Haydi Eskişehir'de de seçimleri iptal edelim" diyebilirler. Hatta şimdiden Odunpazarı’na atayacakları kayyumu belirlemelerinde de fayda olur.
İstanbul'da oy kullanma hakkı bulunan vatandaşların yol masraflarını karşılayacağını belirtti.
Hemen celallenmeyin öyle...
"Bunlar günde kaç tane çay içiyor? Hem söyleyin bakalım; çaylar iki şekerli mi geliyor, yoksa tek şekerli mi geliyor?" diyenler endişe etmesin.
Kurt bu işi kendi cebinden halledeceğini belirtti. Kendisini demokrasiye sahip çıktığı için tebrik ederiz. Gerçi Kazım Kurt düşmanları şimdi ortaya çıkıp, "Kazım Kurt yol masraflarını kendi cebinden ödeyeceğini belirtmiş olabilir. Ama bu bir şeyler olmadığı anlamına gelmez. Hiçbir şey olmasa bile, bir şeyler olmuştur. Ama biz fark edememişizdir.
İşte bunların seçimlerde hırsızlık yaptığının ispatı!..
"Haydi Eskişehir'de de seçimleri iptal edelim" diyebilirler. Hatta şimdiden Odunpazarı’na atayacakları kayyumu belirlemelerinde de fayda olur.
Üstelik – bildiğim kadarıyla – kayyum olmak için üniversite mezunu olmaya da gerek yok. Doğrusu 6 Mayıs'tan sonra beni hiçbir şey şaşırtmaz Türkiye'de. Hani Eskişehir'de seçimlerin iptal edileceğine inandığımdan değil. Ancak seçimler iptal edilmese bile, bir şeyler olabilir. Üstelik hiçbir şey olmasa bile bir şeyler olabilir. Sonuç olarak bir şeyler olması için hiçbir şeyin olmasına gerek yok ki!..
Dikkatli olmak lazım; devletin bekası söz konusu maazallah...
İyi ki avukatlar var
Türk Hukukunun ne durumda olduğunu bir kere daha anlatıp da moralinizi büsbütün bozmak istemiyorum. Fakat enseyi de karatmamak lazım. Hukuk sistemimizde arslanlar gibi dik duruş sergileyen avukatlarımız da var. Eskişehir Barosu da bu dik duruş yapanlar arasında bulunuyor. 6 Mayıs Operasyonu'ndan sonra demokrasiye sahip çıkan Eskişehir Barosu, alınan kararın hukuki bir altyapısının bulunmadığını, bu hâliyle kararın tamamen siyasi olduğunu ifade etmiş. Baro Başkanı Mustafa Elagöz YSK'nın aldığı kararın Türk Hukuk sistemine ağır bir darbe daha indirdiğini savunarak, "Yüksek seçim kurulu vermiş olduğu bu kararla her geçen gün güven kaybeden Türk Yargı sistemine bir darbe daha vurmuştur. Yargı makamlarının verdiği kararların öncelikle kamu vicdanında olumlu yer bulması gereklidir. YSK verdiği bu kararla ne yazık ki; kamu vicdanını sızlattığı gibi, baskıya boyun eğen, hukuku ve millet iradesini hiçe sayan, 1950 yılından bu yana süre gelen yapısına da zarar veren bir karara da imza atmıştır" ifadelerinde bulundu. Böyle 'cesur' açıklamaları çok özlemiştik. Sanatçıların sustuğu, işadamlarının sustuğu, sendikaların, gazetecilerin sustuğu bir ortamda, Türk Milleti'nin çıkarlarını savunan avukatların olduğunu görmek güzel bir şey. İyi ki avukatlar var; ya onlar da olmasaydı?..
Büyükerşen 'Ayar' çekmiş
Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, İstanbul Belediye seçimlerinin yapılacağı gün olan 23 Haziran'da tüm turistik alanların İstanbullulara kapalı olacağı belirtildi. Belediyenin sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, "23 Haziran Pazar günü Sazova Bilim Kültür Sanat Parkı, Kent Park ve Müzeler komplekslerimiz başta olmak üzere şehrimizdeki tüm turistlik alanlar İstanbul'dan gelen yurttaşlarımızın ziyaretine kapalıdır. Oylarınızı kullandıktan sonra sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağız" ifadelerine yer verildi. Bir anlamda Büyükerşen yönetimi İstanbullulara, "Ey İstanbullular. Gidip oyunuzu kullanın. Demokrasiye ve Milli İradeye sahip çıkın. 23 Haziran'da sizi Eskişehir'de görürsek, hiç hoş karşılanmazsınız. Adama zorla kalbinizi kırdırmayın" diye ayar çekmiş oldu.
Hüsnü Mahalli büyük konuşmasın
Odunpazarı Belediyesi'nin katkılarıyla kentimize gelen Gazeteci Hüsnü Mahalli'yi çok beğenirim. Aslen Suriye vatandaşı olan Mahalli, Türkleri bile kıskandıracak kelime haznesi ve akıcı Türkçesiyle önemli yorumlarda bulunmuş bir kişidir. Siyasi kehanetleri de çoğunlukla çıkmıştır. Mesela yıllar önce asrın liderimiz, "Bir hafta sonra Emevi Camii'nde Cuma namazımızı kılacağız" dediğinde Sayın Mahalli bunun imkansız olduğunu, İsrail – Amerika tarafından çıkarılan Suriye iç savaşının Esad yönetimini deviremeyeceğini söylemişti. Dedikleri aynen çıktı. Hüsnü Mahalli'nin bir diğer kehaneti de AK Parti Hükumetinin İstanbul seçimlerini iptal edeceği yönündeydi. Hafta sonu Hasan Polatkan Kültür Merkezi'nde konuşan Mahalli, YSK'nın İstanbul seçimlerini de iptal edeceğini öne sürmüştü. Bu konuda da – maalesef – haklı çıktığını gördük. Ancak Hüsnü Mahalli'nin kehanetlerinin hepsinin çıkıp çıkmayacağında o kadar emin değilim. Mesela kendisi 2023 yılında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekrem İmamoğlu'nun, Sayın Erdoğan karşısında aday olacağını belirtmiş. İlahi Hüsnü Mahalli... 2023'e kadar çok uzun bir süre var. Bugünden yarına yaşayacağımızın garantisini kim verebilir ki? Mesela Sayın Ekrem İmamoğlu'nun yediği bir baklavadan dolayı zehirlenmeyeceğini bilebilir miyiz? Veya bir ruh hastasının çıkıp da, "Ce Ha Pe'lidir" diyerek İmamoğlu'na ateş etmeyeceğini nereden bileceksiniz? 46 gün sonra yapılacak seçimlere bile kimin ömrünün yeteceğini yalnızca Allah bilir. Öyle değil mi ama?..