NE YANİ TEPEBAŞI'NIN PLANLARI "RET' Mİ?" OLACAK

AK Parti Eskişehir Milletvekili Ülker Can, Kızılinler Projesinin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yıl sonuna kadar onanabileceğini söylemiş.

Ve ardından da eklemiş.

‘Odunpazarı Belediyesi’nin planları, Tepebaşı Belediyesine göre daha güzel, sağlık turizm merkezi olmaya odaklı bir proje’ demiş.

Hoppala.

Ülker Hanım bunu nereden anladınız?

Yoksa sizde mi plan ve proje yapıyorsunuz?

Bildiğim kadar mesleğiniz Eczacılık.

Yoksa Eczacılığın yanında bir de plan, proje demi yapıyorsunuz?

“Her iki belediyemizin de çok güzel hazırlanmış planları var özellikle Odunpazarı belediyemizin projesi tamamen Eskişehir'in bir sağlık turizm merkezi olmaya odaklı bir projedir."

Projelere bakarak hangisi sağlık turizm merkezi olmaya odaklı olduğuna nasıl karar verdiniz?

Ben ne projeden ne de plandan anlarım.

Her iki belediyenin de hazırlattığı projeleri bizzat gördüm.

Her iki belediye başkanın da yaptığı ‘Kızılinler Projesi’ tanıtım toplantısına bizzat katıldım.

Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın proje hakkında söylediklerini bizzat dinledim.

Buna rağmen bir projenin, diğer projeden daha ‘sağlık turizm merkezi olmaya odaklı’ diye ayrım yapamadım.

Dedim ya, ‘benim işim değil, ben anlamam projeden’ diye.

Ülker Hanım Odunpazarı Belediyesi’nin hazırlattığı projeyi beğendiğini söylediğine göre, anladığım kadarıyla Tepebaşı Belediyesi’nin hazırlattığı proje bakanlıktan geri dönecek.

Turizm’e de siyaset karıştı.

Tepebaşı Belediyesi o planları tam yaklaşık iki yıllık bir çalışma sonucu hazırlattı. Demek ki, bu kadar süre içinde yapılan planlar kayda değer değilmiş!

Ülker Hanım’ın söylediklerini tercüme ettiğimde, Kültür ve Turizm Bakanlığı Odunpazarı Belediyesi’nin hazırlattığı planları kabul edecek, Tepebaşı Belediyesi’nin planları ise ‘yeniden gözden geçiriniz’ diye geri gönderilecek.

 

 

VERGİ DEYİNCE AKLA ETİ, SARAR GELİR

 

Gelir vergisi rekortmenlerinden sonra kurumlar vergisi rekortmenleri de belli oldu. Ticaret Odası tarafından açıklanan rekortmenlere baktığımda yine bildik isimler, firmalar.

Yıllardır beri sıralama değişmiyor. Bazen kamu kurumlarından TÜLOMSAŞ özelleşmeden önce Osmangazi EDAŞ sıralama da bir yukarı bir aşağı inerdi.

Ama yine rekortmenler Kanatlı ailesi ile Sarar kardeşler olurdu. Bu yılda yine aynı olmuş. Kanatlı ailesi ile Sarar ailesi birincilik, ikincilik için çekişmişler. Yatırımlarını Eskişehir’e yapan ve bu işin reklamını yapmadan yıllardır mütevazı bir yaşam biçimi sergileyen Kanatlı ailesinin kurumlarının da vergi rekortmenliği konusunda aile bireylerinden farkı olmadığı net bir biçimde görüldü. Hem gelir vergisinde hem de kurumlar vergisinde elde edilen haklı gururu bile konu ettiklerine kimse şahit olmadı kanatlı ailesinin.

Çocukluğumuzda radyo reklamları vardı “bir bilmecem var çocuklar” diye başlayan ve “çayda kahvaltıda yenir” diye devam eden sonuçta da “tamam şimdi bildim ETİ… ETİ… ETİ” diye tamamlanan reklam. İşte o reklamın sadece çevreye değil ülkeye de çok önemli katma değer ürettiğini görmek insanı gerçekten mutlu ediyor.

ETİ, kurucusu ve bugün Onursal Başkanı olan sevgili Firuz Kanatlı’nın, adını Anadolu’nun en büyük uygarlıklarından biri olan Hititlerden esinlenerek koyduğu, kurulduğu günden bu yana kalite ve yenilikçilik ilkelerini benimseyerek bugünlere gelmiş bir kurum. Ancak bugüne kadar bu kurumun Onursal Başkanı Firuz Kanatlı ile oğlu Yönetim Kurulu Başkanı Firuzhan Kanatlı’lıyı ortalıklarda gören var mı?

Mütevazi bir hayat yaşıyorlar.

Sarar kardeşlerde öyle.

Cemalettin, Celalettin ve Sebahattin Sarar kardeşler. Bir tek Cemalettin Sarar çıkar kamuoyunun önüne. Diğer kardeşler hep geri planda, işlerinin başında.

İşte başarı buradan kaynaklanıyor. Birlik, beraberlik, sadece kendiişlerinde büyümenin, istihdamı artırmanın ve ülkeye daha fazla katma değer yaratmanın peşindeler.

Vergi rekortmenlere baktığımızda aslında Eskişehir’in sanayi abartıldığı gibi büyük değil. Bu nedenle rekortmenler her yıl aynı.

O nedenle Eskişehir’e güçlü ve büyük sanayi yatırımları gerekli. Eskişehir’i ayağa kaldıracak, daha çok istihdam sağlayacak güçlü sanayiciler gelmediği sürece Eskişehir Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesine sahip diye övünürüz o kadar.

 

 

FIKRA:

 

ÜÇ DİN ADAMI

 

Bir imam, bir haham ve bir papaz ormanda geziyorlarmış. Bir gölün kenarına gelmişler.

Hava sıcak mı sıcak. Bakmışlar çevrede de kimse yok, soyunup göle girmişler.

Çıktıklarında bir bakmışlar ki kıyafetleri ortada yok. Aramışlar taramışlar ama bir türlü bulamamışlar.

Sonunda haham, “Benim evim ormanın içinde. Benim eve gidelim, ben size giyecek bir şeyler veririm,” deyince beraber ormanın içinde anadan üryan hahamın evine yürümeye başlamışlar.

Tam eve yaklaştıkları sırada bir grup kadın belirmiş.

Papaz hemen önünü kapatmış. Haham da hemen papaz gibi yapmış.

İmam ise yüzünü kapatmış. Kadınlar geçtikten sonra hahamla papaz imama neden önünü kapamadığını sormuşlar.

İmam: “Sizi bilmem ama beni cemaat yüzümden tanır.”