Metin Nurullah Sazak da ihraç edilmesin?!

MHP Eskişehir Milletvekili Metin Nurullah Sazak, farklı bir politikacı.
Niye böyle söylüyorum?
Anlatayım…
Sazak, Cumhur İttifakı mensubu bir isim olsa da, Eskişehir’in sorunları konusunda AK Parti’ye ciddi bir baskı unsuru oluşturuyor.
Aynı tornadan çıkmış Cumhur İttifakı milletvekili gibi değil yani!
Yeri geldiğinde, şehrin menfaatleri doğrultusunda iktidara dikleniyor ve hesap soruyor.
Çeşitli soru önergeleri veriyor, açıklamalar yapıyor, vesaire…
 
*
 
Örnek mi?
Örnek çok!
 
*
 
 
İlki…
 

• Mihalıççık ilçesinin Tatarcık köyünde bulunan ve 30 yıl önce terk edilen asbest maden ocağı meselesi... MHP’li Sazak, sorunun çözümü için elini taşın altına koydu.

 
*
 
İkincisi…
 

• Yüksek Hızlı Tren abonman filet fiyatlarındaki fahiş artış konusu... Milletvekili Sazak, Ankara-Eskişehir abonmanının 624 TL’den 1687 TL’ye çıkmasının ve diğer hatlardaki fiyat artışlarının yeniden gözden geçirilmesini istedi, fiyat artışının makul düzeyde tutulması gerektiğini savundu.

 
*
 
Üçüncüsü…
 

• Kreşlerin yetersizliği sorunu… Metin Nurullah Sazak, özellikle kadınların çalışma hayatına katılabilmeleri noktasında kapsayıcı bir soru önergesi verdi. Bakan Zehra Zümrüt Selçuk’a yönelttiği soru önergesinde şu ifadeler dikkat çekti: “Belli sayıda kadın çalışanı ve bu noktada kreş açma zorunluluğu olan kaç iş yerinde kreş var? Denetim ne alemde? Yaptırımlar uygulanıyor mu?” Bu sorular, inanın muhatabını köşeye sıkıştıran sorular.

 
*
 
Dördüncüsü…
 

• Eskişehir-Alpu karayolu ile Seyitgazi-Afyon yolu, yıllardır can üzerine can alıyor… Soruna dikkat çekmek isteyen Sazak, Alpu’ya, namı diğer ölüm yoluna giderek eylem yaptı. Hükümete seslenerek, “bitirin bu işi” dedi.

 
*
 
Beşincisi…
 

• TOKİ’nin bir türlü bitiremediği Karapınar birinci etap projesi ile hiç başlayamadığı Karapınar ikinci etap projesi çıkmazı… Milletvekili Sazak konuyu meclis gündemine taşıdı ve Bakan Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

 
*
 
Altıncısı…
 

• Herkesin bildiği üzere Porsuk Barajı vadesini bitirmek üzere ve doluluk oranı istenilen seviyede değil. O nedenle Eskişehir’e yeni su kaynakları yaratılması gerekiyor. Bu noktada Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin Sakaryabaşı’ndan su getirilebilmesine ilişkin girişimleri olduğunu biliyoruz. Tabii DSİ’nin de ciddi yatırımları var; Gökpınar, Gündüzler, Gürsöğüt ve Laçin Barajları tamamlanmayı bekliyor. Aynı zamanda Mihalıççık Güreş Göleti’nin de tamamlanması gerekiyor. Ancak nedense bir türlü tamamlanamıyorlar. İşte, Metin Nurullah Sazak, nedense bitirilemeyen barajlar ile göletin de peşine düştü ve Bakan Bekir Pakdemirli’ye söz konusu yatırımların ne zaman bitirileceğini sordu. Ayrıca yatırımların, Eskişehir için çok acil ihtiyaç olduklarını hatırlattı.

 
*
 
Hani, yazımın başında, Metin Nurullah Sazak için “aynı tornadan çıkmış Cumhur İttifakı milletvekili gibi değil” demiştim ya.
Yukarıda aktardıklarımı okuduktan sonra, ne demek istediğimi daha iyi anlattığımı düşünüyorum.
Sazak, “hükümetin yatırımlarını eleştirirsem, takip edersem, hızlandırmaya çalışırsam, açık bulursam başıma bir şey gelir mi” diye düşünmüyor.
Eskişehirliden aldığı oyun, yine Eskişehirli tarafından helal edilmesi için, elinden geldiğince yetkisini kullanıyor.
Dileğim şudur ki, her milletvekili, aynı vicdani sorumluluğu taşısın ve mazlumun hakkını savunsun; verilen sözlerin, başlanan yatırımların takipçisi olsun…
 
*
 
Yazımın sonuna yaklaşırken aklım şu geldi.
Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt’u bilirsiniz.
MHP’nin en önde gelen isimlerindendi.
‘Di’ diyorum, çünkü partisinden atıldı!
Atılma gerekçesi ise hükümetin açıkladığı fındık rekoltesine karşı gösterdiği tepkiydi; Cumhur İttifakı kurallarına uymadığı gerekçesiyle MHP’den ihraç edildi.
Ve aynı Enginyurt sayesinde, hükümet, fındık rekoltesine ilişkin sevindiren bir düzenlemeye imza attı.
Yani Enginyurt, partisinden atılma pahasına, halkın talebinin karşılanması için mücadele etti.
Partiden atsan ne olur?
Enginyurt, “ben hala MHP’liyim, hala ülkücüyüm” diyor!
Ve bugün Enginyurt’u partiden atanlar, yarın inanın utanacaklar.
 
*
 
Bu güncel örneği anımsatmamın nedeni şu.
Umarım Cemal Enginyurt’un başına gelen, Metin Nurullah Sazak’ın başına gelmez!