Ne dersiniz tuttu mu?

 

Yaşamın İçinden

Ne dersiniz tuttu mu?

Belediye Meclis toplantısında AKP’li Vahap Ata, gene temizliğe taktı.

Başkan Yardımcısı Fuat Gürcüoğlu’nun yaptığı açıklamaları ve ortaya koyduğu belgeleri yeterli görmeyen Vahap Ata, hem konuşmuş olmak hem de resim çektirmek için aynı soruları başkan Ataç’a sordu.

Sordu sormaya da, kendisine özgü yapısı içinde,

Başkan Ataç’tan yanıtını aldı.

Hayret.

AKP’de yalnızca Vahap Ata konuşuyor.

Mecliste sesi duyulmamış o kadar çok üye var ki…

--//--

Her neyse…

Meclis toplantısından sonra, Başkan Ataç, Meclis üyesi Recep Yıldız ve Mete Yılmaz ile birlikte, Espark’ın önünde toplanan gençlere destek için gelen Baro Başkanı Rıza Öztekin ve arkadaşlarının yanına gittik.

Gençler heyecanlı, gençler duyarlıydılar.

Önümde bir grup yumruklarını sıkmışlar bağırıyorlardı:

“Mustafa Kemal’in askerleriyiz.”

Yanı başımda bir hanımın elinde tuttuğu kartonda şöyle yazıyordu:

“Tencerem var, tavam var.

Çapulcuyum havam var.”

Gençlerin arasında 68 kuşağından tanıdığım arkadaşlarımla selamlaştık.

Biraz ilerledim.

Fercan Yavuz, Erman Gölet, Erdal Çakıcıer ve Vural Yürük’ü gördüm.

Daha ileride ÇGD’li gençler görüp geldiler yanıma.

Osman Duman, Deniz Çağlar ve Erhan.

--//--

Güngörmüş, devrimci mücadelede pişmişlerden birine sordum:

“Ne diyorsunuz? Bu maya tutar mı?”

“Tutar” dedi arkadaşım:

“Yalnız biraz disiplin gerekli.”

Ardından da şöyle konuştu:

“Türkiye’yi saran bu eylem yarım kalırsa yanlış olur. Zaman geçirmeden eylemlerin halkası genişletilmeli.”

Evet bütün mesele burada.

Heyacanlı gençleri disiplin altına almak. Aralarına girecek bozgunculara engel olmak.

--//--

Sözün kısasına gelince.

Görüyoruz. Türkiye ayaklandı.

Gezi eylemleri dalga dalga yayılıyor.

Eylemleri öfkeyle tahrik ederek değil, sabırla karşılamalı.

Bakın 22 yaşında bir genç yaşamını yitirdi.

Yetkililer polisiye önlemler için dikkatli olmalı.

Polisin şiddet uygulaması kesinlikle önlenmelidir.

 

Günlerin getirdiği.

Eylemcilere hukuksal destek

Yurt çapında başlayan eylemler, Eskişehir’in değişik meydanlarında da tam bir disiplin içinde devam ediyor. Eylemlere katılan insan sayısı ise her geçen gün artıyor, gençlerin yanı sıra eylemlere ailelerinde katılmaya başladıkları gözleniyor. Ve çok ilginç, sendikalar ve derneklerin destek verdiği eylemler için önceki gün Eskişehir Barosu İnsan Hakları Komisyonu tarafından hukuksal destek masası kurulduğunu gördük.

Gözaltına alındığınızda dikkat edilecek hususları içeren yazılı metin dağıtan Hukuksal Destek masasından isteyene sözlü bilgi de veriliyor. “Eylemcileri ifadeniz özgür iradenize dayanmalıdır” diye uyaran Baro Hukuksal Destek masasında “Hak ihlalleri sonucunda zarar gören, şiddete maruz kalanların Baromuza başvurmaları durumunda gerekli hukuki yardım ücretsiz sağlanacaktır” görüşüne yer veriliyor. Doğrusu güzel bir olay. Baro Başkanı Rıza Öztekin ve arkadaşları iyi düşünmüşler.

 

Erdal Şanlı ve Ahmet Yapıcı takışması

Erdal Şanlı CHP’li İl Genel Meclisi üyesidir. Ve çok ilginç, Şanlı siyaseti izleyen bir yapıya sahiptir. Türkiye’nin değişik yerlerinde gelişen olayları medyadan izleyen Erdal Şanlı, Eskişehir’deki gelişmelerin de sağ olsun, sol olsun ya yanında olur, ya da içinde. İlimizde eylem rüzgarı var ya.

CHP’li il Genel meclisi üyesi sayın Şanlı da baştan sona bu eylemlerin içinde yer alıyor. Geçen gün gördüm. Sivrihisar Caddesi’nden Yunus Emre Caddesi’ne dönülen köprünün üzerinde birkaç arkadaşla yürüyüşçüleri izlerken baktık Erdal Elinde, üzerinde Tayyip mezara halk iktidara” yazılı pankart taşıyor. Bize selam vererek geçmişti önümüzden. Arkadaşlarla bu manzaraya gülüp geçmiştik. Öyle ya, herkes bir şey yazıp söylüyor, Erdal Şanlı da “Tayyip mezara halk iktidara”yı kafasına uygun bulmuştur. Zaten politikada ölümü mecazi anlamda algılamak gerekirdi. Fakat öyle olmamış. İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Yapıcı azarlamış Erdal Şanlı’yı ve yaptığının yanlışlığını söylemiş. Erdal bizim düşündüğümüz gibi bunun siyasi bir olay olduğunu belirterek aksine bir amacının olmadığını anlatmış. Bakalım bu tartışma nerede noktalanacak? Yapıcı Şanlı’yı nasıl bağışlayacak?