Görüşler
N’olur gülmez bize!..
Bir "10 Kasım" daha geldi geçti...
Bizim için “Yas”tı Atam...
“Kimine göre ise bayram!..
Büyükşehir Belediyesi, bilboardlarda yinelemiş o güzel sözlerini:
"Beni görmek demek, yüzümü görmek değildir..."
Çok doğru söylemişsiniz...
"Fikirlerinizi, duygularınızı anlamalı..."
Görüyor mu?
"Duyuyor mu?"
"İzindeyiz" deyip avunuyor mu?”
………
Ya sen?
"Düşünebiliyor musun mavi gözlü devim..."
Bakabiliyor musun?
“İzliyor musun?”
Ama biz seni gördük!..
0 çok yüzlü televizyonlarımız köşelerinde küçük fotoğrafını koydular...
Selam durduk...
Sakın yanlış anlayıp..
"Gülme bize Atam..."
…….
Biliyor musun?
Kimi "Kemal Abi” diyordu sana..
Kimi “diktatör..."
Bugün "hain" diyenler bile var...
İkinci değil, beşinci cumhuriyetçi dönekler sardı çevremi!..
"Yobazlarla şov yapıyorlar!"
Yolunuyor yüzlerimiz...
Kurduğun Cumhuriyetin izinde görünen bu yaratıklar ekranlarda..
"Gençliğe verdiğin ve emanet ettiğin o nutkun üzerinde harita çizmeye çalışıyorlar!.."
O kadar çok yardımcıları da var ki..
Belki yerinde duramıyorsun, dönmeyi bile düşünüyorsun ama, ne olur..
"Gülme bize Atam..."
………
Kurumlardan "T.C."yi attılar...
Cumhuriyet Nişanı’ndan çıkardılar...
“Devlet Nişanı'ndaki senin siluetini bile yok ettiler...
Bakamıyoruz yüzüne...
"Kızarıyor musun?"
Sıkılıyor musun?
"Utanıyor musun?"
Bilemiyoruz ama, suratın asık olsun..
"N'olur, gülme bize ATAM!.."
Bir milletin ağladığını gördüm
O Kasım sabahı ne aydınlık bir gün doğmuştu...
Sanki bir Temmuz öğlesiydi...
Güneş, apartmanların duvarlarına, kaldırımlarına, dükkanların yarı açılmış kepenklerine yansıyordu... Ayağımızın altındaki toprak, daha sabahın ilk saatlerinde ısınmaya başlamıştı...
Hukuk Fakültesi'nin son sınıfındaydım.
Atatürk'ün öleceği aklıma bile gelmemiştir...
Atatürk, hayata, yaşamaya, sevmeye, sevilmeye öylesine bağı olan Atatürk, bu kadar güzel bir günde ölemezdi. Böyle bir günde ölmek için insan gerçekten yenilmiş olmalıydı...
"Atatürk yenilmezdi, işini bilirdi..."
Ama o gün gördüm..
"Bir milletin ağladığını gördüm..."
(Orhan Hançerlioğlu-Varlık-1953)
Atatürk'ün ölüm günü
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde acı haberi alan Alman profesör hemen rektöre gidip sorar: "Ders yapalım mı? Karar veremedim?" Rektör, yanıtını verir:
"Sizin ülkenizde böyle önemli bir adam öldüğünde ne yapılıyorsa onu yapın..."
Alman profesör başını eğer:
"Benim ülkemde bu kadar büyük adam ölmedi ki!.."
Naci Gelendost ve Atuk'tan
Rahmetli "Naci Gelendost"un son mektubuydu:
- Topluyorum kendimi, sayrılığı, ayrılığı atıyorum üzerimden...
Döndüm dostum.
"Atatürk sevdalımı türkümü yürekten…”
Atatürk dedim de..
"MEGA kepazeliği canlandı gözlerimde!"
Sövüyorlar, saldırıyorlar, bir TV sunucusu "Kemal abi" diyebiliyor...
Dünya güzeli, güneş başlı, kurt elli Atamızın, Tansu Çiller’le simetrik bir resmini gördüm...
"Kahroldum dostum kahroldum!.."
…………
İyi ki bu günleri görmedi üstad!..
Ve araştırmacı yazar arkadaşımız "Ahmet Atuk"tan...
"Atatürk Eskişehir'de ve 101 Eskişehir" sergisinin ikinci günündeki bir olay, çok etkilemişti Atuk'u…
Başı kapalı bir bayan, yanında küçük çocuğu ile gelmiş sergiye...
Atuk, hemen çocuğu annesinin yanından almış ve doğru Atatürk fotoğraflarının yanına götürmüş... Eliyle göstermiş:
"Bu kim yavrum?"
Çocuktan anında yanıt:
"Atatürk..."
Aynı anda annesi de gelmiş yanlarına... Atuk, bir ara çekinmiş, hani ters bir sözle karşılanmak istememiş!..
Ama, o başı kapalı bayan, "Ahmet Atuk"a teşekkür etmiş ve devam etmiş:
"Ben de Atatürk'ü tanıması için getirmiştim yavrumu..."
Günün Şiiri
10 Kasım
Yıl otuz sekiz on kasım perşembe
Hatırdan çıkmayacak bir sonbahar
Sarsılıyor İstanbul yedi tepe
Yaman esmiş Dolmabahçe'de rüzgar
Gerçek olamaz olsa olsa bir düş
Dokuzu beş geçe Atatürk ölmüş
Böyle toptan bir yas nerde görülmüş
Beraber ağlıyoruz kurtlar kuşlar
Bu memlekete en çok hizmet eden
Bu aşk ile dağlara gücü yeten
On sekiz milyonun omzunda giden
Atam Ankara sırtlarında yatar...
Cahit Sıtkı Tarancı (Varlık-1947)
Satılan topraklarımız
- Niğde'yi İtalyanlar, Ege'yi Yunanlılar, Alanya'yı Almanlar, Didim'i İngilizler, Hatay'ı Suriyeliler, Akdeniz'i Hollandalılar, dağlık bölgeleri İsrailliler alıyormuş...
……….
1918'deki Mondros anlaşması değil bunlar...
2004 yılındaki haberlerden alıntı... Tam "323 milyon metrekare"lik toprağımız satılmış...
Aradan 9 yıl geçmiş, ya bugün?
“Yanıtı Ahmet Atuk'tan bekliyoruz...”
Ardından bir ağıt
Atatürk bu millete
Dizinden derman verdi yürüsün
Yüreğini, gücünü, kuvvetini
Umut verdi, can verdi
Bu milletin çocukları büyüsün
Adnan Bulak
Günün Olayı
Eskiden söylenecek "bir çift söz" vardı. Şimdi her başa atılabilecek "bir çamur...”
Kızlı-erkekli "Onu bunu yapma!"
Kırmızı ışıklarla dolu yaşamımız...
Balthör
Günün Biberi
Geceleri ışık kapatıldığında...
"Işıl ışıl hayaller çıkagelir..."
Sen nereden bileceksin...
"Öğrenci evlerinde sıra ile ağlanır..."
Bekir Coşkun