Ayhan Taşçı

Tüm Yazıları Diğer Yazarlar

Ne İsa'ya ne de Musa'ya yaranamadı

Ayhan Taşçı yazdı

4 Mayıs 2015 00:01

Eskişehirsporlu futbolcular, Kayseri Erciyes galibiyeti ve Fenerbahçe beraberliği sonrasında, çıkmış oldukları İstanbul Başakşehirspor müsabakasından da 1 puanla ayrılmasını bildi.
      Özellikle Kırmızı Şimşekli futbolcuların, bundan sonra oynayacakları maçların getirisi ya da götürüsü, sadece kendilerine bir geri dönüşüm sağlayacaktır. Futbol tabiriyle söyleyecek olursak, kendi piyasaları için iyi performans sergileme mücadelesine girecekler.
       Avrupayı hedefleyen Başakşehirspor, gerek ekonomisiyle, gerekse tesisleri bakımında son derece önemli adımlar atmış bir kulüp. Darısı Eskişehirspor’umuzun başına demekten başka bir şey gelmiyor aklıma.
       Başakşehirspor, Eskişehirspor karşılaşmasında hafızalarımızda yer edinen en önemli etken, Kırmızı Şimşekler adına, oynadıkça her geçen gün performansını arttıran kaleci Ali Şaşal oldu. Özellikle yer tutuşu ve refleksleri en önemlisi de cesaretli olması çok büyük avantajdır. Hataları olmadı mı? Oldu. Ancak, yeni oynayan bir kaleci için bu kadar hata çok normaldir. Şunu da unutmayalım, bir kalecinin yapmış olduğu her hata onun için bir deneyim ve tecrübedir.
       Teknik Direktör Skibbe, son iki hafta da kazanan kadroda, sakatlıklardan dolayı zorunlu revizyon yapmak zorunda kaldığı için, Sezgin’in yerine Diego, Sezer Öztürk’ün yerine ’de Serdar Özkan tercihini yapmıştı.
       Özellikle ilerleyen dakikalarda Taraftarların Emre Güral’ın oyuna alınması konusunda dakikalarca tezahürat yapmaları, Teknik Direktör Skibbe tarafından kabul görmezken, Skibbe tercihini Ömer Şişmanoğlu’ndan yana kullandı. Hani derler ya ”ne İsa’ya yarandı ne de Musa’ya” Emre Güral oyuna alınmadığı için üzüldü, Ömer Şişmanoğlu da sonradan oyuna girdiği için tepkiliydi.
   Futbol adına zaman zaman güzel enstantanelerin de olduğu karşılaşmanın kazananı olmadı ancak kaybeden tarafın kanımca Teknik Direktör Abdullah Avcı’nın, İstanbul Başakşehirspor takımı oldu.
Neticesinde Avrupayı hedefleyen ve puansal avantajını kaybetmek istemeyen İstanbul takımı ciddi bir yara almış olduğu düşüncesindeyim.
Maçta hafızamda kalan en önemli olaylardan biri de, Taraftar üstünlüğünün her zaman olduğu gibi yine Kırmızı Şimşeklerde oluşuydu. Enteresan olanda Eskişehirsporlu taraftarların yaptığı tezahüratları bastırmak için, müzik sisteminin devreye sokulmasıydı.