Arif Anbar yazdı
DSİ 3. Bölge Müdürü Hayrettin Baysal dün bu köşeye bir açıklama yapmıştı. Konu, taraflar arasındaki sözleşmenin bitmesiyle Şehri Derya’nın sorumluluğunun, Odunpazarı Belediyesinden alınıp DSİ’ye geri verilmesiydi.
*
Baysal’ın dünkü açıklamasının ardından Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt cevap hakkını kullandı.
*
Başkan Kurt, Baysal’ın açıklamaları karşısında aynen şunları söyledi:
BAŞKA KURUMLARLA FARKIMIZ NE?
“Yazılanları okudum. Bende kendisine öncelikle şu temel soruyu yöneltiyorum: Şehri Derya niçin bizim elimizden alınıyor? Burayı belediye işletti diye kime zararı olmuş? Hayrettin Bey, başka kurumlara alanın sorumluluğunu verebiliriz diyor. Odunpazarı Belediyesi de devletin bir kurumu. Başka kurumlardan farkı nedir önce bir onu açıklaması lazım.
DSİ İSTEDİ DE ENGEL Mİ OLDUK?
Vay, ‘Biz oradan su alacağız’ diyor. Yani DSİ orada bir şey yapmak istedi de biz engel mi olduk? Göletten su almak istedilerse almayın mı dedik? Etkinlik yapmak istedilerse yapmayın mı dedik. Birçok kamu kurum ve kuruluşu etkinlik yapmak istediğinde ücretsiz bir biçimde orayı tahsis ettik. Yine soruyorum ve ısrarla soracağım, öyleyse bu alan niçin bizim elimizden alınıyor?
DEMAGOJİYİ ONLAR YAPIYOR
Bana, ‘demagoji yapıyor’ demiş. Demagoji ne demek? Boş laf demek. Ertesi dakika yalanlanan söz demek. Biz demagoji yapmıyoruz. Biz halkın çıkarları için mücadele ediyoruz. Asıl demagojiyi onlar yapıyor.
Dün Hayrettin Bey’in söylediklerini bugün Bakan Veysel Eroğlu yalanlıyor. Yoksa Hayrettin Bey bakana rağmen bir tasarrufta mı bulunuyor? Bakın, Hayrettin Bey, ‘Şehri Derya’yı bir kuruma vereceğiz’ diyor, Bakan Eroğlu ise, ‘Biz burayı kendimiz işleteceğiz. DSİ’nin bu konudaki tecrübesi çok’ diyor. Ya bakan demagoji yapıyor ya da Hayrettin Bey. Bunu zaman gösterecek.
DSİ’nin de işletme tecrübesi varsa göreceğiz. İnşallah iyi işletir. Biz bunu gönülden isteriz.
KRALDAN ÇOK KRALCI MEMUR
Bir diğer konu da şu ki, belediye başkanı politiktir. Dolayısıyla politika yapması en doğal hakkıdır. DSİ müdürü, belediye başkanıyla neden muhatap oluyor? O bir memur. Memura ne olmuş? Kendisini kraldan çok kralcı zannediyor her halde.
HAYRETTİN BEY’İN KAFASINDA NE VAR?
Hayrettin bey bir kere bana şunun cevabını versin. Şehri Derya’yı hangi kuruma verecek? Kafasında ne var? Eğer DSİ işletecekse, 25 işçinin giderini nasıl karşılayacak? Yoksa vatandaştan para mı alacak?
MAHKEME KARARINA ÖNCE BİZ UYARIZ
Hayrettin Bey diyor ki, ‘Ortada mahkeme kararı var, tartışmanın lüzumu yok.’ Kardeşim mahkeme DSİ’ye iade edilecek demiş. Herkes hukuka saygılı olmak zorunda. Biz de hukuka ve verilen karara saygılıyız. O saygıyla hiçbir sorun çıkarmadan alanı iade ettik. Kararı beğenmeme gibi bir lüksümüz yok. Bizler adalet için yüzlerce kilometre yol kat ettik. Mahkeme kararına önce biz uyarız.
DSİ’NİN MENFAATİNE GÖRE HAREKET ETTİK
Kaldı ki alanı öyle bir teslim ettik ki… Bu DSİ’nin menfaatinedir. Bakın; büfe, mescit, WC, barbekü, ihata, çeşme, köprü gibi tesisler ile sulama ve elektrik alt yapı tesislerini güvenlik tedbirlerini alarak bıraktık. Söküp alabilirdik. Mahkeme kararı bu yönde. Sözleşme bu yönde. Ama almadık. Zarar verme niyetimiz olsa alabilirdik. Bizim iyi niyetimiz, iyi okunmalıdır. Zaten niyetimizi Eskişehirli hemşerilerimiz çok iyi biliyor.
BEN BUNLARDAN ARTIK HER ŞEYİ BEKLİYORUM
Hayrettin Bey buna rağmen diyor ki, ‘Kabloları açık bıraktılar, kablolarda sıkıntı var.’ Kardeşim biz teslim ederken kapalı bir biçimde teslim ettik. Tüm tedbirleri aldık. Bu tutanakta sabittir. Eğer kablolarda sıkıntı varsa tutanak tutulmadan, niçin ‘Bu kablolar sıkıntılı’ demediniz? Acaba bizden teslim aldıktan sonra Hayrettin Bey bizzat gidip o kabloları mı açmış? Açtıktan sonra fotoğraf mı çekmiş? Ben artık bunlardan her şeyi bekliyorum.
BİZİM İŞİMİZ HİZMETİ ÜCRETSİZ VERMEK
Biz burada Eskişehir halkının parasız piknik yapma hakkını korumak için çalışıyoruz. Bunun için de çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim işimiz hemşerilerimize en iyi hizmeti en doğru ve ücretsiz bir biçimde vermek.”
*
Tarafların görüşleri bu yönde.
Takdir, kamuoyunun.