Ne demişti Erdoğan?

Demokrasi dedik ya...

Mart yaklaşıyor..

"Kediler de özgürdür!"

öyküsü bile güzel... -Dışarı çıkan kedi önce "hızla merdivenleri inmiş.. Sonra bodruma girmiş, arkasından yağmur borularından flama tırmanmış... Üç-dört kez damdan dama atladıktan sonra, bir evin camından içeri dalmış...

Bütün bunlar, ihtiyar iki bakire arkadaşın sarmaş dolaş olup, hal hatır sorması bitmeden gerçekleşmiş...

Misafirliğe gelen bastonlu kadıncağız, kedinin yaptıklarını görünce, "Nesi var bunun?" diye sormuş...

"Merak ■ etme" demiş arkadaşa: —■■■■■■•„

"Yeni hadım ettirdim de, eski randevularını iptal etmeye çalışıyor..."

Bu öyküyü yabancı diplomatlar çok sevmiş...

Çünkü "Ankara"ya yakıştırmışlar...

Özellikle de bugün Ankara'ya gelecek Olan Almanya Başbakanı "Merkel", öyküyü "Davutoğlu"na anlatmak için hazırlanmış!

Öyle yaf ilk kez Dışişleri Bakanlığı döneminde Davutoslu söylemişti:

"Komşularla sıfır sorun..."

Haritayı koyun önünüze ve bakın, hepsiyle ne güzel dostça geçiniyoruz*..

"Güney Amerika'yı bile solluyoruz!"

Tüm bu gelişmelerle dünyaya bile "Demokrasi" d« veriyoruz... Üzerine basa basa, heceleyerek : "De-Mok-Ra-Si..." Tramvay yürüyor ya... "İkinci hecede inecek var!" 0 da öylesine yalnız ve mutsuz ki... "Bütün randevularını erteledi*»"

Kolsuz Ya^ar'dan

Yassıada1da   ağaç kalmamış. "Yamyassı etmişler,yamyassıJ"

Gerilim

Bu bölünmüşlükle   Türkiye kırmızı çizgi falan çizemez. Bu nefret ile sağlıklı, özgürlükçü sivil anayasa falan yapılamaz!

Ali Sirmen

Günün Sorusu

İktidar medyasına göre Dolmabahçe açıklamasını    "duygulanarak izleyen" Er^jogan   nasıl oldu da Dolmabahçe*nin en büyük hasmı oldu?

özgür Mumcu

Günün İncisi

Bazı horozlar, güneşin onların yüzünden doğduğunu sanırlar...

Theodor Fontaina

özdeyiş

Yalnızaa   kültyrlü insanlar öğrenmeyi sever, cahiller ders vermeyi tercih eder...

Edouard Le Berguier

Günün Sözü

Boş zaman yoktur. "Boşa geçirilen zaman vardır..."

Foto: Kemal Yakut (ekte)

Eskişehir'de ilk İmar Planı

-Belediye Başkanlığı    1923 yılının hemen hasında kentin bir imar planının hazırlanması İÇin »İstanbul'dan   Şehremaneti Heyet-i Fenniye eski genel mfîiürlerinden "Kadri Bey"i kente davet etmiştir.

Planı hazırlayanlar -avrupa kentlerini örnek aldıklarını belirtmişlerdir.

" Bu,kentin   ilk   moaern imar planıydı."

Ancak Köprübaşı ve Taşbaşi *'ndaki bazı dükkân sahipleri, ya dükkânları ya da arsalarının bir bölümü   yol ve kaldırım olarak ayrıldığı için, plana çok   sert bir şekilde itiraz etmişlerdir.

"Hacı Hakkı Bey'in   liderliğinde bir grup,

belediyeyi TBMM*ye   ve Hükümet'e şikayet

etmişlerdir."

18 Temmuz 1924fte kente gelen iki mühendis imar planına itiraz edenleri dinlemiş, Eskişehir Milletvekili "Abdullah Azmi Efendi" ile Vali "Nihad Bey"den   bilgi almışlardır.

Bundan sonra da, imar planının çarşı kısmı büyük oranda değişikliğe uğramış, cadde ve sokak¬ların genişliği bir-iki istisnayla   eski biçimiyle bırakılmıştır.

"Böylece kent, yerel güç odaklarının baskıları sonucu geniş cadde   ve sokaklardan mahrum kalmış, modern bir görünüme kavuşamamıştır."

Yukarıdaki bilgileri Doç. Br. "Kemal Yakuf'un bir süre önce çıkardığı "Modern Eskişehir'in Doğuşu" adlı kitabından aktardık...

" Günümüzdeki 1/25 tartışmalarına örnek olsun diyeî"

Hangisi sizin eşiniz?

Adamın biri, karısının test sonuçlarını almak için doktora gitmiş. Kapıdaki hemşire "Kusura bakmayın ama, jfeüçük bir sorunumuz var" demiş:

"Eşinizin testleri laboratuvara gittiğinde, aynı isimde bir başka bayan da testlerini göndermiş. Hangisi eşinizin, hangisi öteki bayanın emin olamadık. Açık konuqmak gerekirse, sonuçlardan biri kötü, diğeri daha da kötü..."

Adam,  "Ne demek yani?" diye sorunca da devam etmiş: "Testlerden biri AİDS, öteki de Alzheimer çıktı. Hangisi sizinkine ait bir şey söyleyemiyoruz..."

Adam "Korkunç bir şeyi Peki şimdi ben ne yapacağım?" diye sormuş. Hemşire, "Bence eşinizi şehrin göbeğinde ve en kalabalık bir yerde bırakın" demiş:

"Şayet evin yolunu   bulabilirse de, bir daha onunla yatmayım!"

însan dişini sıkınca

Bir işadamının   karısı arkadaşlarına, "Benim kocam yılı onfeir ayını ba>ka ülkelerde, kalan bir ayı da benim yanımda geçiriyor "diye anlatınca biri "Vah vah vahi Nasıl dayanıyorsun buna?" demiş.

Kadın,  "Canım o kadar da sor değil ki" diyerek yanıtını vermiş:

"însan dişini sıkınca, bir ay çabuk geçiyor!1"

Vatan için öldüler./

Savaş teorilerinden biri şudur: "Bir savaşta taraflar barışa yanaşmıyorsa iki tarafın da savaştan çıkarı var demektir."

Güneydoğu'da süren kirli savaştan kimin ne çıkarı olabilir?

HDP bildirgesinde şöyle deniyor: İmralı•da 4 Nisan1 dan   bu yana uygulanan tecride son verilerek Sayın   Abdullah öcalan*m eşit ve özgür koşullarda müzakere edebileceği Dolmabahçe Mutabakatı zeminine geri dönülmesi, İzleme Heyeti'nin de dabil olduğu müzakerelerin başlatılması...*'

İktidar için   Dolmabahçe       zeminine dönmek zor olduğu gibi sanılır ki kanlı savaşın sürmesinin de başkanlık sistemine geçişte itici güç olacağı düşünülüyor. Bu karambolde   şehitlerin durumu mu? Keşke "vatan için öldüler" diyebilseydik...

95'lik Boysan'dan nöbet

Cezaevinde tutuklu bulunan Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni "Can "Dündar" ve Ankara temsilcisi    "Erdem Gül" için başlatılan Umut Nöbet'ine   "Aydın Boysan" da katıldı.

Halen   95. baharını    sürdüran "Aydın abi", nöbete başlarken demiş ki:

- Ben 1921   yılında doğdum. 0 zaman "Vahdettin" hâlâ padişahtı. 0 dönem memlekette hürriyet daha yaygındı sanırım...

Cumhuriyet veya Osmanlı tarihinde mesleğini icra ettiğinden dolayı müebbet hapisle yargılanan gazeteci var mıydı?

" Pek hatırlamıyoruz..."

Günün Şiiri

Kapalı Çarşı

Giyilmemiş çamaşırlar nasıl kokar? Senin de dükkanın öyle kokar işte Ablamı tanımazsın

Hürriyette gelin olacaktı, yagasaydı

Eu telıer onun celleri

Ya bu camlardaki kadınlar?

Bu mavi mavi

Bu yeşil yeşil fistanlı

Geceleri de ayakta mı duruyorlar böyle?

Ya şu pembezar gömlek ?

Onun da bir hikayesi   yo*k mu?

Kapalı Çarşı de„ip de geçme

Kapaıı Çarşı, kapalı kutu...

Orhan Veli (Varıık-1936)

Günün Olayı

PKKîTT~teröristleri aylardır bulundukları

mahalleden çıkaramayan bir iktidarın, Rusya'ya kafa tutması hiç inandırıcı olmuyor».

Akif Kökçe

Günün Biberi

Bavutoğlu "Boğum yapan kadın vatani görevini yapıyor" diyor.

Boğum yapmayanlardan "bedelli parası"