Ak Parti grubu bırakın 10 Milyon TL’yi, 1 Milyon TL bile aktarsa bunun açılımı aynı olacaktı. İnsanlar Ak Parti’nin sanata dair attığı adımlara karşı öyle bir refleks geliştirdi ki, bunun haklılık gerekçesinin herhangi bir önemi kalmadı.
Belki başka şehirlerde bu uygulamaların geri dönüşü pek olumsuz olmaz, sansasyon yaratmaz ve birilerini üzmez, ama Genel seçimde zararı olmaz diyerek Ak Parti’ye 3 vekil veren Eskişehir’in, söz konusu yerel seçim olduğunda aynı oyu vermemelerindeki etken işin daha kişisele indirgenmesi, özgürlüğe ve baskıya karşı izole bir alan yaratmak istemesinden kaynaklı.
Dün Hakkı Kutlu’da benzeri şeyleri dile getirmiş. Altına akil olan herkes imzasını atar. Ak Partiye oy vermeyen, özellikle yerel seçimlerde şans tanımayan insanların gerekçeleri korkularıdır. Tramvay raylarının üstü kapatılacak, içkili mekânlar dağıtılacak, kapanacak ve kültür sanat faaliyetleri başka bir tarafa kayacak korkusu yüzünden Ak Parti yerelde kazanmasın diyenlerin sayısı o kadar çok ki… Haksız da değiller korkularında. Zira bazen o niyetle olmasa bile atılan adımların düşündürdükleri gerçekten bu korkuyu besleyen hamleler ama Ak Parti kurmayları bunu bir türlü okuyamıyor. Her ne kadar bu korkuları yaşayanların çoğu daha hayatlarında tiyatro ve senfoniye gitmemişte olsa, onların şehirdeki varlığıyla gurur duyan ve deyim yerindeyse başka şehirlerde yaşayanlara fiyaka yapan insanlar.
Tüm bunların yanında İktidarın kültür ve sanat alanında Türkiye genelinde bugüne kadar attığı adımları da yerelden ayıracak bir kafa yapısı oluşmasını beklemek elbette haksızlık olur. Yatırım olduğunda nasıl İktidar gücü bu yatırımı yaptı deniyorsa, iş başka icraatlara geldiğinde ama biz yereliz dememeli kimse.
Bale’ye bel altı yorumu yapılan, heykellerin yıkıldığı, hükümete destek veren şarkıcıların devlet televizyonlarında bol bol yer bulurken, muhalif olanların dışlandığı, kimileri için anıtsal niteliği olan eserlerin ucube diyerek tek bir bakış açısının keyfiyetiyle yıkılabildiği, henüz piyasaya çıkmamış kitapların toplandığı ve edebiyata büyük sansürlerin uygulandığı, önemli şair ve yazarların yaşam duruşları iktidara ters diye ders kitaplarında bile yer alamadığı bir icraat döneminin ardından meselenin Zihniyet Meselesi olarak algılanması normal değil mi?
O yüzden Ak Parti grubu 2015 seçimlerine böyle hazırlanacak ise hiç umutlanmasın. Bilinmeli ki Ak Parti’ye kendi tabanının verdiği oy hedefleri için yeterli değil. Taban dışından oy almak için yapılan hamleler bu ise hedefte hiç gerçekçi değil benden söylemesi...
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...