Nuray Akçasoy'a göre Eskişehir'in en büyük sorunu...

Arif Anbar yazdı

10 Ekim 2017 09:27
A
a
Sütiş Eskişehir
Hatırlarsınız…
Geçtiğimiz haftalarda Eskişehir Kent Konseyi Başkanı Nuray Akçasoy’la bir söyleşi gerçekleştirmiş, kentimizde kurulması planlanan kömürlü termik santral meselesine ilişkin değerlendirmelerini aktarmıştım.
Tabi söyleşide sadece santral meselesini konuşmadık.
Aslında en az santral kadar önemli bir konuyu masaya yatırdık.
 
*
 
Akçasoy’a, şöyle bir soru yöneltmiştim: “Sizce Eskişehir’in en büyük sorunu nedir?”
Akçasoy’un konuya ilişkin görüşlerini yoğun gündemimiz nedeniyle biraz gecikmeli de olsa bugün aktaracağım.
 
*
 
KURUMLARARASI DİYALOG EKSİKLİĞİ
Akçasoy’a göre Eskişehir’in en büyük problemi kurumlararası diyalog eksikliği. Bakalım Akçasoy bu konuda ne söylemiş...
 
“Kurumlararası diyalogun sağlam olduğu şehirler çok daha ileri gidebiliyorlar. Yatırımlar hızlanabiliyor, teşvikler artabiliyor… Şimdi bu diyalog eksikliği yüzünden Eskişehir niye kaybetsin? Eskişehir, şu tren yolunun bile yer altına alınamamasının acısını çekiyor. Yine şehrimizin ortasından geçen bir trenimiz var en basiti. Hep bunlar diyalog eksiklikleri. Halbuki dert anlatma çabasıyla, art niyetten uzak iyi niyetle bir araya gelme çabası, hepimizin faydasına olacak.”
 
*
 
TRAMVAYLARI ARTTIRMA ÇABAMIZ VAR
Kent Konseyi Başkanı, diyalog eksikliğinin yol açtığı en büyük iki problemi de sıraladı.
İlki trafik sorunu.
Birlikte okuyalım… 
 
“Trafik çok ayaklı bir sorun aslında. Gün geçtikçe araç sayımız artıyor mu, artıyor. Ama merkeze çok araç sokmama çabamız var mı, var. Doğrusu da bu. Dünyada yöntem bu. Toplu taşımayı arttırmak doğru mudur, doğrudur. Biz yıllardır neyle uğraşıyoruz? Lastik tekerli araçları şehir merkezine az indirebilmek için uğraşıyoruz. Onun için tramvaylarımız var ve tramvayları daha da arttırma çabamız var. Doğrusu da bu. Dünya da böyle kurtulmuş.
 
TRAFİK KONUSUNDA VATANDAŞA UYARI
Bu işte öncelikle emniyet, sonrasında yerel yönetimler ve vatandaş ayağı var. Biz hep vatandaş ayağını atlıyoruz. Aslında vatandaş olarak bizde de sorun var. Biz istiyoruz ki hala eski yöntemle istediğimiz yere arabamızı bir koyuverelim. Beş dakika koyuverelim. İkinci parkı da yapalım. Hatta bir karpuz alabilmek için üçüncü parkı da yapalım. Ve de hiç düşünmeyelim ki bu insanlar buradan nasıl geçecek? Engellileri düşünmeyelim, engellilerin alanlarına park edelim. Bisikletlileri düşünmeyelim, bisikletlilerin alanlarına park edelim. Yayalarımızı düşünmeyelim, yaya geçitlerine göz göre göre park edelim. Sonra da diyelim ki trafik sıkışıyor. Biraz vatandaşa da görev düşüyor.
 
EMNİYETİN ÇABA HARCAMASI LAZIM
Kurallara tam uyulması lazım. Emniyetin bu kurallara uyulup uyulmadığını tam kontrol etmesi lazım. Ceza caydırıcı yöntem mi? Yöntem ama ceza kesilir durur. İnsanların daha duyarlı olması lazım. Ama yine de emniyetin kendi tedbirlerini alması lazım. Her Cuma-Cumartesi bağlar caddesinde oluşan ikinci park, caddeyi mahvediyor. E şimdi bunu hepimiz görüyoruz. O zaman hem emniyetin hem de vatandaşın, bizlerin çaba harcaması lazım.”
 
*
 
SANAYİ ÇARŞISI VE ÇEVRE DÜZENLEMESİ
Akçasoy son olarak Ankara’dan Eskişehir’e giriş görüntüsünden şikayetçi oldu ve konuyu şöyle anlattı: “Ankara’dan Eskişehir’e giriş görüntüsü çok kötü. Hem sanayi çarşısı berbat görünüyor, hem karayolları bir çevre düzenlemesi yapmıyor. İyi bir çevre düzenlemesiyle birlikte görüntümüz düzeltilebilir. Şimdi orada bir köprü de var, rezalet bir durumda orası.
 
*
 
Dilerseniz Akçasoy’dan sonra bir iki kelam da ben edeyim.
Açıklamalarından yola çıkarak Akçasoy; hem diyalog, hem trafik, hem de görüntü kirliliği sorunlarını, belediyelerden tamamıyla sıyıran bir tavır içerisine girdi.
Akçasoy’a göre söz konusu problemlerin suçluları; emniyet, vatandaş, karayolları ve iktidar partisi.
Yok, öyle bir şey!
Bu problemlerin doğmasında belediyeler de en az emniyet, vatandaş, karayolları ve iktidar partisi kadar suçludur.
Akçasoy diyalogdan bahsediyor ama diyalog, tarafsız ve samimi olabilmekten geçiyor.
Şimdi, belediyeleri tüm sorunlardan sıyırıp suçun tamamını başka başka kurumların üstüne atarsanız, sağlıklı bir diyalog söz konusu olur mu?
Tabii ki olmaz.
 
*
 
Akçasoy’a çarşıdaki trafik keşmekeşiyle ilgili tek bir şey soracağım ve konuyu kapatacağım…
Üniversite Caddesine, Kızılcıklı’yla İsmet İnönü Caddesinin kesişimine ve Doğruer Sokak’a, hangi akla hizmet koca koca AVM’ler yapıldı ve bu AVM’lerin yapımına kimler izin verdi?
 
 
 
Büyükerşen ne yapmak istiyor?
 
Geçtiğimiz günlerde Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk Eskişehir’deydi.
Eskişehir’e gelip de, hatırı sayılır bir tanışıklığı olan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’le görüşmeden olmazdı tabii ki.
Büyükerşen Öztürk’e yaptığı açıklamasında özetle, “Cumhurbaşkanlığına aday değilim, Kemal Kılıçdaroğlu aday olmalı” diyor.
Ben bu tavırdan şunu çıkarıyorum…
Büyükerşen aday olmak istiyor ve 2019’a kadar bu konuda ciddi adımlar atacak.
Ancak erken tartışılmak ve yıpranmak istemiyor.
Kılıçdaroğlu’nun ismini öne sürerek algıyı onun üstünden yıkmak istiyor.
Buradan yola çıkarak şu soruyu sorabiliriz: Büyükerşen, “Ben tartışılıp yıpranacağıma Kılıçdaroğlu tartışılıp yıpransın, bu benim daha çok işime gelir” diye düşünüyor olabilir mi?
 
*
 
Konu açılmışken…
Büyükerşen’in geçen hafta katıldığı ve bu köşede değerlendirdiğimiz CHP grup toplantısına bir kez daha değinelim.
Sanıyorum Büyükerşen, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’yla özel görüşmesinde Cumhurbaşkanlığı konusunda küçük bir ağız yoklaması yaptı.
Büyükerşen’in Saygı Öztürk’e yaptığı açıklama, o görüşmenin bir yansıması olabilir diye düşünüyorum.
Ve yine Kılıçdaroğlu-Büyükerşen görüşmesine ilişkin bir soru daha sorup bitiriyorum: “Büyükerşen CHP lideriyle yaptığı özel görüşme sırasında, Cemal Okan Yüksel’in grup başkanvekilliği adaylığı konusunda da, Yüksel’e destek niteliğinde bir konuşma yapmış olabilir mi?     
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
seren seren 3 Haziran 2018 16:45

Şehir içine araç sokmamanın formüllerinden biri de , şehir içinde çok katlı bina yapılmaması. Şehir içinde ki yapılara 10 ar 18 er kat izni vererek mi trafiği çözeceksiniz? Önce imar planını yapın da, sonra trafiği çözün, 20 yıldır plan yok !!!

0 0 Cevap Yaz
Keriman Tevhit Ertuğrul 10 Ekim 2017 10:59

Yetkim olsa ,şehir içerisinde ÖZEL OTOYU yasaklarım. Sanki hepimiz annemizin karnından arabayla doğduk.Bir ailede 3-4 araba olabiliyor...Arabalar kaldırımlarda,yayalar yollarda... Uzman kişiler,çözüm bulabilirler. Tepkiyi göze almak gerekiyor... Keriman Tevhit Ertuğrul

0 1 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi