Öğretmen

24 Kasım 2016 09:15
A
a
Sütiş Eskişehir
Ne güzel bir kelimedir ÖĞRETMEN… Öğretmen yaşamımızın tüm alanlarında hayatımıza giren, duygu düşünce ve anlayışımızda yer eden, cefakar ve vefakar, çalışkan insan.
Öğretir, yol gösterir, düşünce ufkumuzu açar, eleştirir. Kendi ailesinden çok öğrencileri ile zaman geçirir. Kutsal bir meslektir. Çocuklarımızı gözü kapalı emanet edebileceğimiz, dürüstlükte örnek insan ÖĞRETMEN…
Eğitim ve öğretim kuralları ile o kadar fazla oynandı ki, veliler de, öğretmenler de, öğrenciler de belirsizlik içinde kaldı. Dersler ve içerikleri yazboz tahtasına döndü. Mustafa Kemal Atatürk deyişleri ve andımız bile hedef tahtasına kondu.
Pozitif bilimlere öncelik tanınması gerekir. Öğrenci araştırmacı ve sorgulayan olmalı. Deney yapmalı. Labaratuar kullanmalı. Ezbere dayalı sistem terk edilmeli. Şimdi hangi öğrenciye baksak, işin kolayına kaçıyor. Ellerinde birer tablet, okumadan, araştırma yapmadan hepsi özellikle oyun peşinde. Saatlerce oyun, evlerde oynanıyor. Gelişen sadece parmaklar… Öğrenciler dışarı çıktıkları zaman da kafelerde, çay bahçelerinde ve yine ellerinden düşürmedikleri mobil telefonları ile dedikodu ve oyun oynamada…
Orta öğretimde görev yapan öğretmenlerin işi çok zor. Öğrenciler nasılsa geçiyoruz. Sınıfta kalma gibi bir derdimiz yok ki anlayışındalar. Öğretmenleri ilgili birkaç öğrenci ile konuları işleyebiliyor. Kılık kıyafet serbest kalınca, fazla karışılmayınca talebeden çok her şeye benziyorlar.
Üniversite sayısı Türkiye’de inanılmaz boyutlara ulaştı. Orta öğretimden gelenler, aileleri eğer maddi açıdan da güçlülerse, çok rahat yerleşecek yer bulabiliyorlar. Pozitif bilimlere yönelik özel üniversiteler bir elin parmakları kadar. Varsa yoksa hukuk, işletme, iktisat, sosyal bilimler.
Sonra herkes devlet kapısına kapak atma peşinde. İş garantili, yaşam boyu yatma alanları… Özel sektörde torpile, bilgisizliğe ve yan gelip yatmaya yer yok ki!
Bu şartlar altında öğretmenlerimiz öğretme, öğrencilerimiz öğrenmeden, çaba göstermeden mezuniyet derdinde.
Eti senin, kemiği benim devrinden, maaş açısından yetersiz bırakılan, öğretim kurumlarında yeterince disiplin sağlayamayan, geçim derdinde yaşam sürdürmeye çalışan öğretmenler devrine geçtik.
Tüm ÖĞRETMENLERİMİZE sağlıklı, mutlu ve huzur içinde yaşam diliyorum. Yeni nesil öğretmenlerin eseri olacaktır da, yeter ki onlara gerçekten rahatlıkla hizmet sunabilecekleri ortam yaratılsın. Saygınlıklarına gölge düşürülmesin…
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi