Ne olacak, ayı işte!

Ne olacak, ayı işte!

24 Haziran 2013 09:38
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
Ne olacak, ayı işte!
"Yılmaz Unay" denildi mi, Eskişehir'in amatör futbolu gelir aklımıza...
Ne çekti o ayaklar, ne koştu...
Ama yılmadı hiç "Yılmaz..."
Çok da sempatik ve dobradır…
Bir gün kendisine "ayı" diye takılmıştık… “Hooop abi” dedi:
"Ben deveyim..."
………
"Ayı" dedik ya, hani bir ayı vardı...
İki kişiyi öldürdü, bölge öfkeyle sarsıldı. Ayıya vurulma izni çıktı. Avcılar peşine düştü...
Aynı günlerde "Erdal Atabek" hocamız "Acaba duydunuz mu?" diye sorarak sıralamıştı:
"Ayılar altın çıkarsın diye topraklarını altüst etme hakkını kimseye verdiler mi?"
Vermezler, çünkü onlar ayı...
"Yiyeceklerini daha çok yerde satabilmek için dayanıklı olsunlar diye genetiklerini değiştirdiler mi? Yapmazlar, çünkü onlar ayı...
"Dişi ayıları kaçırıp, erkek ayılara satarlar mı?"
Satmazlar çünkü onlar ayı...
.........
Biraz da bizden olsun...
"Parklardaki ağaçları kesip, meydanları betonlaştırırlar mı?"
Yapmazlar, çünkü onlar ayı...
"Gencecik fidanlarına biber gazı sıkıp, suyla sürüklemezler mi?"
Sıkmazlar, çünkü onlar ayı...
Ne yazık ki..
"Bütün bunları insanlar birbirine yapar..."
Sonra da ayıya dönüp, "ayı işte" derler...
........
Biliyorsunuz, bir de "heykel ayı"mız var...
Bir sabah kalkıp bir bakmışsınız ki, "aslan" Garnizon önünde, "salyangoz" Odunpazarı Meydanı'nda, "kaplumbağa" Vilayet'in kapısında...
"Ayı" da cezaevinde...
"Olmaz" demeyin,
"Çünkü onlar ayı..."
 
 
Bir TOMA’lı
CHP Milletvekili "Hasan Ören", Kuğulu Park’ta direnen gezi protestocularıyla birlikte nöbet tutuyor. Bir ara gencin birine bir arkadaşının şaka yollu seslenişini duymuş:
"Ulan oğlum, şu abine söyle de bize biraz torpil yapsın, üzerimize su sıkarken fazla tazyik vermesin..."
Meğer diğer gencin abisi TOMA'lardan birinde görev yapıyormuş. Cevaben demiş ki:
"Nasıl söyleyeyim... 20 gündür telefonlarıma çıkmıyor... TOMA'nın yanına gittiğimde bile beni tanımazdan geliyor..."
 
 
Günün Şiiri
 
İşçi aydınlığı
 
Bir rüzgar esiyordu ekinler arasından
Gelincikler al al dalgalanıyordu
Yanımda körler okulundan Ahmet
İçim kan ağlıyordu
Vatanımı görüyordum pencereden
Yeşile yeşil diyemiyordum
Ben bulutları öpüyordum
Ama Ahmet'çik
Mayısın sonu Haziran’ın ilk günleriydi
Başaklarda mor çiçeklerde şenlik
Toprak yeşermişti cömertçesine
Rüzgarda esenlik
Papatyaları elbette görüyor olmalıydı
Nar çiçeklerini bahçenin
Ya Torosların sonsuza doğru dik
Serinliğini duyuyordu içinde muhakkak
Ahmet'çik…
Halim Yağcıoğlu (Varlık-1958)
 
Gerilim
Protestoları görüp telaşa düşen iktidar, halka "11 yıldır susuyordunuz ama" diyor.
Bravo!
"Sonunda sabır da suç oldu!"
 
Kıssa-dan
Brezilya'da ulaşım ücretlerini protesto eden halkın sokağa çıkmasına Brezilya Cumhurbaşkanı "Halkın meşru tepkisi" derken, bizim yandaş medya "Faiz lobisi şimdi de Brezilya’da" diye haber yapıyor…
 
Günün İncisi
Korkmayı reddedersen, seni korkutacak bir şey kalmaz.
Mahatma Gandhi
 
Günün Sözü
Hayat kendini bulmaktan ibaret değildir. Hayat kendini yaratmaktan ibarettir.
Bernard Shaw
 
İçi kadın dolu bir ev
Psikolog, karşısındaki sinir hastası bir genci teste tabi tutarken kağıt üzerine bir dikdörtgen çizmiş:
"Bu sana neyi hatırlatıyor?"
Hasta hemen yanıtlamış:
"İçinde kadın bulunan bir yatağı..."
Doktor, kağıda büyük bir kare çizip yine sormuş ne olduğunu...
Aynı yanıt gelmiş:
"Bu da içi kadın dolu bir ev..."
Dayanamamış doktor ve atılmış:
"Sen bir kadın budalasısın!.."
Daha lafını bitirirken de hasta bağırmış:
"Neeee? Ben mi?" demiş:
"Asıl kadın budalası olan sensin... İki saattir bana terbiyesiz resimler çiziyorsun..."
 
Kocamı kaybettim
Temel eski nişanlısı Fadime'yi üzgün görünce ne olduğunu sormuş... Fadime de "Kocamı kaybettim" demiş... "Şükür Allahıma" diye yanıt vermiş Temel:
"Seninle evlenseydim, şimdi ben ölmüş olacaktım!"
 
Amatör futbol ve Yılmaz
Kısa adı "ASGD" olan "Anadolu Spor Gazetecileri Derneği Eskişehir Şubesi'nin düzenlediği futbol şöleni bugün başlıyor...
Eskişehir'de "Amatör Futbol" denilince ilk akla gelen gazeteci arkadaşımız "Yılmaz Unay" adına düzenlenen Halı Saha Futbol Turnuvası'nın büyük ilgi görmesi de bekleniyor...
Kar-çamur-toz demeden yıllarca amatör futbolun peşinden koşan "Yılmaz Unay" için çok anlamlı bir turnuva...
Düzenleyen arkadaşlarımızı kutluyoruz...
 
Günün Olayı
Başbakan Tayyip Erdoğan "Gezi Parkı eylemlerinin devlete maliyeti 100 trilyon" diyor.
Demek ki...
AKP "Attık" dediği 6 sıfırı böyle kötü günler için saklamış...
 
Günün Biberi
AKP "Gezi Park'a kışla yapılması için" halk oylaması yapacakmış.
Bir de "Demokrasi kaldırılsın mı?" oylaması yapıp demokrasi engelini kökünden halletsinler!..
Akif Kökçe
 
Coşkun'la "aynı cop"un öyküsü
-Bir "Eskişehir Demirspor-Karşıyaka" maçı sonrasıydı...
Elimizdeki TRT kamerasıyla Atatürk Stadı'ndan ayrılırken öyle bir cop yedik ki…
"Tadı hala damağımızdadır..."
………
22 Haziran Cumartesi günü "Heyecansız kentin gazetecileri" başlıklı yazımıza böyle girmiştik...
Aynı gün "Coşkun Kartal" da, "Polis şiddetine karşı eski bir kent tepkisi" başlıklı yazısında şunları dile getiriyordu:
- Aklıma 1976'dan kalma bir "polis şiddeti" anısı geldi.
Gazeteciler, Eskişehir'de o "çalkantılı yıllarda" da polis şiddetiyle karşılaşmış, ancak biber gazı kimyasalı ile basınçlı su sıkma teknolojisi henüz ülkemizde bulunmadığı için, kritik bir maç dolayısıyla kentimize takviye olarak gelen toplum polislerinin "coplu müdahalesi" ile yetinmek zorunda kalmışlardı.
0 gün, taraftarların, gazetecilerin yanı sıra Eskişehir'imizi ikinci ligde temsil eden Eskişehir Demirspor'un futbolcuları da feci halde dövülmüştü...
Ertesi gün "Sonolay" gazetesinin manşeti şöyleydi:
"Demirspor kendi evinde dövüldü..."
………
TRT’de Haber Merkezi Müdürlüğü'ne kadar yükselen Coşkun’la yaklaşık 40 yıllık arkadaşız...
Birlikte çalıştık, Almanya'da gezdik, en önemlisi de meslek yaşamımızda hep ayrı yürekle dimdik durduk...
İşte, aynı gün 37 yıl önceki bir olayı, neredeyse aynı kalemlerle dile getiriyoruz...
Bunun adı değil midir?
"Tek yüreklilik..."
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi