O makamı suistimal ettiler!

Hep ne diyorduk? Eskişehirspor’da her kafadan bir ses çıkıyor, diyorduk. Yöneticinin biri sosyal medyadan ansızın bir şey paylaşıyordu. Çok geçmeden başka bir yönetici o şeyi yalanlıyordu. İnanılmaz bir bilgi kirliliği oluşuyor, insan kime inanacağını şaşırıyordu. Dahası, ipini koparan, başkandan ya da yöneticilerin çoğundan habersiz tesislerde basın toplantısı yapıyordu; kafalar iyiden iyiye karışıyordu. Tüm bunlar sebebiyle kulübün kurumsal yapısı da zarar görüyordu. Başkan Mustafa Akgören’in gelmesiyle beraber bu sorun çözüldü. Nasıl mı? Akgören’in cevabı şöyle: “Basın sözcüsü makamını iptal ettik. Burada basın mensuplarına karşı bir tavır söz konusu değil. İptal ettik, çünkü önceden suistimal edilmiş bu makam. Bu makama gelmişken her gün gazetelere çıkmam lazım diye kulüpte her şeye  dair demeçler verdiler. Bundan dolayı bu makam boş bırakıldı. Sosyal medyayı da kullanmamaya karar verdik. Kulübün resmi sitesinden paylaşılacak her şey dedik. Prestij için bu da bir kriterdir. Hemfikir olduk. O günden beri kulüple ilgili sosyal medyayı kullanmıyoruz.”

Çılgınlıktan vazgeçin, barajı bitirin!

 
Önce, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç gündeme getirdi. Neydi o? 2016 yılında yapımına başlanan ancak hala bitirilemeyen Gündüzler Barajından bahsediyorum. Ataç, inceleme gezisi sırasında şöyle bir çağrıda bulunmuştu: “Yetkililere, muhtarlarımız ve halkımızla sesleniyoruz. Bu inşaatın süratle bitirilmesi tarım adına çok verimli olacak. Bu konuda devletin desteğini istiyoruz.” Fakat gelin görün ki, bu açıklamanın ardından bir ay geçmesine rağmen bir arpa boyu yol alınamadı. Geçtiğimiz günlerde, konuya ilişkin bir açıklama daha geldi. Barajı inceleyen CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, dört ay önce barajla ilgili bakana soru sorduğunu, cevabının ise yeni geldiğini ifade etti ve söz konusu cevabın tatmin etmediğini söyledi. Çünkü cevapta, barajın ne zaman biteceğine ilişkin bir bilgi yoktu! Bununla beraber Süllü, dedi ki: “Kanal İstanbul gibi çılgın rant projeleri yerine, halkın derdine derman olacak yarım kalan projelere ödenek yaratarak tamamlayın!”  

Refah içinde yaşamak için

 
Ülkemizin en önemli sorunlarından bir tanesi de işsizlik ve bu sorun, her yıl biraz daha büyüyor. Özellikle, ekonomik darboğaz içerisinde olduğumuz bu günlerde, işsizlik rakamlarımız, deyim yerindeyse “fırladı” diyebilirim. TÜİK'in açıkladığı verilere göre, işsiz sayısı 2019 Ocak ayında geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 259 bin kişi artarak 4 milyon 668 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 3,9 puanlık artış ile yüzde 14,7 seviyesinde gerçekleşti. İnanılır gibi değil! Bakın, dikkatinizi çekiyorum: Ülkemizde, son bir yılda, 1 milyon 259 bin kişi daha, işsiz kervanına katılmış vaziyette. Şimdi sıkı durun! TÜİK’in en son açıkladığı işsizlik istatistiki şu: İşsizlik, Ekim 2019 döneminde, önceki döneme göre yüzde 1,8’lik artışla yüzde 13,4 yükseldi. Sadece bu bile, ülkemizin ne kadar zor bir dönemden geçtiğini anlamaya yeter. Çare ise şu: Refah içinde yaşamak için; tam bağımsız bir ülke olmamız, üretmemiz, bilime önem vermemiz ve çağdaşlaşmamız lazım!  

Kızılay’ın bütçesi?

 
Türk Kızılay Eskişehir Şubesinin eski başkanı, pek de hazzettiğimiz bir isim değildi açıkçası. Nihayet değişti! Yeni başkan, Egemen Temizsoy oldu. Gelen gideni aratır mı diye kendi kendimize sormadık değil. Ancak görülüyor ki, Temizsoz, dokuz aylık görev süresi içerisinde ‘temiz’ iş çıkardı. Ve Kızılay’da görülmemiş bir şey yaptı; halka hesap verdi! Düzenlediği basın toplantısında şeffaflığa vurgu yaparak özetle şunları söyledi: “Adillik, ulaşılabilirlik misyonumuzdan şaşmadan herkese açık, her an göreve hazır Kızılay Eskişehir için çalışmaya devam edeceğiz.” Tabii Temizsoy, dokuz aylık görev süresi boyunca hangi hizmetleri yaptıklarını da detaylarıyla açıkladı; gıda yardımı, giysi yardımı, zekat yardımı, ilkyardım eğitimleri, öğrenim bursları, vesaire… Bu anlamda tebrik ediyorum. Fakat söz konusu açıklamada bir eksiklik gördüm. Eskişehir Kızılay’ın bütçesi açıklanmamış. Hangi kaleme kaç para harcandığı açıklanmamış. Şu an kasada kaç para olduğu açıklanmamış. Borcun olup olmadığı açıklanmamış. Şeffaflık deyince, insanın aklına önce bunlar geliyor!  

Buğra’yı yaşatalım

 
Eskişehir’de yaşayan Buğra Kara’ya, Ağustos ayında Lösemi teşhisi konuldu. Teşhisin ardından Kara, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Hematoloji Kliniği’nde tedavi görmeye başladı. Yaklaşık 6 aydır tedavi gören gencin babası Murat Kara ise, çalışanı olduğu Tepebaşı Belediyesi’nden izin alarak oğlu için donör arayışına başladı. ‘İlik bağışı kampanyası’ başlatan baba, ‘ne kadar bağışçı o kadar çok şans’ sloganıyla vatandaşlardan sadece birkaç dakikalarını ayırarak ilik testi yaptırmalarını istiyor. Buğra Kara, 19 yaşında ve yaşamak istiyor. Yaşayabilmesi için ise tek şansı var, uygun bir donör bulmak. İşte, bu donör, belki de sizsiniz. O nedenle yaşamak isteyen Kara’ya yardım edelim; en yakın Kızılay kan merkezine gidip müracaatımızı yapalım.  

Sarar gururlandırdı

 
Resmi Gazete’nin 6 Haziran 2017 tarihli nüshasında yayınlanan Elektronik Ticarette Güven Damgası Hakkında Tebliğ ile e-ticaret siteleri için yeni bir sisteme geçildi. Bu kapsamda internet kullanıcılarının çevrim içi alışveriş yapmalarının önündeki başlıca engellerden olan güvenlik, gizlilik ve hizmet kalitesi konularında yaşanan endişelerin giderilmesi, sitelere verilen Güven Damgası ile giderildi. Bu noktada bakanlık tarafından yetkilendirilen TOBB, her sene yalnızda 12 şirkete Güven Damgası vermeye başladı. Bu yıl güven damgası verilen şirketlerden bir tanesi de Sarar oldu! Konuya ilişkin açıklama yapan Emre Sarar, “Türkiye’de internette güvenliğin adresi ve güven damgasını alan 12 şirketten birisi olan Sarar, bir kez daha güvenli alışverişin adresi ve dünya markası olduğunu tescillemiştir” dedi. Ne diyelim? Gurur duyduk!  

Metin Saraç teşhisi koydu!

