Nereye Volkan, daha karpuz kesecektik!

8 Eylül 2016 09:20
A
a
Sütiş Eskişehir
Kimleri baş tacı ettin sen ey halkım!
Tüm garabetlerin asıl nedeni sensin aslında.
Yaşanan tüm acıların, yarınları belirsiz kanamalı bir ülkede yaşamamızın, yegâne nedeni inan sensin. Halk dalkavukluğu yapan herkesi başına taç edensin. Taç etmekle kalmayıp, tepene hacetini etmesine dahi sessiz kalan yine sensin. Bir de tersinden bakalım istersen şimdiye dek yaptıklarına olur mu? Yüzü ve yüreği halka dönük, yani sana dönük ne kadar aydın, yurtsever, devrimci insanının da hayatını karartan yine sensin. Sırf halk dalkavukluğu yapmadıkları için, sana ayna tuttukları için, seni kandırmayıp yanlış tercihlerinden (kolaycılığından) ötürü eleştirdikleri için nice yurtsever gazetecinin, sanatçının, entelektüelin feda edilmesine seyirci kalmadın mı?
Örnek mi istersin, al o zaman!
Nazım Hikmet Ran, Anadolu’da kökü olan bir dünya şairi. “Başın Öne Eğilmesin Aldırma Gönül” diyen Sabahattin Ali ecelsiz katledilen şair-aydın-yazar. CHP’nin statükocu yörüngeye girdiği yıllarda harcananlardan sadece ikisi. Evet, bilerek yazıyorum ve haykırıyorum; CHP’nin statükocu yörüngeye girdiği yıllar itibarı ile harcananlardan sadece iki değerimizdir. O tavizkâr yıllar sonrası gelen tüm sağ iktidarlar da, Atatürk devrimleri üzerine yaptıkları tahribatlara tüy dikmişlerdir…
Ülkemdeki tüm faşist darbelerin ağır bedelini ödeyen yegâne kesim yine yurtsever sanatçılar, yazarlar, akademisyenler ve ilerici halk kesimidir. Şu soruyu sana son nefesime dek soracağım ey halkım; Kenan Evren faşist darbecisinin yaptırdığı anayasaya % 91,2 ile
EVET diyen, mitinglerde elinde Kuranı Kerim ile seni kandıran çakma Atatürkçü Kenan Evren’i şakşaklayan kimdi, kimlerdi? Günümüzden de bir örnek vereyim dur gözlerini kaçırma benden! Daha 2011’li 2012’li yıllara kadar Atatürk düşmanı (dolayısı ile Cumhuriyet düşmanı) hain Fethullah Gülen’e müritlik eden,
Türkçe Olimpiyatları adı altındaki rezalete maddi manevi omuz veren, ellerinde flamalarla şakşakçılık edip övgüler düzenler kimlerdi?
Sözün özü şu; balık hafızalı tipler unutur da, tarih asla unutmaz efendi! Geçmişte dönüp ben ne hatalar yaptım diyecek yürek var ise her şey ayan beyan ortada işte. Ne kendini kandır, ne de beni kandırdığını asla düşünme. Yani ben balık hafızalı olmayı kendime asla ve asla yakıştıramayanlardanım bilesin ki!
Bu ülkede kimlere bir gecede “sanatçı” sıfatı verip şöhret etmedin mi sen? Ozanlarını diri diri yakanlara seyirci kalıp, “borazanları” kahraman etmedin mi sen? Rüzgârgüllerinin (liboş Memet-Rasim, Altanlar vs vs) televizyon programlarını ağzı açık izleyerek reyting rekorlarına vesile olmadın mı? Yazılarını paylaşarak işgüzarlıkta sınır tanımadın unuttun mu? Yani bana ne dersen de, ne tafra yaparsan yap umurum değilsin! Çünkü benim adım Şinasi, halk dalkavukluğu yaparak; “beni siz yarattınız, haydi eller havaya” diyerek gelmedim ben bu günlere kardeş! Ben sana ayna tuttuğum ve son nefesime dek tutacağım için yalnızlığı zaten kanıksamışım kardeş!
Bak şimdi sana yarattığın şöhretlerden bir örnek daha vereceğim.
