Eskişehir'deki iki üniversitede yer bulamayan Yrd. Doç. Dr. "Sezai Şenel", Tunceli Üniversitesi'ndeki görevine devam ediyor...
İlginç anılar da yaşıyor...
Pertek ilçesindeki kaplıcalara gittiğini dile getirmiştik… Görevli "bir genç kız, "Ah Eskişehir ve Yılmaz Hoca" deyince sormuş Sezai :
"Büyükerşen'i nerden tanıyorsun?"
Genç kız, "Şaka yapıyorsunuz galiba!" demiş:
"Dünya tanıyor, ben nasıl bilmem ki!"
Geçtiğimiz günlerde de Tunceli'nin içinden geçen "Munzur Çayı" kenarında eşiyle geziyormuş... İki delikanlı çıkmış karşılarına ve biri sormuş:
“Nerelisiniz abi?”
"Eskişehirli'yiz" yanıtını alınca da, "Şu güzelliğe bakın abi" demiş delikanlı:
"Munzur, Eskişehirliler'in elinde olacaktı ki, adını dünyaya duyursun!.."
Şaşırmış Sezai:
"Nasıl duyuracaklar ki?" diye sorunca devam etmiş genç:
"Nasıl olacak yaa! Adamlar, moklu Porsuk'u temizledikleri gibi kalmadılar, Venedik'e döndürdüler. •• Duydum ki, dragon yarışları bile yapılıyormuş. Kimbilir Munzur'da neler yaparlardı..."
Bu sözlerden sonra Sezai sormuş:
"Peki, sen nerelisin de Eskişehir'i bu kadar yakından tanıyorsun?"
"Ankaralı'yım" demiş delikanlı!
"Sık sık gider, iple çekerim Eskişehir’i..."
Görüşler
Anadolu’ya yakışmadı!..
AKP'nin adı bile yokken bir dostumuz yakınmıştı:
"Demirel, Ecevit, Erbakan ve Türkeş... Bunlarla büyüdük, bunlarla gidiyoruz..."
Ama yarattıkları ya da bıraktıkları politikacılar yollarına devam ediyor... Genç nesil yeni tanıyor ama... Orta ve daha üst yaşlarda olanlar bilmezler mi yılların "Bülent Arınç"ını...
Yeni nesil de öğrendi tabii...
"Şeyimin şeyi!.."
Manisa'daki festivale konuk olmuş ve açılışta "10. Yıl Marşı" çalınmasını eleştirmişti:
"Keşke Mehter Marşı'yla başlansaydı!.."
…….
Cumhuriyetimizin "10. Yıl Marşı", kulağa çok hoş gelen, içimizi titreten, sözleriyle yüreklere coşku veren en büyük marşlarımızdan biridir...
Her yerde söylenir...
Hem de büyük coşkuyla...
"Kadınıyla, çocuğuyla ve tek yürekle..."
Aynı marş, acaba son on yılımız için yazılsaydı, neler söylenirdi dersiniz?
"On parmağında on kara mı!.."
…….
Anadolu Üniversitesi’nin mezuniyet törenlerinde de ayrı bir yeri vardı bu büyük marşımızın...
Karşı tribünden dev bir Türk Bayrağı yavaş yavaş dalgalanırken, bütün stad bir ağızdan söylerdi...
Yıllardır süren bir gelenekti bu... Ne yazık ki, son törende ne bayrak açıldı, ne de "10. Yıl" söylendi...
Çok merak ediyoruz..
Ve de Rektör "Naci Gündoğan'dan rica ediyoruz...
"Kimdir, kimlerdir bu güzel geleneği bozan?"
Bu sorunun yanıtı araştırılıp, hesabı sorulmazsa, gelecek yıl yapılacak törenin marşını duyar gibiyiz...
"Ceddin deden, neslin baban!.."
Revü kızlarıyla ilgili iş
Adamın biri iş bulmak için İstanbul'da ilgili kuruma başvurmuş...
"Evet bir iş var" demiş memur:
-Revü kulübü birini arıyor. Tüm yapılacak iş kızların soyunmasına, giyinmesine yardım etmek, sahnede güzel görünmelerini sağlamak için çıplak vücutlarını bebek yağı ile yağlamak, göğüslerinin ucuna parlak küçük yıldızlar yapıştırmak falan...
"Uh be! Harika" demiş adam...
Memur da "Tamam o zaman sabah yedide Adapazarı'nda olabilir misiniz?" diye sormuş...
Adam şaşırıp, "Neden? İş Adapazarı'nda mı?" diye karşılık verince de "Hayır" demiş memur:
"Başvuru kuyruğunun sonu orada!.."
Eller yukarı!..
Gecenin geç saatinde soyguncu iyi giyimli bir adamın yolunu kesmiş:
"Ver paralarını…"
Adam "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" demiş:
"Bu ülkenin önemli bir bakanıyım..."
"O zaman" diye bağırmış soyguncu:
"Ver paralarımı!.. "
Günün Şiiri
Kurulu düzen
Önceleri özlem yoktu içimizde
Biz mutluluğu böyle bilmezdik
Bakın yüzümüze birbirimizin
Görülmemiş dağ kırmızılığı
Köy odalarında üç mum
Dağlarda öbek öbek çoban ateşi
Biz özgün ışığında üç mumun
Hep böyle serdik çoban ateşini
Oturduğumuz karanlıklarda
Göklerin gök mavisi
Çocuk oyuncakları gibi ellerinde
İki çizgi yaşantımız
Sonsuzda birleşir öyle mi...
Necdet Uçkan (Varlık-1958)
Günün Sözü
Hiçbir şey yapmadan, hiçbir şey yapılamaz.
Richard A. Woehike
Günün İncisi
Düşünceler çatışınca, zayıf korkar, aptal karşı gelir, akıllı karar verir!
Günün Balı
Özgürlük, çok pahalı bir kazanımdır. Ya onsuz yaşamaya boyun eğmek ya da bedelini ödemek gerekir...
Jose Marti
A.Ü töreninde daha neler olmuş?
Anadolu Üniversitesi'nin mezuniyet töreninle olanlar ...
-Ellerinde davetiye olduğu halde içeri göremeyen ve güvenlik görevlileri tarafından itilen-kakılan ana-babalar…
-İstiklal Marşı okunurken gerekli disiplini göstermeyenler...
-İki Rektörün arasındaki vali koltuğuna "Burası benim yerim” diye bir vatandaşın oturması…
-Her yıl üniversite birincisine ve başarılı öğrencilere hediye verilmemesi…
-Her yıl saat 23.00'teki havayi fişek gösterisinin, bu yıl 21.00'de yapılması…
Böyle sürüp gidiyor bize gelen yakınmalar… Bir daha tekrarlanmaması için duyurmak istedik.
Günün Olayı
İçki yasaklarının amacı gençleri korumakmış...
Biber gazıyla gençlerin akciğerini katleden iktidar, içki yasağıyla karaciğerini koruyacak demek...
“Gel de içme!.."
Günün Biberi
27 Mayıs ve 12 Eylül aynı zihniyetin ürünü olsaydı, "Kenan Evren" emekçilerin örgütlenmesini sağlayan 27 Mayıs'ı bayram olmaktan çıkarır mıydı?
Akif Kökçe
Cuk
Melih Gökçek’in Twitter hesabı çalınmış!
Millet “milyar dolarları” çalacak kadar “usta” değil işte!..
Akif Kökçe
Günün Şakası
Yeni doğacak çocuğumuzun hırsız, vurguncu, soyguncu, rantiyeci olmasını istiyorum... Göbek bağını kimin evinin bahçesine atacağıma karar veremedim, önerilerinizi bekliyorum…
Kemal Ateş
Özdeyiş
Sevgi açlığı, hayattan kaçışı getirir...
Hanri Benazus
Kıssa-dan
Hak, adalet ve eşitlik kuvvetli devletlerin umurunda bile değildir!..