 
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) ve Eskişehir Sanayi Odası (ESO) tarafından yapılan ‘İstişare Toplantıları’nın 2020 yılı ilk toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda yeni yatırım stratejileri, demiryolu ile limanlara bağlantının Eskişehir’e etkisi, Yüksek Hızlı Tren setlerinin şehirde üretilmesinin avantajları gibi konular görüşüldü. Bu ve bunun gibi toplantıların yapılmasını önemli buluyorum. Ancak şehre katkısı olup olmadığı konusunda şüphelerim var. Çünkü bu toplantılar, yıllardır başka başka kurumlar tarafından yapılıyor, hep aynı sorunlar üzerine konuşuluyor, ancak bir arpa boyu yol alınamıyor. Aslında bunun nedenini, EOSB tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan bir basın toplantısında, yine EOSB Başkan Vekili Metin Saraç açıkladı. Dedi ki Saraç: “YHT setlerinin yapımı ve liman bağlantısı gibi sorunlarımızın nedeni lobi eksikliğinden ve şehrimizin siyaseten güçlü olmamasından kaynaklanıyor. Ayrıca adil yargı, güçlü demokrasi ve güçlü eğitim, yabancı yatırımcıları çekmek için önemli unsurlar.” Metin Saraç’ı, cesurca yaptığı özeleştiri nedeniyle kutluyorum.   

Öğretmenlerin psikolojik sağlığı

 
Her ne kadar kadına şiddet olayları konuşulsa da, şiddetin türü sadece kadınla sınırlı kalmıyor. Toplumumuzda ciddi bir bunalım hali söz konusu ve şiddet, her alana yayılmış durumda. Mesela Eğitim… Bakın, geçtiğimiz günlerde Eskişehir’deki Orhangazi Ortaokulu’nda eğitim alan bir kaynaştırma öğrencisi, öğretmeni tarafından şiddete maruz kaldı. Yine geçtiğimiz günlerde komşumuz Bilecik’te yer alan bir anaokulunda, ikiz olan iki kaynaştırma öğrencisi sandalyeye bağlandı, deyim yerindeyse işkenceye uğradı! Yani, olacak şey değil ama oluyor işte. Nedeni ne olursa olsun, şiddet çözüm değildir. Kaldı ki şiddete maruz kalan çocuklar, ‘özel’ çocuklar. Ağızları var, dilleri yok. Öğretmenler onlara daha özenli yaklaşacak ki, topluma kazandırılabilsinler. Son söz: Şiddet uyguladığı iddia edilen öğretmenlere soruşturma açıldı. Ek olarak psikolojik sağlıklarına da bakılmalı!

FOTOĞRAFIN DİLİ OLSA 

CHP Parti Meclis Üyesi Prof. Dr. Gaye Usluer: Arkadaşlar, çok kritik bir süreçten geçiyoruz. İktidar olacağımıza inanıyoruz. Ancak bu süreçte rica ediyorum kullandığımız ifadelere dikkat edelim. Hiçbir yanlış anlaşılmaya fırsat vermeyelim.
CHP Eskişehir Milletvekili Dr. Jale Nur Süllü: Şimdi bu söylediklerini üzerime alınsam mı, alınmasam mı, bilemedim…

BİR TWEET

HARUN KARACAN
Dev bir proje daha hayata geçiyor. Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ülkemizi enerji merkezi haline getirecek olan TÜRKAKIM Projesi hayata geçti. Vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun. 

AFİŞ

ORADA OLMAYAN ADAM

2002’de vizyona giren ABD yapımı film, 1949 yazında geçiyor ve Küçük bir Kuzey California kasabası olan Santa Rosa’da berberlik yapan Ed Crane’in hikayesini anlatıyor. Yaşantısından hiç memnun olmayan bir adam olan Ed, karısı Doris’in kendisine sadık olmadığını ve çalıştığı mağazanın müdürüyle birlikte olduğunu fark ettikten sonra, ortaya bir şantaj yapma fırsatı çıktığını ve böylece hayatını değiştirebileceğini hesap ederek müdürden 10 bin dolar koparıyor. Ancak yaptığı plan geri tepiyor ve adam öldürmeye dek giden yolda çok daha karanlık sırlarla karşı karşıya geliyor. Yönetmenliğini Joel Coen’in yaptığı filmin oyuncuları ise; Peter Schrum, Billy Bob Thornton, Frances McDormand olarak karşımıza çıkıyor. 

DÜNYA İNSANLARI

Fotoğraf: Yevgeny Khaldei/1945
İkinci Dünya Savaşı’nda, Almanya’nın düştüğü an. İki Sovyet askeri olan Raqymzhan Qoshqarbaev ve Georgij Bulatov, Berlin’deki Reichstag binasına Sovyetler Birliği bayrağını dikiyor…
 

KARİKATÜR

Myung Lae Nam