Odunpazarı ve Tepebaşı teşkilatları kimin yanında?

MHP’de 3 Haziran’da yapılacak il seçim takvimi yaklaşıyor. Bugüne kadar üç isim resmi olarak adaylıklarını açıkladı. Hasan Gürbüz de önceki gün aday olduğunu basın toplantısı ile duyurdu. Hasan Gürbüz çok eski bir dostum. Kendisini yıllar önce Halk Eğitim Merkezi Müdürü iken tanımıştım. Uzun sürede Yunus Emre Kültür Merkezi’nin Müdürlüğünü yaptı.

Bu nedenle adaylık açıklamasını yapacağını öğrenince basın toplantısına gittim. Parti binasının içerisi dolmuş, partililer koridorlara taşmışlar. Beni görünce partililer yer verdi ve basın toplantısının yapılacağı salona girebildim. Bir baktım ki il başkanlığı için ismi geçen üç isim Hasan Hoca’ya desteğe gelmişler. Sonradan kendileriyle yapmış olduğum sohbette Hasan Gürbüz ile birleştiklerini öğrendim.

İl Başkanlığı için nabız yoklayan isimler Fatımatüzzehra Kıraç, Muammer Öztay, Oğuz Sever aday olmaktan vazgeçip Hasan Gürbüz’e destek verme kararı almışlar. Kendilerine neden vazgeçtiklerini sorduğumda,”Oyları bölmemek adına fedakarlık yaptık. Güçlerimizi birleştirdik. Bölücü değil, birleştirici olmak istedik” dediler.

Hasan Gürbüz’ün eli güçlenmiş. Baktığımda parti içerisinde tanıdığım pek çok önemli isimlerde Hasan Gürbüz’e destek vermeye gelmişler.

Aday olacak isimler arasında olan Mehmet Yeşil, İl Başkanı Suat Ülkütanır neyi bekliyorlar bilmiyorum ama, “Acaba vazmı geçtiler” diye geçirdim içimden. Kimseye de soramadım.

En çok Hayri Birdal’ın aday olup olmayacağını merak ediyordum. Söylenenler doğru ise aday olmaktan çekilmiş o da Hasan Gürbüz’e destek veriyormuş.

Eğer Mehmet Yeşil ile Suat Ülkütanır aday olmazlar ise, ben bugünden Hasan Gürbüz’ün seçimi kazanacağını tahmin ediyorum. Önceki günkü basın toplantısına katılanları gördükten sonra ve bazı parti büyüklerinin desteğini de aldığını bildiğimden dolayı tahmin ettiğimi yazıyorum.

Sadece bir şeyi merak ediyorum. MHP’nin Odunpazarı ve Tepebaşı İlçe teşkilatlarının ne başkanları, ne de yönetim kurulu üyelerini şimdiye kadar il başkanlığı için adaylığını açıklayanların yanlarında görmedim.

Yanlarında görünmeyerek “Biz tarafsızız. Seçim günü sandıkta karar vereceğiz”diye mi düşüyorlar, doğrusu merak ediyorum.

Adaylıklarını açıklayanların yanında görünmek, onlara destek verdikleri anlamına gelmez.

Ben Suat Ülkütanır ile Mehmet Yeşil’in, eğer delegelerden ve ilçelerden tam desteği bulamazlar ise aynı listede bulaşacaklarını sanıyorum.

 

 

 

Nebi Hatipoğlu ve Sanayi Odası seçimleri

 

Bir yıl öncesine kadar birileri Nebi Hatipoğlu’nu Eskişehirspor Kulübü Başkanlığına aday gösteriyorlardı. Hatta Halil Ünal ile konuşmadıkları, aralarının açık olduğunu yazanlar, söyleyenler vardı.

Ama ben Halil Ünal ile Nebi Hatipoğlu’nu son bir yıl içerisinde yan yana 4-5 kez gördüm. Duyduğum kadarıyla Halil Ünal, Nebi Hatipoğlu’nun işyerine gitmiş. Nebi Hatipoğlu da, Halil Ünal’ın işyerine gelmiş. Birlikte yemek yemiş, sohbet etmişler.

Nebi Hatipoğlu Salı günü Anemon Otel’de düzenlenen toplantı ile adaylığını açıkladı. Savaş Özaydemir ise eğer yasa değişmez ise hukuken aday olamıyor. O zaman yönetim kurulu içerisinden birisinin aday olmasını isteyecekmiş. İstekli var mı yok mu bilmiyorum. Ancak Savaş Özaydemir kendisi aday olamayacaksa yönetim kurulu içerisinde gizli bir oylama yaptırarak, herkesin bir isim yazmasını önerecek. Kim daha çok oy alır ise o kişi başkan adayı olarak desteklenecek.

Bugünden yönetimin içinden kimin aday olacağı belli değil. Yazılan isimler ise sadece, yapılacak olan oylama sonunda aday olma ihtimali ortaya çıkacak.

Hele bir seçim takvimi kesinleşsin bakalım. Ondan sonra kimler aday olacak göreceğiz.

 

 

 

GÜNÜN SÖZÜ:

 

Bir yıllık varlık istersen buğday, on yıllık varlık istersen ağaç, yüz yıllık varlık istersen insan yetiştir.

*-******

 

GÜNÜN FIKRASI:

 

Yatağın altı

 

Yaşlı doktor kasabayı terk etmek üzereyken yerine gelen genç doktoru almış hastalarını tanıştırmak üzere evden eve dolaştırmaya başlamış. İlk girdikleri evde bir kadın:

- "Doktorcuğum çok mide ağrısı çekiyorum" demiş. Eski doktor da;

- "Bence biraz fazla meyve yiyorsunuz da ondan" demiş. Dışarı çıktıkları vakit yeni doktor "Abi" demiş, "Kadını muayene bile etmeden nasıl böyle bir neticeye vardın ?"

Yaşlı doktor anlatmış: "Oğlum, numaradan gözlüğümü yere düşürdüm bir de baktım ki yatağın altı meyve kabukları ile dolu."

İkinci evdeki hastayı genç doktorun muayene etmesine karar vermişler. Bu evdeki kadın "Çok halsizim" deyince doktor

-"Belki de Kilise faaliyetleriniz sizi çok yoruyor, biraz ara verin" demiş.

Dışarı çıkmışlar yaşlı doktor genç doktora ;

-"Doğru söyledin" demiş. "Bu kadın kiliseden dışarı çıkmaz. Ama nasıl anladın?"

Genç doktor ;

- "Ben de çaktırmadan yatağın altına baktım ve kilisenin papazini gördüm".