Geçtiğimiz yıllardaki yazılarımdan birinde yazmışım. “
21. yüzyıl medeniyetimizin afetlerle sınandığı bir yüzyıl olarak tarihe geçecek... Bu yüzyılın en önemli gündem maddesi bu olmalı ve ana başlığımızın dirençlilik olması gerekiyor. Her nerede olursa olsun, ekonomik olarak ne kadar güçlü olursa olsun, bu yüzyılda en çok ayakta kalma gücüne en dirençli olan sahip olacak.”
COVID 19 bağlı yaşadıklarımız, tam da bu yazmış olduğum ve yaklaşık on yıldır dile getirdiğim bu öngörümü doğruluyor. Aşağıdaki tabloda
soldaki sütunda yer alan dünyanın en büyük ekonomileri sıralaması, sağdaki sütunda yer alan ise COVID 19’a bağlı olarak gerçekleşen ölüm sayıları sıralaması. Sıralamalar birbirleriyle çarpıcı düzeyde uyumlu. Bu da bize yukarıda belirttiğim öngörüde ne kadar haklılık payı olduğunu gösteriyor.
Sıra No |
G20 Sıralaması |
COVID 19’a Bağlı Ölüm Sayıları Sıralaması |
|
1 |
Amerika Birleşik
Devletleri |
Amerika Birleşik
Devletleri (1) |
|
2 |
Çin Halk
Cumhuriyeti |
Birleşik Krallık (5) |
|
3 |
Japonya |
İtalya (8) |
|
4 |
Almanya |
İspanya (13) |
|
5 |
Birleşik Krallık |
Fransa (6) |
|
6 |
Fransa |
Brezilya (9) |
|
7 |
Hindistan |
Belçika |
|
8 |
İtalya |
Almanya (4) |
|
9 |
Brezilya |
İran |
|
10 |
Güney Kore |
Meksika (15) |
|
11 |
Kanada |
Kanada (11) |
|
12 |
Rusya
Federasyonu |
Hollanda (17) |
|
13 |
İspanya |
Çin Halk
Cumhuriyeti (2) |
|
14 |
Avustralya |
Türkiye (19) |
|
15 |
Meksika |
Hindistan (7) |
|
16 |
Endonezya |
İsveç |
|
17 |
Hollanda |
Rusya
Fedearasyonu (12) |
|
18 |
Suudi Arabistan |
Peru |
|
19 |
Türkiye |
Ekvador |
|
20 |
İsviçre |
İsviçre (20) |
|
Burada benim en çok dikkati çeken konulardan biri soldaki ve sağdaki sütunlarda iki ülkenin ayrışması. Bu ülkeler, Japonya ve Güney Kore. Yani uzak doğu kültürü ile doğaya saygılı ve ona uyumlu gelişen ülkeler. Bu durum yine bu köşeden birkaç kez yazdığım geçtiğimiz yıllarda kaybettiğimiz mimar, antropolog, eleştirmen ve yazar Bozkurt Güvenç hocanın Marmara depremi sonrası yaptığı değerlendirmeyi aklıma getirdi. Bozkurt hocanın 17 Ağustos depremi sonrası tespitinin bir kısmı “
Japonların kültürlerindeki doğaya saygı anlayışları nedeniyle inşa ettikleri yapıların depremlerde doğaya uyumlu şekilde sallanmasını hedefledikleri, o yüzden depremler olduğunda yapıların doğaya uyumlu şekilde davranış gösterip yıkılmadığını” şeklindeydi. Bu sıralamalar aslında bir yandan da, hem doğaya meydan okumayan, doğaya saygılı yaklaşımların, hem de ekonomik büyüme yerine toplumsal refah yaklaşımının dirençlilik konusunda etkisini ortaya koyuyor.
Bugün COVID 19 sonrası oluşması olası ekonomik tabloya bakıldığında,
COVID 19 sağ sütundaki sıralamaya çok yakın ölçüde ekonomilerde belki onlarca trilyon dolar zarara yol açacak. Geçen yazımda da ifade ettiğim gibi, bunun çok küçük bir miktarını sürdürülebilir kalkınma ve doğa koruma konularına ayırmış olsaydık, sadece ekonomik büyümeye odaklanmasaydık, doğaya uyumlu şekilde kalkınma arayışında olsaydık, vahşi yaşamı, ekosistemi bu ölçüde tahrip etmeseydik bugün yaşadığımız tabloyla bu ölçüde karşı karşıya kalmazdık
. Doğaya medyan okuyarak, ona uyumlu olmayacak şekilde gelişme ve kalkınma arayışı, bugünkü COVID 19 tablosunu yarattı ve bu meydan okumada da, en fazla meydan okuyanlar, en fazla zarar gördü.
İşte bu yüzden uyumlu ol, meydan okuma!
Tüm bunların dışında özellikle belirtmek istediğim bir başka konu ise,
COVID 19 sonrası ekonomik toparlama sürecinde, küresel anlamda benimsenmesi gereken yaklaşım, Endüstri 4.0 yerine Japonların Toplum 5.0 yaklaşımı olmalı. Aksi halde toplumsal dirençliliğin sağlanması mümkün olmayacak ve medeniyetimiz benzer başka afetlerle sınanmaya devam edeceği bir kısır döngüde bulacaktır kendini…