şimdi bu okulların yıkılma nedeni olarak, dayanıksız olması gösteriliyor. Bu okulları denetleyenler de milli eğitimdeki teknik öğretmenler. Düşünün bu alanda uzmanlaşmış denetimciler değil, teknik öğretmenler denetliyor okulları. Peki, öyle bile olsa okullara verilen yıkım kararının asıl gerekçesi, okulların dayanıksız olmaları mı? Bakın, iyi bakın, o okulların bulunduğu alanlar ciddi rant alanları. Bir de bu açıdan bakmak lazım.”
 
*
 
En başta özet halinde anlattığım Türkiye’deki eğitim garabetini, Eğitim Sen Şube Başkanı Faik Alkan’ın Eskişehir özelinde verdiği bu ciddi bilgiler tescillemiyor mu?
Soruyu siz cevaplayın…
 
 
 
Bir CHP’linin isyanı
 
26 Eylül 2017 Salı günü kaleme aldığım yazımın “Bir devir kapanıyor mu” başlıklı bölümünde, CHP’nin Büyükdere delege seçim sonuçlarını değerlendirmiştim. Bu yazı üzerine iletişime geçen CHP üyesi Nuray Mamuh kendisiyle ilgili bir konuyu açıklığa kavuşturmak istediğini söyleyerek başladı anlatmaya…
 
*
 
Mamuh’un anlattıklarını aynen aktarıyorum…
 
BİLGİM DIŞINDA ADIMI YAZMIŞLAR
“Ben bu seçimlerde pasif kalacağımı, aktif olmayacağımı bütün yakın arkadaşlarıma bildirmiştim. Her iki listeden de bana çeşitli teklifler geldi. Yönetim ve delegelik gibi teklifler… Ben de benimle görüşen herkese açık ve net olarak hiçbir yerde, hiçbir şekilde adımın görünmesini istemediğimi söyledim. Her iki liste içerisinde yer almak istemediğimi ilettim benimle görüşenlere. Fakat mavi liste, benim bilgim dışında benim adımı listeye yazmış. Şimdi her iki tarafa da laf anlatamıyorum. Listede adımı görenler, ‘Maviye destek verip neden inkar ediyorsun’ diyorlar.
 
PARTİLİLERİMİZİN SUÇLAMALARINDAN SIKILDIM
Ben şimdiye kadar hep Erman Gölet ekibiyle çalıştım. Duruşum ve çizgim hiç değişmedi. Ama bazı kırgınlıklarım tabii ki oldu. Ama karşı tarafa geçme gibi bir niyetim de, düşüncem de, hareketim de olmadı. Bu seçimlerde aktif olarak yer almayacağımı dile getirdiğim halde bilgim dışında mavi listeye yazılmamdan rahatsızlık duyduğumu herkes bilmeli. Partililerimiz tarafından şahsıma yapılan suçlama mesajlarından inanın sıkıldım artık. Kimi ‘sattı’ diyor, kimi ‘hem maviye çalışıp hem inkar ediyorsun’ diyor. Ben bunu hak etmiyorum, partimin yıllarca emekçiliğini yaptım ve yapmaya da devam ediyorum. Net duruşumu anlattım. Bunu herkes böyle bilsin.”
 
 
 
Ali Baş’a cevabım
 
Sakarya gazetesi Gazete Koordinatörü Ali Baş, geçtiğimiz günlerde “Fazla yazma başkan yaparlar” başlıklı bir yazı kaleme almıştı. Yazı bana dönük olduğu için cevap hakkımı kullanıyorum…
 
*
 
Dilerseniz Baş’ın yazısını bir hatırlayalım…
 
“CHP'nin delege seçimleri şenlikli geçti...
Fıkra sayılabilecek birçok olay yaşandı. 
Birçoğunu meslektaşım Arif Anbar'ın, köşesinden okudum...
İl başkanları, ağır toplar, akla hayale gelmeyecek işler yapmış!
Eskiden “Aman dikkat et şahit yazarlar” yollu deyimimiz vardı. Şimdi Anbar'a tavsiyem, “Aman dikkat CHP’yi fazla yazma! Listeye yazarlar, yönetici yaparlar!”
 
*
 
Ali Başa’a cevabım: “Hayatım boyunca hiçbir partiye üye olmadım. Şu an için de herhangi bir partiye üye olmayı kesinlikle düşünmüyorum. Herhangi bir partiye üye olsam dahi, böyle bir biat ve çanak düzeni içerisinde yönetici olmam söz konusu bile değil. Ayrıca kimse yönetici yapılmamalı, seçilmeli!”
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
ahmet lala 30 Eylül 2017 03:00

hangi okul yikildi ranta donustu.kiz lisesimi murat atilganmi neyse saymayayim.eskisehirde kac okul yikilip yenilendi iste bunun icin iki yakaniz bir araya gelmiyor.

0 0 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi