Takvimler 19 Haziran 1965’ i gösteriyordu…
Ekonomik koşulların olanca zorluklarını yaşayan bu mütevazı kentin önde gelen isimleri bir süredir yaptıkları önemli bir çalışmanın nihayet sonuna gelmişlerdi…
Ve kurucu heyetin günler, haftalar boyu süren çalışmalarının sonucunu ilk Başkan “Aziz Bolel”, türlü bürokratik ve ekonomik zorlukları da vurgulayan konuşmasında tüm dünyaya şöyle ilan ediyordu; “Her şeye rağmen Eskişehirspor kurulmuştur!..”
Çok kısa sürede Porsuk kenarında açan gelincik çiçeği, henüz emekleme evresini atlatamayan futbolumuzun Anadolu’ da ki sesi, rengi, futboldaki soylu bir direnişin bir dik duruşun simgesi haline geldi...
Birçok Anadolu takımı “Eskişehirspor” u model alarak kırmızı şimşeklerin başlattığı futbol devriminin takipçisi oldu…
O isimsiz kahramanlar profesyonel liglerin arenasına ilk kez çıktıklarında hepsi gençlik merdivenin basamaklarına yeni adım atmışlardı...
Formalarının onuru ve sorumluluğu onların genç omuzlarına hiç ağır gelmedi. O genç yürekleriyle başarıya inandılar, birbirlerine kenetlendiler...
Sezon sona erdiğinde inanılmazı başarmışlar ellerinde büyük bir kupayla her biri Anadolu’daki futbol devriminin unutulmaz savaşçıları olarak gönül doruklarına tırmanmışlardı…
Bu tarifsiz sevda bu güne kadar nasıl büyüyerek geldiyse ve hala o yılların muhteşem futbolunu unutamıyorsak, anılarımızın en değerli köşeleri onların zaferleriyle doluysa, ve en önemlisi bu gün ülkenin her köşesinde “ESES” rüzgârları esiyorsa bu büyük sevdanın destansı öyküsünü yazanlara en azından kocaman bir teşekkür ve şükran borcumuz olmalı…
Adı golle özdeşleşen “Fethi’leri, Nihat’ ları, Ender’ler” i…
Modern futbolun büyük ustaları “Kamuran’ ları, Vahap’ ları, Koko Burhan’ ları…”
Her biri istikrar anıtı olan defansımızın unutulmazları “İsmailleri, İlhanları, Necdetleri, Süreyyaları, Abdurrahmanları…”
Ve onlar üzerinde büyük emekleri olan hocalarımız “Abdullah Matay ve Abdullah Gegiç” ten, taraftarlık bilincinin temelini atan “Amigo Orhan” a kadar…
Ve kurucu başkanımız “Aziz Bolel” den günümüze değin bütün başkanlarımızı, yöneticilerimizi emeği geçen futbolcularımızı, ebediyete intikal edenler başta olmak üzere her birini 48. Kuruluş yılında sevgi, saygı ve şükranla anıyoruz…
Ne mutlu ki; zaman zaman tökezlese de, düşse de her defasında ayağa kalkmayı başaran “Eskişehirspor” bu tarihi ve şanlı mirasa layık olarak dikenli ve mayınlı bu yolda, elinde fair-play bayrağı, yüreğinde “1965 ruhuyla” tüm hedeflere başarıyla yürüyecektir…
Ve 19 Haziran 1965 günü yaptığı o tarihi konuşmanın sonunda “Aziz Bolel” in dudaklarından dökülen şu tümceler hala kulaklarımızda yankılanıyor;
“Eskişehirspor, Eskişehir’ e forması ile renk, başarıları ile ahenk, şutları ile hareket, şöhreti ile bereket getirecektir!..”