7 Eylül 2017 tarihli
“CHP’li üyelere dev hizmet!” başlıklı yazımda, Odunpazarı ilçe delege seçim görevlilerinin neredeyse tümünün,
Odunpazarı Belediyesi’nin personeli olduğunu yazmış, bu durumun seçim güvenliği ve adaleti bakımından uygun olmadığı eleştirisinde bulunmuştum.
*
Odunpazarı Belediye Başkanı
Kazım Kurt, geçtiğimiz günlerde ES TV’de Sadi Seda’nın sorularını yanıtladı
Seda, programın bir bölümünde bu konuyu Kazım Kurt’a yöneltti ve değerlendirmesini istedi.
Kurt ise konuya ilişkin değerlendirme yapmak yerine,
“Tepebaşı’nda nasılmış? Ona da baksın o arkadaş” şeklinde konuşarak konuyu geçiştirdi.
*
Şu ana kadar Tepebaşı ilçesindeki 13 mahallede yapılan delege seçimini Kazım Kurt için inceledim.
Kurt, ekibi tarafından bilgilendirilmemiş olacak ki, Odunpazarı’nda yaşananlar, Tepebaşı’nda da yaşanıyormuş gibi bir
algı oluşturmaya çalıştı yayında.
*
İşte CHP Tepebaşı ilçesinde 13 mahallede yapılan delege seçimlerinde görevli olan kişilerin isimleri:
-Ertuğrulgazi: Ömer Serin
-Uluönder: Ali Ay
-Şarhöyük: Kıymet Özdamar
-Işıklar: Nigar Aydoğan
-Merkez Yeni: Sinan Gül
-Mustafa Kemal Paşa: İbrahim Demir
-Şeker: Erkut Çakar
-Fevziçakmak: Kıymet Özdamar
-Çamlıca: Özgür Karaman
-Esentepe: Ferhan Battal
-Hacı Ali Bey: Ozan Gölet
-Hayriye: Özgür Karaman
-İhsaniye: Ferhan Battal
*
Bu isimlerden yalnızca Ali Ay
Tepebaşı Belediyesi’nde çalışıyor.
Böylelikle Kurt’un,
“Odunpazarı örgütünün yaptığını Tepebaşı örgütü de yapıyor” şeklinde yaratmaya çalıştığı algının temelinin ne kadar zayıf olduğu görülüyor.
*
Merak etmesin, Sayın Kurt’u ihmal etmeyeceğim.
Delege seçimlerinin sonuna kadar Tepebaşı’ndaki seçim görevlilerini takip edip kendisini bilgilendireceğim.
*
Evet, Sayın Kurt…
Başka sorunuz?
Figen Kahya’nın erdemi
Önceki gün kaleme aldığım,
“Fotoğraf” başlıklı yazımda, CHP İl Kadın Kolları Başkanı
Figen Kahya’nın İnstagram’da paylaştığı bir fotoğraf üzerine yorum yapmış ve Kahya’yı eleştirmiştim.
*
2Eylül gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Hakkı Kutlu, söz konusu yazıma eleştiride bulunmuş ve üzüldüğünü ifade etmiş.
Kutlu’nun yazısını okuduğunuzu düşünerek
“tırnak” açmıyorum.
Ancak
değerli ve
yapıcı eleştirisi için kendisine çok
teşekkür ediyorum.
*
“Fotoğraf” konusunu biraz daha açmanın faydalı olduğunu düşünüyorum…
Tabii ki insan gülmeli, eğlenmeli, türlü türlü muziplikler yapabilmeli.
Hatta çılgınlık denebilecek sıra dışı şeyler deneyen insanlara bayıldığımı söyleyebilirim.
*
Ancak…
Söz konusu çılgın eylemleri
kamuoyuyla paylaşırken oldukça
dikkat edilmeli.
Hele ki paylaşan kişi, ciddi bir örgütün temsilcisiyse, bir adım dahi atacağı zaman iki kere düşünmeli.
“Bu benim kişisel sayfam, istediğimi yaparım, kimseyi de ilgilendirmez” mantığı, kişinin temsil ettiği ve temsil etmek istediği kitleleri kale almaz bir mantıktır.
Örgüt temsilcisi, her anlamda, temsil ettiği kitlenin hizmetkarıdır, temsil etmeyi istediği diğer kitleleri de, hizmetkarı olacağına
ikna etmek gibi bir görevi vardır.
*
CHP,
yüzde 20-25 bandında bir parti.
Yani geriye kalan
yüzde 75-80’lik bir seçmenin oyuna da talip olan bir parti.
O zaman bu partinin öncüleri, sadece kemik seçmeni düşünerek değil, Türkiye’nin ve yöneticilik yaptığı şehrin tüm kitlelerini dikkate alarak, tam bir profesyonellik içerisinde tavrını ortaya koymalıdır.
Siyaset, örgüt, iletişim, itibar ve marka yönetimi gibi bilimsel kavramların farkına varmalı, yaşadığımız toplumun duruşu ve ihtiyaçları doğrultusunda hareket etmelidir.
İşte o fotoğraf ve fotoğrafın altına yapılan yorumla anlatmaya çalıştığım budur.
*
Kaldı ki Figen Kahya, durumun farkına varmış ve söz konusu fotoğrafı kaldırmış.
Temsil ettiği örgütün menfaatlerinin, ülke menfaatleri olduğunu bilen bir siyasetçinin yapması gereken de budur.
*
Hata yapılır.
Hatadan dönmek ise büyük bir
erdemdir.
Bu erdemli davranışından dolayı Kahya’yı tebrik ediyorum.
“Okullara anne eli değsin” gibi öneriler ve projelerinin de devamının gelmesini diliyorum.