Kamuoyunda Sarıcakaya Belediye Reisi Hüseyin Çam'ın AK Parti yönetimi tarafından istifaya davet edildiği konuşuluyor. Hemen belirteyim ki ateş olmayan yerden duman yükselmiyor. Konuyla ilgili haber Cumhuriyet Gazetesi'nde Seyfettin Mete'nin imzasını taşıyor ve haber yayınlandıktan sonra geçen uzun süre içerisinde mevzubahis kişi ve kurumlar tarafından her hangi bir yalanlama gelmedi. Yani bu sükutu ikrar olarak kabul edebiliriz; haber doğrudur...
Meseleyi Sayın Çam'ın ailesine karşı vermesi gereken bir hesap olduğunu belirterek kapatıyorum. Yeterli hayat tecrübesine sahibim ve hiç bir erkeğin "Ben mükemmelim" diyemeyeceğini çok iyi biliyorum. Maalesef Türk siyasetinde seviye düştü ve insanların özel hayatı, rakip partiler tarafından kullanılıyor. Bu konudaki en kötü karne de AK Parti'ye ait. Tabii muhalefet de sütten çıkmış ak kaşık değil. Ancak burada muhalefet partileri olan CHP ve İYİ Parti'nin konuyu suiistimal etmediğini de gördük. Kuşkusuz bu durum muhalefeti takdir etmemize neden oldu.
AK Parti cenahına gelince... Kendimizi Genel Merkezin yerine koymak çok zor. Onlar – bizim aklımıza bile gelmeyen – pek çok olasılığı değerlendirmek durumundalar. Bazen tek bir kişiyi feda edip, partinin üstün çıkarlarını korumak zorunda da kalabilirler. Kararlarına saygı duymak lazım. Biz ise oturduğumuz yerden ahkâm kesiyoruz. Ancak AK Parti Genel Merkezinde karar veren kişi ben olsaydım, kimsenin istifasını istemeye gerek görmezdim. Seçilmiş belediye başkanımın arkasında dururdum.
Ankara'daki kıskanç hükûmet yetkilileri tarafından engellenmediği dönemlerde yılda 50 bin kişiye sıcak yemek desteğinde bulunan Büyükşehir Belediyesi, pandemi sürecinde de kolları sıvadı. Sahi aklımıza gelmişken soralım; "Devlet içinde devlet olmaaaazzzz!.." diyerek hayırsever Eskişehirlilerin "Fukaraların karnı doysun" diye yaptığı bağış paralarına ne oldu? Geri ödendiler mi? Yoksa Saray sofralarına "Kuşkonmaz eşliğinde hardal tohumlu ve türüf mantarlı kuzu küşleme" olarak mı harcandılar? Hayır bu ikincisi olduysa yine sevineceğiz. "Yetim hakkı yendi ama güzel yendi. Hiç olmazsa itibarımız yükseldi..." diye kendimizi avutacağız...
Biz dönelim Büyükşehir Belediyesi'nin covid hastalarına yaptığı yardımlara...
Şimdi bir kişi hastalandı mı, bütün aile felç olur. Hele ki evin hanımı hastalandıysa, bir yumurtayı bile kıramayan biz erkekler yanarız. Bu devirde dışardan yemek söylemek de kolay değil. Her gün ve her öğün yapılmaz. Bu sebepten dolayı Büyükşehir Belediyesi covid hastalarının evine sıcak yemek servisi yapıyor. İnsan hastayken, sıcak bir tas çorbanın kıymetini daha iyi anlar. Büyükşehir Belediye yetkililerini tebrik ederiz. Hem birbirinden lezzetli yemekler yapıyorlar hem de hiç üşenmeden ve kapı kapı teslim ediyorlar.
Omicron varyantı bütün hızıyla yayılıyor. İyi haber şu ki bu varyant pek öldürücü değil ve aşılarını tam olanlarda da etkileri çok hafif geçiyor. Son olarak ES TV Genel Yayın Yönetmeni Soner Yüksel de korona oldu. Hemen belirteyim Yüksel'in durumu iyi. Hastalığı ağır seyretmiyor. Sanırım hepimiz eninde sonunda bu virüsü kapacağız. Tabii Allah gecinden versin, hastalığı hafif atlatmak istiyoruz. Bunun için de aşıları tam yaptırmak çok önemli. Sevgili dostum Soner Yüksel'in kısa süre içinde hem Anadolu Gazetesi'ndeki köşesini hem de ekranlardaki tartışmasız yerini dolduracağından şüphemiz yok.
Bir biri ardına devam eden oda seçimlerinden biri de Emlak Komisyoncuları Odası'nda gerçekleşti. Seçimleri uzun süredir Oda bBşkanlığı görevini yürüten Gazi Çelik kazandı. Çelik 232 üyenin desteğini alarak ve hiç zorlanmayarak seçimleri kazandı. Bu arada rakipleri Taner Tandoğan 91 ve Yalçın Metin de 54 oy aldı. Bu oyları da azımsamamak lazım. Gazi Çelik Eskişehir'de sevilen bir isim. Basınla ilişkilere önem veren ve oda üyelerinin haklarını savunan bir kişi. Gerekirse üyelerinin hakkını savunmak için yetkililerle kavga bile edebilecek bir yapısı var. Bu özellikler de Gazi Çelik'in bir kere daha başarılı olmasını sağlamıştır. Kendisini ve yönetim kurlu arkadaşlarını tebrik ederiz.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...