İYİ Parti Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu ve Odunpazarı İlçe Başkanı Zafer Tuna, beraberlerindeki partililerle birlikte 75'inci Yıl Mahallesine gitmiş ve dert dinlemişler. İYİ Partililer de tıpkı CHP'liler gibi sürekli vatandaşın içindeler ve dert dinliyorlar. Siyasette vatandaşın ekonomik sıkıntıları, muhalefetin oy hasadıdır. Tıpkı 2001'de AK Partinin oyları topladığı gibi şimdiki muhalefet de vatandaşın dertlerini dinleyerek, iktidara talip olduğunu belirtiyor.
Vatandaşın ortak derdinin hayat pahalılığı olduğunu vurgulayan Kabukcuoğlu yaptığı açıklamada, "Ekonomide yaşananlar ortada. Kime dokunsak mevcut durumdan şikayetçi. İktidar 'Zamları ben yapmıyorum' algısı yaratma peşinde. Ama Türkiye tarihinin en yüksek elektrik ve doğalgaz faturaları ile karşı karşıya bırakılan vatandandaş her şeyin farkında" ifadelerinde bulunmuş.
Sayın Kabukcuoğlu'nun sözlerine katılsam da, iktidara biraz haksızlık yapıldığının da altını çizelim. Şu sıralarda dünya enerji fiyatları yükseliyor ve bunun sıkıntısını hep birlikte çekiyoruz.
Öte yandan iktidarın ellerini çaresizce iki yana açıp, "Ne yapalım? Dış güçler enerjiye zam yapıyor" diye işin içinden sıyrılması da mümkün değil. Evet; enerjiyi dışarıdan alıyoruz ve ham petrol fiyatları bir senede ikiye katlandı. Bu konuda yapabileceğimiz bir şey yok. Ancak 128 milyar Doları çatır çatır yiyen ve doları 7 liradan 14 liraya çıkartan da hükûmetin beceriksizliğiydi, yoksa Ekrem İmamoğlu değildi.
Kocaelili gazeteci ağbimiz Güngör Arslan, AK Partili Büyükşehir Belediyesi'ndeki şaibeli ihaleleri yazdıktan sonra, ofisinde silahlı saldırıya uğradı ve şehit oldu. Güngör Arslan adını daha önce işitmemiştim. Muhtemelen rahmetli de benim adımı hiç duymamıştır. Ancak kendisiyle dosttuk. Çünkü kalemini satmayan gazetecilerin birbiriyle dost olması için illaki tanış olmalarına gerek yok. Hatta birbirlerinin adını bile duymamış olabilirler. Nazım Hikmet'in de dediği gibi;
Dostlar ki bir kerre bile selamlaşmadık
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz...
Bu ülkede maalesef doğruları söyleyenler üzerindeki baskılar giderek artıyor. Gazeteciler en iyi ihtimalle işsiz bırakılıyor. Hatta bazen hapislere atılıyor, baze de şehit ediliyor. Güngör Arslan'ın soyadı gibi bir yüreği varmış. Allah Yunan zulmüne direnen gazeteci Hasan Tahsin'in yanına komşu etsin.
MHP Eskişehir teşkilatı nicedir örnek olması gereken güzel bir uygulamaya imza atıyor. MHP'li dostlarımız son olarak yine kırsal alana çıkmışlar ve açlıktan karnı sırtına yapışmış ve kaburgaları tek tek sayılan sokak hayvanlarına yemek vermişler. Allah onlardan razı olsun.
Biz insanlar çok kibirliyiz. Kendimizi öyle önemli görüyoruz ki, Allah'ın yarattığı hayvanların da haklarının olduğunu unutuyoruz. Halbuki yediğimiz bir lokma ekmek, yaratıcının bize bahşettiği rızık değil mi? O rızkı paylaşmanın neresi kötü? Zaten çöpe atılacak yemek artıklarını aç kalan garip hayvanların önüne koysak fena mı olur? MHP'lilerin bu hassasiyetinin diğer partilere de örnek olmasını temenni ediyorum.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...