Müşfik ve Gaddar

İYİ Parti Milletvekili ve Doktor Arslan Kabukcuoğlu AK Parti hükümetinin müteahhitlere gösterdiği şefkatten sağlıkçıların yararlanamadığını, sağlığın lime lime edildiğini, pek çok sorun gibi sağlık sorunlarının da kangren safhasını aştığını söyledi.

19 Şubat 2022 09:19
A
a
Sütiş Eskişehir
İYİ Parti Milletvekili ve Doktor Arslan Kabukcuoğlu AK Parti hükümetinin müteahhitlere gösterdiği şefkatten sağlıkçıların yararlanamadığını, sağlığın lime lime edildiğini, pek çok sorun gibi sağlık sorunlarının da kangren safhasını aştığını söyledi. Sayın Kabukcuoğlu'nun "Hükûmetin müteahhitlere gösterdiği şefkat" tanımlaması çok hoşuma gitti doğrusu. Gerçekten de Saray yönetimi kadife eldiven giymiş çelik bir yumruk gibi... Yerine göre çok yumuşak, yerine göre çok sert olabiliyor. Mesela AK Müteahhitler söz konusu olduğu zaman Saray yönetimi kadife gibi yumuşacık, yavru kedi gibi minnoş oluyor. İstanbul Boğazı'nda viskisini yudumlayan trilyonerlerin sorunları karşısında hükûmetimiz gerçekten bir anne gibi müşfik oluyor. Ancak aynı Saray, hakkını arayan garibanların kafasına çelik bir yumruk gibi patlatmasını da biliyor. Mesela açlar için toplanan paralara bile en konulup, bir temiz hazineye aktarılabiliyor. Yada bir şehit yakını Soma'da yere yatırılıp, ağzından burnundan kanlar gelinceye kadar yerlerde tekmelenebiliyor. Hem de çocuklarının gözü önünde. İşte bu da hükûmetimizin gaddar yanı oluyor. Edebiyatta böyle ikili isimler vardır. Tolstoy'un Savaş ve Barış'ı, Konstantin Simanof'un Gündüzler ve Geceler'i veya Marie Beomont'un Güzel ve Çirkin'i gibi. Artık edebiyatçılar AK Parti iktidarı bittikten sonra "Müşfik ve Gaddar" diye bir kitap yazar mı bilemeyeceğim. Neyse; Yakında kitapçıların raflarında görürüz nasıl olsa... Biz dönelim hükûmetin sağlık politikasındaki güzel ve çirkin icraatlarına. Aslını ararsanız 4 – 5 sene öncesine kadar AK Parti'nin sağlıktaki icraatlarını öve öve bitiremiyorduk. Fakat orada da bir çürüme ve bir çöküş görülüyor. Özellikle şu Şehir Hastaneleri denilen ve uygulandığı her ülkede çöken sistem ülkemize dayatıldıktan sonra... Nitekim Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu da bu konuya değinerek, sağlığın lime lime edildiğini, pek çok sorun gibi sağlık sorunlarının da kangren safhasını aştığını söyledi. Sağlık çalışanlarının mesleki ve can güvenliklerinin olmadığını da belirten Kabukcuoğlu, ülkemizde şimdiye kadar görülmemiş ciddiyette bir beyin göçü olduğunu da belirtti. "On yılda 4 bin tıp doktoru ülkeyi terk etmişken son bir yılda bu, tırmanmış ve bini geçmiştir ülkemizi terk eden tıp doktoru sayısı. Sayı hızla artmaktadır, Türk sağlık sistemi devamlı kan kaybetmektedir" diyen Arslan Kabukcuoğlu 3 bin 500 yataklı devasa şehir hastanelerinin, diktatörlerin tutkuyla sahiplendiği, yönetenlerin etki ve güçlerinin simgesi yaptıkları, pahalı, hastalara eziyet olan yapıları çağrıştırdığını söyledi. Şehir Hastaneleri daha önce başka memleketlerde de uygulandı. Bunların arasında İngiltere ve Kanada gibi saygın ülkeler de var. Sistemin mantığı aslında kulağa çok hoş geliyor. Devlet hastaneleri üzerindeki ekonomik yükün, bir kısmının özel sektör tarafından karşılanması gayet mantıklı bir öneri. Ancak işler öyle çalışmıyor. Şehir Hastaneleri'nin uygulandığı her yerde özel sektörden devlete değil, devletin kasasından özel sektöre nakit akışı oluyor. Yani netice itibarıyla vatandaş hastalansa da iyileşsede, sağ kalsa da ölse de sevgili AK İşadamlarımızın servetine servet katılmış oluyor. Üstelik bu hastaneleri ayakta tutmak için kaç devlet hastanesinin kapatıldığı ayrı bir skandal...

