Neşter ve Madalya…

Son derece önemli olan bu etkinliğe popüler kültürün ve sansasyonel haberlerin peşinde koşan medyamız ne yazık ki yeterli ilgiyi göstermemiş,   ata sporumuz olan güreşin yakın tarihinin konuşulduğu bu güzel etkinlik karanlıkta atılan sessiz bir çığlık olarak kalmıştı…

*   *   *

Kitabın adı “Neşter ve Madalya…”

Yazarı, “Kemal Ateş…”   Onu çok kısa olarak şöyle tanıyabiliriz. Aslen 1947 Kırşehir doğumlu bir eğitimci…

D.T.C.F. ve Ankara Üniversitesi’nde öğretim üyeliği ve A.Ü. Türk Dili Bölüm Başkanlığı da yapmış idealist bir akademisyen...

Bu güne kadar yazdığı eserlerle Edebiyatçılar Derneği, PEN Yazarlar Derneği ve Orhan Kemal Ödüllerini kazanmış bir edebiyatçı…

*   *   *

Son eseri “Neşter ve Madalya”da, ağırlıklı olarak 1948 Londra ve 1960 Roma Olimpiyatlarını anlatıyor.  Kitapta Türk güreşinin bayrak isimleri,  efsaneleri, yıllarca rakiplerinin korkulu rüyası haline gelen gücün ve cesaretin temsilcileri olan isimler yer alıyor…

Bunların başında gelen “Yaşar Doğu, Celal Atik, Mersinli Ahmet, Gazanfer Bilge,  Tevfik Kış, Mustafa Dağıstanlı, Mithat Bayrak, Müzahir Sille, İsmail Ogan, Hasan Güngör” gibi isimlerin minderlerde yazdığı destansı başarılar roman üslubuyla kurgulanarak adeta bir güreş belgeseline dönmüş…

“Kemal Ateş”in 100’lerce kişi ile bizzat görüşerek topladığı anı, belge ve fotoğraflarla meydana getirdiği “Neşter ve Madalya”, edebiyat dünyamızda Olimpiyat meşalesinin aydınlattığı özgün bir eser olarak yer alıyor…

*   *   *

Kitapta adı geçen bu güreş efsanelerinin arasında tabi ki Eskişehir’e mâl olmuş bir isim ön plana çıkıyor…

En başarılı yıllarını Eskişehir Demirspor’da yaşayan 1960 Roma Olimpiyatları şampiyonu “Ahmet Bilek”in kısa yaşamı bu kitapta adeta yeniden hayat bulmuş…

Dönemin efsane eğitim kurumlarından “Kızılçullu Köy Enstitüsü” mezunu olan “Ahmet Bilek” Muttalip bölgesinde öğretmenliğe adım atarken Eskişehir Demirspor Kulübü’nde güreş yaşamının doruklarına çıkmış…

Köy Enstitülerinden mezun olan tek altın madalyalı güreşçi olan “Ahmet Bilek” 1953 Dünya Şampiyonası’nda Napoli’de 52 kg. Greko-Romen’de gümüş,  1955 Akdeniz Oyunları’nda Barcelona’da yine Greko-Romen dalında altın madalya aldı…

1959 Dünya Şampiyonası’nda Tahran’da 52 kg. Serbest stile geçen“Ahmet Bilek” önce gümüş,  sonrada 1960 Roma Olimpiyatlarında aynı kiloda kazandığı altın madalya ile güreş dünyasının zirvelerine çıktı…

1960 Yılından sonra “Mithat Bayrak, Müzahir Sille” gibi arkadaşlarıyla birlikte kariyerine Almanya’da devam eden “Ahmet Bilek” 1970 yılında henüz 38 yaşında iken bu ülkede hayatını kaybetmiş ve naaşı Eskişehir’e getirilerek Odunpazarı Asri Mezarlığı’nda şampiyonlara yakışan bir törenle toprağa verilmişti… 

*   *   *

İşte “Ahmet Bilek” ve bu gün hayatta olmayan birçok arkadaşının, yürek,  güç ve ter ile yazdığı bu destan Mart Ayı içinde Ankara’da bulunan Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Tesislerinde mütevazı bir katılımla anıldı…

“Ahmet Ayık, Tevfik Kış, Gürbüz Lû” gibi dönemin şampiyon güreşçilerinin de katıldığı etkinlikte Türk Güreş Tarihinin altın sayfaları ve unutulmaz anılar adeta yüreklerden taştı…

İşte, son derece önemli ancak bir o kadar sessiz sedasız gerçekleştirilen o etkinlikte “Kemal Ateş”in,  sporun yalnızca futboldan oluşmadığını anımsatan, güreş tarihimize ışık tutan,  özenle hazırladığı “Neşter ve Madalya” adlı eser okurlarıyla buluştu…