MHP'de 'hayır' diyenler 'evet' diyenlerden az

Sadi Seda yazdı

20 Ocak 2017 09:23
A
a
Sütiş Eskişehir
MHP’de geçmiş dönemlerde il başkanlığı yapmış isimlere ulaşmaya çalışıyorum…
Bugüne kadar ulaşabildiğim il başkanlarından Oğuz Sever, referandumda ‘hayır’ oyu vereceğini, Suat Ülkütanır ise, ”evet” diyeceğini söyledi…
Ayhan Sezer ise,”ülke-miz zor günlerden geçiyor. 15 Temmuz’u unutmamalıyız. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’ye hak veriyorum. Ancak oyumun rengi henüz belli değil” dedi. Ben şahsen telefonla yaptığımız konuşmanın sonunda ‘evet’ diyeceğini sezinledim, ‘siz büyük ihtimalle evet diyenlerdenseniz’ dedim…
“Genel Başkanımız Devlet Bahçeli haklı” diyorsa, referandumda farklı bir oy kullanacağına ihtimal vermiyorum…
Suat Ülkütanır ile MHP İl Başkanlığı koltuğuna oturduğunda ortak arkadaşlarımız sayesinde arkadaşlığımız daha da pekişti…
Kendisine,”Devlet Bahçeli ile milletvekillerinin anayasa değişikliği paketi oylamalarında AK Parti’ye destek vermelerini nasıl karşıladınız? Siz de milletvekili olsaydınız TBMM’deki anayasa paketi ile ilgili oyunuzun rengi ne olurdu? Referandum da ‘beyaz’ mı, ‘kahverengi” mi oy kullanacaksınız?” diye de sormuştum…
Üç gün önceki yazımda da,”Suat Ülkütanır’ın anayasa değişikliği paketi ile yorumlarını yarın yazacağım” belirtmiştim…
Araya değerli büyüğüm, üstat Semih Esen’in vefatı nedeniyle yazamadım…
Dün Eskişehir’de siyasetçilerin piri ve duayenlerinden olan Avukat Necati Okuroğlu ile yaptığım görüşmede, aldığım yanıtlarım yazmıştım.
“TAYYİP’TEN
SONRASI!”
Okuroğlu’nun sorularıma verdiği cevaplar içerisinde en çarpıcı olanı,”Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanlığı veya başkanlık koltuğunda oturduğu sürece bir sıkıntı olmaz. Hiçbirimiz bu dünyada kalıcı değiliz. Zamanımız geldiğinde bizde öleceğiz, Tayyip Erdoğan’da. Benim endişem Recep Tayyip Erdoğan o koltukta süresini doldurup ayrıldıktan sonra koltuğum kimin eline geçeceği. Seçim bu, kimsenin adaylığı yasal bir sakıncası yoksa engellenemez. Erdoğan’dan sonra koltuğa oturan kişi, kendisini denetleyecek makam olmadığı için kötüye kullanıp ülkeyi uçuruma sürükleyebilir. Meclisin çoğunluğuna da hâkimse onu kimse tutamaz. Bunun önüne geçmek için yani cumhurbaşkanın yaptığı yanlışı durduracak bir kurul olmalı. O da senato olabilir. Senato hem cumhurbaşkanın hem de meclisin aldığı kararları onama makamı olmalı” demişti…
Okuroğlu’nun bu sözleri ister istemez MHP eski İl Başkanı Sut Ülkütanır’ın verdiği cevabın önüne geçti…
“BAHÇELİ
DEVLET ADAMI”
Suat Ülkütanır telefonda yaptığım görüşmede sorulama verdiği cevap şöyle:
”MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gerek 7 Haziran seçimlerinden önce gerekse 1 Kasım’dan sonra AK Parti tarafından TBMM Genel Kuruluna getirilen ülke yararına olacak kanun taslaklarına ‘evet’ demesiyle’ devlet adamlığı’ erdemliğini gösterdi. Efendim şöyleymiş böyleymiş, falanca yerlerden çok tepki geliyormuş, pek de sevilmiyormuş, falan, filan. Geçin bunları. Bana göre Devlet Bahçeli çok başarılı bir liderlik yapıyor. Tam manasıyla üstün bir vazife adamı. Anayasa paketine destek vermesiyle MHP’nin baraj altında kalacağı söylentilerine rağmen ülkenin güvenliği, istikrarı açısından yine de desteğini kesmedi.”
Ülkütanır, Anayasa değişikliği paketi içerisinde yer alması gereken maddelere de dikkat çekti…
Neydi bunlar?
GENEL
BAŞKANLARI
MECLİSE GİRMELİ
“Partili cumhurbaşkanı olmasında bir sakınca yok. Demirel, Özal’da partilerinin genel başkanı iken cumhurbaşkanı değiller miydi? Partili cumhurbaşkanı olabilir. Seçilme yaşının 18’e indirilmesi yanlış, gerçekçi değil. Üniversite eğitim yapacak gencin eğitimine engel olur. Zaten uygulanır bir madde değil. Bu göz boyama. Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu da değişmeliydi. Partilerde milletvekili adaylarını genel başkanların yerine üye bazında yapılacak ön seçimle belirlenmeli. Seçim barajı düşürülmeli. Yüzde 1 dahi almış olan siyasi partilerin en azından genel başkanları TBMM’de olmalı. Böylelikle daha çoğulcu bir meclis oluşmuş olur. Ben meclisi denetleyecek bir yapı olmasından yanayım.
Bu da senato olabilir. MHP içerisinde ‘Hayır’ sesleri de çıkıyor. Çıkabilir. Herkes aynı düşünemez. Ancak şu bilinmeli. MHP’de ‘evet’ diyenlerin sayısı ‘hayır’cılardan daha fazla”.
AÇILIM İHANETİ
“AK Parti 14 yıllık hükümette. Bu süreçte pek çok hatalar yaptılar. Onlardan birisi “Açılım”dı. AK Parti, gerçekleştirmeyi planladığı açılımla “Kürt Sorunu”nu her ne pahasına olursa olsun çözeceğini bizzat dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ağzından ifade etmişti. Ancak sorunun kendi içinde başka boyutları ve “açmaz”ları vardı.
Açılımda ihanete uğradılar.
Türkiye çok tehlikeli sonuçları olacak tarihi bir bunalım döneminden geçti. İşte Bahçeli bunun için direndi ve ülke menfaati söz konusu olan kanunlara destek verdi.”
Ülkütanır sözlerini Bahçeli’nin ifade ettiği şu satırlarla tamamladı:
“TBMM’de tercihimiz ne olursa milletin karşısında da aynısı olacak. Eğer Meclis’te ‘evet’ dersek milletin huzurunda da ‘evet’ deriz”.
 
*-******
 
Kavak Ağacı ile Kabak

Ulu bir kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiş. Bahar ilerledikçe bitki kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamış. Yağmurların ve güneşin etkisiyle müthiş bir hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacı ile aynı boya gelmiş. Bir gün dayanamayıp sormuş kavağa:
-Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?
-On yılda, demiş kavak.
-On yılda mı? Diye gülmüş ve çiçeklerini sallamış kabak.
-Ben neredeyse iki ayda seninle aynı boya geldim bak!
-Doğru, demiş kavak.
Günler günleri kovalamış ve sonbaharın ilk rüzgârları başladığında kabak üşümeye sonra yapraklarını düşürmeye, soğuklar arttıkça da aşağıya doğru inmeye başlamış. Sormuş endişeyle kavağa:
-Neler oluyor bana ağaç?
-Ölüyorsun, demiş kavak.
-Niçin?
-Benim on yılda geldiğim yere, iki ayda gelmeye çalıştığın için.
1.Ders: Çalışmadan emek harcamadan gelinen nokta başarı sayılmaz. Kolay kazanılan, kolay kaybedilir. Her işte alın teri ve emek şarttır.
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi