MHP Eskişehir teşkilatını eleştiriyorum, çünkü…

Siyasi partiler ne işe yararlar?

Ülkenin daha ileri düzeye yükselmesi için politika üretirler.

Her siyasi partinin programı farklıdır; öyle bile olsa ortak hedef, Türkiye’nin uluslararası itibarını arttırmak ve yurttaşlarımızın refah seviyesini insan onuruna yakışır seviyeye ulaştırmaktır.

*

Söz konusu partilerin, şehirlerde de örgütleri ya da teşkilatları vardır ki, yerel sorunların çözümü için gayret göstersinler, kentlerin gelişimi yönünde çalışsınlar.

*

Peki, bu noktada Eskişehir’de vaziyet ne?

*

AK Parti’nin üç milletvekili var.

CHP’nin iki milletvekili var.

İYİ Parti’nin bir milletvekili var.

MHP’nin bir milletvekili var.

(Sıralama, oy oranlarına göredir.)

*

Bu tabloya bakınca, Eskişehir’in sorunları ve gelişimiyle ilgili en büyük sorumluluk, yukarıda sıralı halde bulunan dört partinin sırtında.

*

Şimdi, hepsini yazamasam da, şehrimizi ilgilendiren bazı önemli sorunları şöyle sıralamak istiyorum:

• Kuzey Güney çevre yolu yapılamıyor.

• Seyitgazi yolu yapılamıyor.

• Alpu yolu yapım çalışmaları durmuş vaziyette.

• Liman bağlantısı yapılamıyor.

• Hızlı tren projesi TÜLOMSAŞ’a verilmiyor.

• URAYSİM projesinde sorun görünüyor.

• Yerli otomobili rüyalarımızda görebiliyoruz.

• Büyük yatırımcı firmaları şehrimize çekmekte zorlanıyoruz.

• Millet Bahçesi tartışmalı bir biçimde ilerliyor.

• Belediyeler batık, yatırım yapamaz halde.

• Kentsel dönüşüm konusunda bir arpa boyu yol alamıyoruz.

• Kamu kurumlarımızı yönetenler arasında gruplaşmalar var, işler yürümüyor.

• Anadolu Üniversitesi her geçen gün güç kaybediyor, Osmangazi Üniversitesi karışık, Eskişehir Teknik Üniversitesi’nin geleceği puslu.

• Vakıfların ne yaptığı belli değil, sivil toplum kuruluşları sinmiş ve birilerinin hedefleri için basamak haline gelmiş.

• Ormanlarımız talan ediliyor, doğal yaşamı mahvedecek projeler dayatılıyor; bu yetmezmiş gibi madenlerimiz de, ‘kapitalist’ dediğimiz firmalara peşkeş çekiliyor.

• Eskişehir halkı ‘alkol içen’ ‘alkol içmeyen’ şeklinde sınıflandırılmaya, ayrıştırılmaya ve bununla beraber galeyana getirilip ‘güruh’ olarak sıfatlandırılmaya çalışılıyor.

*

Eskişehir’in bazı önemli sorunlarını okudunuz.

*

Az ya da çok, bu sorunlara hangi siyasi partiler eğiliyor?

*

Bir kere AK Parti’nin hakkını vermemiz gerekiyor.

Teşkilat yöneticileri ve meclis üyeleri, belediyelerin eksiklikleri hususunda görüş ve öneri sunuyorlar, gerektiği zaman eleştirilerini yönlendirip işlerin daha sağlıklı yürütülmesi noktasında belediyelere itici güç oluyorlar.

Hükümeti ilgilendiren sorunların çözümünde ise ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar, ancak sanıyorum güçleri yetmiyor; bunun nedenini AK Partili milletvekilleri arasındaki soruna ve teşkilat içerisindeki karışıklığa bağlıyorum.

Belediyeleri alamadıkları için “Eskişehir’i cezalandırıyorlar” demenin ise yersiz olduğu kanaatindeyim.

Ayrıca beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, şehrimize ciddi yatırımlarda bulunduklarını ifade etmeliyim.

*

Gelelim CHP’ye…

Zaten, halihazırda merkezde üç belediyeye sahip olduğu için, belediyeler eliyle şehrin ihtiyaçlarını gözeterek yatırımlar yapıyor.

Bu yatırımlar doğru yatırımlar ki, hemşerilerimiz, belediyeleri bir kez daha CHP’li belediye başkanlarına emanet etti.

Bir de şu var: CHP, hükümeti ilgilendiren sorunları, milletvekilleri ve belediye başkanları eliyle şehir gündemine taşıyor. Bu sefer CHP, hükümet tarafından çözülebilecek sorunlar anlamında AK Partili yöneticilere itici bir kuvvet olarak karşımıza çıkıyor.

*

Ya İYİ Parti?

Yeni kurulan bir parti olmasına rağmen Eskişehir’den bir milletvekili çıkardı.

Teşkilatlarını güçlendirmeye çalışan İYİ Parti’nin üye sayısı da fena değil.

Ancak belediyesi yok.

Öyle olsa da, hem belediyeleri ilgilendiren sorunlar konusunda, hem de hükümeti ilgilendiren sorunlar hususunda duyarlılık gösteren bir parti konumunda.

Parti teşkilatı ve milletvekiliyle, hemen her konuda ‘yapıcı bir muhalefet’ görüyoruz İYİ Parti’den.

Mesela trafik sorununu gündeme taşıyarak belediyeler üzerinde, TÜLOMSAŞ’ın atıl bırakılma durumunu gündeme taşıyarak ise AK Partili yöneticiler üzerinde kamuoyu baskısı kurmaya çalışıyorlar.

*

Peki, ya MHP?

Köklü bir parti olduğu söylenebilir.

Her ne kadar İYİ Parti’nin kurulmasıyla beraber güç kaybetse de, ülkemiz için aktör partilerden biri olduğunu düşünüyorum.

Bu noktada şunu soruyorum: Eskişehir’de MHP diye bir parti var mı Allah aşkına?

Var elbette(!); ancak özellikle yerel seçimlerden sonra şehrin yerel ve genel sorunlarının çözümüne ilişkin herhangi bir gayret içerinde olduklarını pek de gördüğümüz söylenemez.

Milletvekili Metin Nurullah Sazak yasama faaliyetlerini eksiksiz yürütüyor, bazen partisinin ittifak halinde olduğu AK Parti aleyhinde soru önergesi dahi veriyor; bu anlamda kendisini kutluyorum.

Fakat şehir sorunlarının çözümü için herhangi bir girişimde bulunduğunu göremediğimi söylemek zorundayım.

Çifteler Belediye Başkanı Kadir Bıyık’ın çalışmalarını beğeniyorum; Bıyık da olmasa, MHP teşkilatının, Eskişehir’e ilişkin herhangi bir katma değeri inanın yok.

O nedenle MHP Eskişehir teşkilatına önerim şu: Hem hükümeti ilgilendiren, hem de belediyeleri ilgilendiren kent sorunlarına ilişkin kapsamlı bir dosya hazırlasınlar ve kamuoyuna sunsunlar. Hükümeti ilgilendiren sorunların çözümü konusunda AK Partili yöneticilere ön ayak olsunlar, belediyeleri ilgilendiren sorunlara ilişkin de çözüm noktasında kamuoyu baskısı yapsınlar.

*

Yazımı sonlandırırken şunu söylemek istiyorum.

MHP’yi eleştirmemim tek sebebi var.

Yaşadığım şehir olan Eskişehir’i düşünüyorum.

MHP gibi köklü ve şehirde potansiyeli olan bir partinin, kent sorunlarına ilişkin suskun kalmasını hiç ama hiç doğru bulmuyorum.

İstiyorum ki her siyasi parti, kıyıdan yürümek yerine, dağ gibi birikmiş sorunların altına gövdesini koysun ve sorumluluk alsın.

İnanın bu şekilde, çok daha yaşanır bir şehir olacaktır Eskişehir…