Kuzeyin Oğlu diye namlandırdın hani! Volkan Konak’tan söz ediyorum da! Hani şu “Atatürk’ü sevmeyen benim dostum olamaz” diyen, Nazım’ın şiirlerini kendine has lehçesi ile okuyan süzme Atatürkçü kardeşimizden!
Volkan Konak üç çocuğu ve eşi ile birlikte
Kuzey Amerika'ya taşınma kararı almış!
Üzüldün mü ya da şaşırdın mı?
Niye üzülüyorsun ki hacım, senin bu kaçıncı hüsranın?
Alışkın olman lazım, çünkü yaptığın hataların sayısını değil ben, abaküs bile hesaplayamaz. Bir zamanlar Cem Karaca vardı, geniş kitleleri peşinden sürüklerdi yaptığı protest tarzı şarkılarla. 12 Eylül 1980 darbesi olduğu günün ertesinde o da yurt dışında almıştı soluğu. Uzun yıllar gurbetlerde yaşadı ama daha fazla dayanamadı. Özal’ın elini öperek, geçmişe sünger çekip ülkesinde yaşamaya başladı…
Benim hüznüm şudur ey halkım!
Asla halk dalkavukluğu yapmayan, sana doğruları söyleyen ve bu uğurda özgürlüklerinden (hatta canından) olan sanatçıları sen asla sevemedin. Ama farkında mısın bak senin sevemediklerin hep tarihe altın harflerle kalıcı oldular. Örneğin 1600’lü yıllardan bu yana aydın yüreklerde çığ gibi büyüyen Pir Sultan Abdal mesela. O darağacına giderken sonunu bilmesine rağmen başka coğrafyalara sığınmayı asla düşünmedi. İşte onun farkı buydu bizim şimdiki laf ebelerinden!
İnsan yurt dışında yaşamak gibi bir karara varabilir.
Ben bunu eleştirmiyorum beyler bayanlar iyi okuyun!
Yaşamını sürdürmek istediği yerdir benim sinirime dokunan. Bakın ne diyor haberde; Washington şehrine yerleşeceğini açıkladı. “Türkiye’mi çok seviyorum” diyen Konak, bu kararı çocuklarının eğitimi için aldığını belirtti…
Vah canım vay!
Türkiye’sini de çok sevdiğini laf arasında cesurca söylemiş!
Kendim için istiyorsam namerdim diye bir söz vardır bilirsiniz. Kendisi için değil, çocukları içinmiş tüm bu fedakârlık…
Sezen geldi birden aklıma şimdi de! Cumartesi anneleri, Pazar babaları, kardelenler, papatyalar…
Nalına mıhına bir yaşam biçimi ile yine sen allayıp pulladın bu ismi de ey halkım! Dünya nimetlerini dizdin önüne, ardına onun ve onun gibi daha nicelerinin. Peki, bir de geldikleri nihai noktaya bakıp değerlendir tüm bu baş tacı yaptıklarını haydi yüreğin yetiyorsa? I ıh, yüreğin yetmez. Çünkü işin bu kısmında kendine ayna tutmuş olursun ki, aynada kendini görmek asla ve asla işine gelmez senin…
Volkan, Kuzeyin Oğlu!
İstediğin yere gidebilirsin gitmesine de. Bunca söylemlerden sonra, Nazım’dan şiirler okuyup güzel günler göreceğiz umutlandırmasından sonra şu yapılmaz gözüm! Dünyanın baş belası, masum halkların kan emicisi ABD’ye yerleşilmez tamam mı? Sırf sana değildir bu acı söylemim. Vatan-Millet-Sakarya edebiyatı yapıp, yarınlarının inşasını ne olur ne olmaz kaygısı ile ABD’de yapan herkesedir bilesin.
Başka ülke mi kalmadı uşağum?
İşte benim iç sesim, o temiz yüreğim, söylemi başka eylemi başka insanları nedense sevememiştir bir türlü. Bilmem anlatabildim mi?
 
 
OZANCA
 
Vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası,
Amerikan donanması topuysa,
Vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
Ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ… 28.07.1962
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi