Mahkemede yargıç kadına sormuş: “Evli misin? Kaç çocuğun var?” Kadın: “Evliyim. Osman adında on çocuğum var” deyince yargıç soruya devam etmiş: “On çocuğun adı da Osman mı?” Kadın “Evet” deyince yargıç gene sormuş: “Peki çocuklar oynarken nasıl çağırıyorsun?” Kadın gülümseyerek yanıt vermiş: “Ben yüksek sesle “Osman” deyince hepsi gelir.” Yargıç gene merak edip sormuş: “Peki yemeğe nasıl çağırırsın?” Kadın anlatmış: “Yüksek sesle bir kez “Osman yemek hazır. Haydi sofraya derim… Çocukların onu birden sofradaki yerlerini alırlar…” Yargıcın merakı gittikçe artar… “Peki” der: “İçlerinden yalnız birine bir şey söylemek istesen ne yaparsın?” Kadın gülerek yanıt verir: “O zaman onları soyadlarıyla çağırırım…”
--//--
“Karara uymuyorum… Saygı duymuyorum…” Bu sözler Cumhurbaşkanı sayın R. T. Erdoğan’a ait. Erdoğan tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül hakkında AYM’nin verdiği kararı böyle değerlendirip: “Bu olayın ifade özgürlüğü ile alakası yok. Karara uymuyor, saygı da duymuyorum. Basın mensubu yazılı görsel. Kalkacak her türlü hakareti yapacak. Biz de sessiz kalacağız…” demişti. İlginç değil mi? İktidar Partisi AKP ne diyecek bu gelişmelere? Sayın Erdoğan’ın: “Mahkeme kararlarına ben de saygı duymuyorum” sözlerine kimler nasıl yorum yapacak? Bekliyoruz…
--//--.
Köyün birinde yağmur duasına çıkılmış İmam önde köylüler arkada… Bir, iki... Derken üçüncü çıkışta da yağmur yağmayınca köylülerden biri imama çıkışmış: “Yahu hoca… Üç seferdir geliyoruz. Yağmur damlası düşmüyor. İnancın mı zayıf nedir?” İmam kızarak bu sözlere şöyle yanıt vermiş: “Ben inançsızım diyelim. Siz çok mu inançlısınız? Üç defadır geliyoruz. Kimsenin elinde şemsiye yok…”
--//--
Dün kahvede Es-Es tartışmasını dinledim. Daha önce maçı izlediklerini sandığım bu kişilerden bazıları suçu hocaya, bazıları da oyunculara buluyordu… Bunlardan biri dedi ki: “Boşuna tartışmayın beyler… İpi ucu baştan kaçtı. Onun için de toplamak mümkün değil.” Gerçekten de doğru… Es-Es’te “ipin ucu” kaçmış durumda… Kimisi “olur” diyor… Kimisi “olmaz”… Bekleyip göreceğiz…
“Olmazlar olura dönecek mi?”
Günlerin getirdiği
--Karara karşı gelmek--
“Anayasa Mahkemesi’nin kararını kabul etmek durumunda değilim. Saygı da duymuyorum…” Büyük tartışma yaratan bu sözler Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’a ait. Politik yorumcular “Cumhurbaşkanı en yüksek yargı organının kararına uymuyorum… Saygı duymuyorum” derse o ülkede büyük bir hukuksal sorun var demektir” diyorlar… İlginç değil mi?.. Yüksek Yargının kararı ile serbest bırakılan gazeteci Can Dündar ve Erdem Gül, anlaşılan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı son derece kızdırmış ki; Anayasa Mahkemesi’ne ağır sözler edebiliyor. Oysa yüce mahkemenin kararı, hem yurt içinde, hem de yurt dışında olumlu olarak yorumlanmıştı. “Bu karara uymuyorum… Saygı da duymuyorum” yorumunun yerine Cumhurbaşkanı “Uyuyorum… Saygı duyuyorum” dese daha olumlu olmaz mıydı? Unutmayalım… Ülkemizde huzur ve güvene ihtiyaç var. Bekleyip göreceğiz. Yaptığı açıklamalarla tepki toplayan Cumhurbaşkanı bundan sonra nasıl davranacak? Ülkenin birlik ve beraberliği için nasıl bir çizgi izleyecek?
--Cemal Okan Yüksel için--
Genç politikacı Cemal Okan Yüksel son günlerde CHP’de iyi bir çizgi yakaladı. Özellikle bildiği konularda güzel noktalara değiniyor, partililerin beğenisini alıyor. Okurumuz Cemal Okan Yüksel’in deve kuşu örneğini çok beğendiğini belirterek: “Yük taşımaya gelince kuşum… Uçmaya gelince deveyim” diyenlere sayın Cemal Okan Yüksel çok güzel bir örnek vermiş ve demiş ki: “İktidar partisi AKP’nin işleri de böyle… Telekom’a gelince serbest, otomobile gelince milli.” Bu tartışmanın nereye varacağını kestirmek zor. Cemal Okan Yüksel için olumlu mesajlar geliyor köşemize… Yüksel’in genç yaşına karşın TBMM’de en çok konuşan isim olduğunu belirten okurlarımız ”Kendisini kutluyor ve kolay gelsin diyoruz” diye konuşuyorlar…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...