Mürüvvet

Evlatlarının iyi ve mutlu günlerine tanık olmak hepimizin çok istediği bir şeydir. Evladının mürüvvetini görmek derler halk arasında. Onların evlilik, askerlik, mezuniyet, işe başlama, düğün, nişan gibi mutlu günlerine ya da başarılarına tanık olmak herkesin en öncelikli dileğidir. Biz öğretmenler için de öğrencileri birer evlat gibidir. Dolayısıyla bizlerin en önemli dileklerimizden biri de öğrencilerimizin başarılı olduğunu görmektir. En büyük mutluluk onların yetişmesine katkıda bulanan bizler için verdiğimiz emeklerin karşılığında onların başarılı bireyler olduklarını görmektir.

***

Fakültemiz İç Mimarlık ve Mimarlık Bölümü öğrencileri, çok emek vererek organize ettikleri 18. Ulusal İçmimarlık Öğrencileri Buluşmasını Rektörlüğümüz ve İçmimarlık Bölümünün destekleriyle Üniversitemiz İki Eylül Kampüsü Kongre Vadisinde geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirdiler. Ülkenin dört bir yanından altmışa yakın üniversitede okuyan, beş yüzün üzerinde iç mimar ve tasarımcı adayını bir araya getiren etkinliğin temel amacı, tanışma ve birlikte üreticiliğin ve yaratıcılığın sınırlarını zorlamak. İçmimarlık Öğrencileri Buluşması, alanında başarılı iç mimar, mimar, şehir plancısı, peyzaj mimarı ve endüstriyel tasarım öğrencilerini de bir araya getirdi. “Tasarımın Özü, Sınırların Ötesi” sloganıyla düzenlenen etkinliğin açılış töreninde Rektörümüz Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu’nun ve Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mustafa Şenyel’in yanı sıra İçmimarlık Genel Merkez Başkanı Emrah Kaymak ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, çok sayıda öğretim elemanı ve farklı şehirlerden gelen tasarımcılar yer aldı. 

Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş açılış töreninde yaptığı konuşmada tasarıma iş dünyası perspektifinden yaklaşarak, mekânların iyi tasarlanmış olmalarının yanı sıra ruha da sahip olması gerektiğinin önemini vurguladı. İçmimarlar Odası Genel Başkanı Emrah Kaymak da böylesi bir organizasyonun kendisini gelecek için umutlandırdığını belirterek, meslek örgütlülüğünün iyi eğitimin başarısı için gerekli olduğunun altını çizdi. Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu konuşmasında, yaklaşık yirmi yıldır devam eden bu etkinliğin düzenlenmesinde katkısı olan Sanayi Odasını, öğrencilerimizi, bu işi sahiplenen ve katkı sunan herkesi tebrik ederek başladığı konuşmasında, mesleki bilgi ve becerilerin son derece kıymetli olduğuna, ancak en az onlar kadar yaşam becerilerinin de önemli olduğuna vurgu yaptı. Bu etkinliğin de aslında birlikte iş yapma, disiplinlerarası çalışma, sözlü ve yazılı olarak kendini iyi ifade etme, problem çözme, tasarım becerisi, etik beceriler gibi yaşam becerilerini kazanmak için önemli bir araç olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu, konuşmasına, üniversitelerimizin, fakültelerimizin bu becerileri kazandırmayı da hedeflemesi  gerektiğini, bu becerilerin gençlerimize, mezunlarımıza hayata bir adım önde başlama şansını kazandıracak hususlar olduğunu belirterek devam etti. Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu konuşmasında “Bunu Üniversitemizde yapıyoruz. Özellikle ortak dersler vasıtasıyla, sektörle iç içe, aktif öğrenmeyi biraz daha ön plana çıkartan yaklaşımlarla. Mezunlarımızı bir adım önde hayata göndermek bizim en önemli değerlerimizden biri. Sizler, farklı üniversitelerden farklı kültürleri de getirdiniz. Belki de en önemlisi o olacak. Farklı üniversitelerin iş yapış şekillerini, yaklaşımlarını da burada harmanlamış olacaksınız.” dedi.
***
Ben kendi adıma açılış töreninde öğrencilerimizle gurur duydum. Böylesine büyük ve önemli bir organizasyonu gerçekleştirmek çok da kolay değil. Ben, hep değerli olmanın değil, değerler yaratmanın önemli olduğunu düşündüm. Bugün ülkenin dört bir yanında önemli görevlerde eski öğrencilerim var. En büyük mutluluğum ve gururum onların mürüvvetlerini görmüş olmak. Daha nicelerini görmek dileğim. Bizlere ne mutlu ki, hayatımızı insanların yetişmesine katkı sağlayarak sürdürme şansına sahibiz. Bizlere, öğrencilerinin mürüvvetini görmeye adanmış hayatları yaşayan herkese ne mutlu ki, böylesine kutsal bir işe sahibiz…