Umutlanıyoruz ve endişeleniyoruz
Pandeminin en çok vurduğu sektörlerin başında gelen hizmet sektörü, şimdi de ağır elektrik faturaları altında eziliyor. Ekonomideki bir sektör, bir diğerinin ihtiyaçlarını karşılar. Dolayısıyla hizmet sektörünün yara alması, para piyasalarından sanayie, tarımdan turizme kadar her şeyi olumsuz etkiler. Son onalar Eskişehir'de faaliyet gösteren hizmet sektörü temsilcileri Ulus Anıtı önünde bir araya gelerek, yapılan zamları protesto etti. İşletme sahipleri basın açıklaması yaptıktan sonra hesap makineleri ve cep telefonlarını yakarak, üzerine mum diktiler. Gösteride iyletme sahiplerini Eskişehir Kent Konseyi, Odunpazarı Kent Konseyi, CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile demokratik kitle örgütleri de destek verdi. Bu tip barışçıl gösterilerin yapılması giderek umutlanmamıza, bir yandan da endişelerimizin artmasına neden oluyor. Umutlanıyoruz çünkü halkın tepkisini ortaya koyması, hükûmetleri kendine getirir. Endişeleniyoruz çünkü bu tarz eylemlerin sabote edilmesi olasılığı da var.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon
Sağlık Mağlık 19 Şubat 2022 10:34

Eskişehir’deki Almanca kursları, tıp öğrencisi, doktor ve hemşire dolu. Gezin şöyle yabancı dil kurslarını ve gözlemleyin. On yıl sonra Aspirin yazacak doktor kalmayacak. Sağlık Bakanı, bugüne kadar saldırıya uğrayan hangi sağlık personeline geçmiş olsun dedi ve ziyaretine gitti? Yalandan da olsa bir uğramak gerekirdi. Devlet Hastaneleri’nden veya Şehir hastanelerinden herhangi bir doktora mesela, ortopedi, nöroloji, cildiye gibi randevu almaya çalışın. Üç aydan önceye randevu var mı bakın? Geçen gün Adana…Yanlış duymadınız Adana’ya randevu verildi. Dişi hiç saymıyorum. En yakın dişçi Polatlı’da. Bakın son bir yıl içinde Eskişehir’de kaç tane diş kliniği açıldı? Sayı neden patladı? Eczanelere gidin ve bakın, şeker (diyabet), dolaşım bozukluğu, tansiyon ve kalp başta olmak üzere hangi ilaçlar yok?

3 6 Cevap Yaz
Behlül

Hiç tavsiye etmem! Kendi iyiliğiniz için doktor da olsanız umduğunuzu bulamama ihtimali çok fazla! Günden güne seviye kaybediyor Avrupa ya da Amerika!

4 0
Allah muhtaç etmesin 19 Şubat 2022 10:01

Allah şu hastanelere muhtaç etmesin. Randevu almak kolay değil, randevusuz gitsen randevusuz hasta bakmıyoruz diyorlar. Acile gitsen branş doktoru değil diye ağrı kesiciyi bile güç bela yazdırıyorsun. Hadi randevu aldın ve aldığın randevu heyet doktoruna denk gelip birde heyete girecek uzun hasta muayene sırasına denk geldiysen vayyyyy haline. Sen o randevunun üstüne bi soğuk su iç. Zira randevu diyelim 10.00 da ama o saatte içerde hasta var diye veya araya evrak sırasına girenler, tahlilden testten gelenler girerse iş karmakarişık bir hal alıyor. Bu doktorunda umrunda değil açıkçası

3 7 Cevap Yaz
Emenike 19 Şubat 2022 09:49

Şehir Hastanesinde adı H.A.K olan bir doktor var, hastalara kaba saba davranıp bağırıp çağırıyor. Sürekli gergin, sürekli asık suratlı, hastalara karşı ne geldin be der gibi konuşmalar, inanın insanı bir dövmediği kalıyor. Ben bunu gereken yerlere şikayet ettim ama 4 aydır tarafıma bu doktor hakkında olumlu bir dönüş sağlamadılar. Hastaneyi en büyük yapmakla iş bitmiyor ki, içine doktor diye koyduğun insanları denetlemezsen vatandaşın tepesine çıkıyorlar. Ben kapılarda bana hoş geldiniz diyen hastaneyi değil, insan onuruna yaraşır bir sağlık hizmeti veren hastaneyi tercih ederim...

2 4 Cevap Yaz
Şafak 19 Şubat 2022 09:36

Sağlık sistemi bir çıkmazın içinde malesef. Özellikle benim gözlemlediğim durum: Yunusemre Devlet Hastanesinde çalışan sağlık personeli ve sağlık memurlarında ciddi bir kutuplaşma ve gruplaşma problemi var. Bunu malesef gelen hastaya yansıtıyorlar. Arada kalan hasta oluyor, zira hastanın gözü önünde şu görev bizim, bu görev değil. Siz dün geldiniz, ne bilirsiniz ? Gidin derdinizi falanca hocaya anlatın. Bunlardan bugün ne çok geldi( hiç bir sağlık güvencesi olmayan benden bahsediyor) gibi atışmalara ve bağırış çağırışlara bizzat şahitim. Yani bu muhabbetleri duyacağıma evde ölümü bekleseydim diyor insan, yazık memleketin düştüğü hale bak !

1 5 Cevap Yaz
Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi