MGK toplantısında Büyükerşen'e ne sordular?

Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in dört yıl Radyo Televizyon Yüksek Kurulu (RTYK) Başkanı olduğu bilinir…
Ama bu görevi yaptığı sırada Milli Güvenlik Kurulu’nun bir toplantısına katıldığını çok az kişi bilir…
Büyükerşen, 1980’li yıllarda Çankaya Köşkü’nde Cumhurbaşkanı Kenan EVREN’in başkanlığında yapılan bir MGK toplantısına çağrılır…
Toplantı konusu, Hükümetin ve TRT’nin bütün dünya sinema ve televizyonlarında gösterilecek bir “Atatürk Filmi” yaptırılması konusunda,  Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Semih Salih TEZCAN’ın, Cumhurbaşkanı Kenan EVREN’e sunduğu projedir.
MGK toplantısına, asker üyeleri dışında katılanlar, Turgut ÖZAL, Mesut YILMAZ, Hasan Celal GÜZEL, TRT Genel Müdürü Tunca TOSKAY ve RTYK Başkanı Prof.Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN’dir.
Semih TEZCAN projesini açıklar:
-Konu, dünyadaki bütün büyük devlet adamları, devlet kurucuları ve liderlerin filmlerinin yapıldığını, bunların aynı zamanda birer tarihi belge olarak, insanlığa, geleceğe bırakıldığını söyler. Atatürk gibi bir büyük asker, devlet kurucusu, devrimci ve liderin bugüne kadar dünya çapında bir filminin yapılmaması bizim açımızdan büyük bir eksikliktir, kusurdur. Onun için ben bu konuda bir hayli araştırma yaptım. Hatta dünya film endüstrisi ile de araştırmalarım oldu. Örneğin Atatürk’ü oynayabilecek aktörler ve yönetmenlerle şahsi temasım oldu. Ancak böyle bir yapımın maliyeti ve filmin sahipliği Türkiye’ye ait olmalıdır. Yapılacak filmin, bir sinema filmi olarak bütün dünyada vizyona girmesinin yanı sıra, genişletilerek televizyon dizisi hâlinde versiyonu da düşünülebilir.  Pek tabii bu konuda hükümetimizin ve TRT’nin finansman konusunda kolları sıvaması gerekir. Eğer bu film gerçekleşirse dünya prömiyerini de aynı tarihlerde Amerika, Avrupa ve Asya kıtalarında yapmalıdır.
 
 
Konu tartışmaya açılır, üyelere sırayla söz verilir. Bu arada sıra Büyükerşen’e gelince “Sayın Tezcan’ın proje teklifi gerçekten Türk Ulusu için önemlidir. Bu mutlaka gerçekleştirilmelidir” der ve “Gece Yarısı Ekspresi” filmini örnek vererek, siyasi amaçları doğrultusunda Atatürk’ü, istedikleri doğrultuda tanıtmaya, hatta karalamaya kalkabileceklerine” dikkat çeker.
TRT Genel Müdürü bütçesinin yeni vericiler ve stüdyolara alınacak cihazlar nedeniyle sıkışık olduğunu, bu konuda o yıl için imkânı olmadığını söyler.  Mesut YILMAZ ise “Böyle bir iş için gerekecek büyük finansmanı, kendi kaynaklarımız yerine, bu işe soyunacak yerli ve yabancı firmaları hareket geçirmek gerekir. Bütün dünya gösterimlerinde kazanılacak kârı görerek bu işe soyunabilirler.” yollu görüş bildirir. Hasan Celal GÜZEL’de bu konuda çözülmesi gereken problemler için acele edilmemesi gerektiği şeklinde görüş bildirir.
Turgut ÖZAL ise hiç konuşmaz.
Rektör Semih TEZCAN hükümet kanadının, (bir bakıma hevessiz olduklarını düşünerek) biraz da yüksek sesle:
-Yanlış anlamadıysam, böyle bir konunun finansmanı nedeniyle, yeni moda olan Yap-İşlet-Devret sistemi öneriliyor, der.
Tezcan’ın yüksek sesle ve birazda sert üslubu bir anda salondaki havayı elektriklendirir. Kısa bir sessizlikten sonra (muhtemelen gerginliği önlemek için) Kenan EVREN:
-Anlaşılıyor ki, bu konuyu tekrar ele almak gerekiyor, diyerek toplantıyı sonlandırır.

 

KİTAPLIKTAN ARAŞTIRILSIN!

 
Büyük şairimiz Ataol Behramoğlu’nun başı şu sıralar “sosyal medya” ile dertte…
Sosyal medyada güzel sözler, atasözleri, şiir dizeleri falan paylaşılıyor. Haliyle bazılarının altına da kime ait olduğunu yazıyorlar.
Kimi hesaplarda bir çok sözün altına Ataol Behramoğlu’nun imzası atılıyor. Behramoğlu’nun isyanı işte buna…
Şöyle bir paylaşım yapılmış…
…öğrendim ki
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.
Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekir. İmza Ataol Behramoğlu…
…/…
Usta şair, kibarca altına yorum yazmış…
-Benim böyle bir sözüm yok!
İlginçtir bu yorumun altına başka birisi şöyle yazmış:
-Hayır var araştırmanızı öneririm!
…/…
Araştırma şu sıralar sadece Google da yapılıyor! Artık kimsenin aklına kütüphanelerde araştırma yapmak gelmiyor.
Odunpazarı Belediyesi,  Yağcızade Konağını, Ataol Behramoğlu kitaplığı yaptı! internet alemindeki yalan yanlış bilgilere karşı minik de olsa bu kitaplıklar bir alternatif oluyor!
 

UZAYLILAR İÇİMİZDE!

 
Uzaylılar var mı?
Albert Einstein, bu konuda şöyle diyor:
-İnsanoğlu  kainat dediğimiz bütünün bir parçasıdır, zaman ve mekanla sınırlanmış bir parça…
-Kendi benliğimizi, düşüncelerimizi ve duygularımızı her şeyden soyutlanmış hissediyoruz, ve buna bilincin yarattığı bir göz yanılsaması denebilir. Bu yanılsama bizi kişisel arzularımıza ve en yakınımızdaki birkaç kişiye olan bağlılığımıza hapseden bir cezaevi gibidir. Görevimiz, şefkat evrenimizi tüm canlıları ve bütün güzelliğiyle doğayı da kapsayacak şekilde genişleterek, kendimizi bu cezaevinden azat etmek olmalıdır. İnsanoğlu varlığını sürdürecekse yeni bir zihniyete ihtiyacı vardır.
…/…
Karmaşık bir tarif gibi…
Şimdi tekrar soracaksınız, uzaylılar nerede?
Uzaylılar içimizde!
 

SİYASETE Mİ GİRMEK İSTİYORSUNUZ!

İyi düşünün…
Ve Demirel’in şu sözünü unutmayın:
-Siyaset dosta tavsiye edilmeyecek, düşmana da bırakılmayacak bir iştir.
Bu söze bizde ilave yapalım:
-Dostlarınız fazlaysa siyasete girmeyin, kaybedersiniz!
-Düşmanlarınız mı fazla? Siz siyasete çoktan başlamışsınız!
 

GÜNÜN SÖZÜ!

Yüksek sesle konuşanlar, ince konuları düşünemez. Sürekli bağırıp, çağıranlar, Sessiz insanları anlayamaz."
 

 GÜNÜN KARİKATÜRÜ