Merhametsiz çağın çocukları!

Eğitim-Bir Sen “Bir Bilenle Bilge Nesil Kompozisyon Yarışması”  düzenledi. Ödül törenine bizi de davet ettiler, katıldık…
Kompozisyon yarışmasının ana teması Kemal Sayar hocamızın “Merhamet-Kalbe dönüş için son çağrı” kitabıydı. Genç Memur-Sen, çok isabetli ve yerinde karar vermiş.  Yarışmaya 30 okuldan, 353 öğrenci katılmış. Jüri tarafından 10 eser ödüle layık görüldü.
Ödül törenine katılan öğrencilerin kıyafetleri dikkatimi çekti…



Kara çarşaflı, türbanlı var!
Mini eteklisi de var, göbeği açık olan da…
Kot pantolonlu, eteklikli…
Hiç kimse yadırganmadı, kimse hor görülmedi. O tören alanında herkes tek bir amaç için oradaydı. Gençlerin başarılarını kutlamak için…
Gençlerimizi geleceğe nasıl hazırlarız.



Önyargılı olmadan, sadece yaptıkları başarılarla onları cesaretlendirerek geleceğimizi daha iyi kurabiliriz.
Gençler bizim geleceğimiz.
Ödül töreninde gördüğüm fotoğraf, ötekileştirmeden, kutuplaştırılmadan, sınıflara ayırmadan geleceğimizi kurabileceğimiz önemli bir gösterge…
Merhametsiz bir çağda, birlikte olmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.


 

NABİ HOCANIN İMZASI!

Halen Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı başkanı olan Kemal Sayar, ülkemizin önemli hekimleri arasında yer alıyor. Sayar, edebiyatçı kimliği ile de çok sayıda eser yer verdi.
Nabi Avcı, ödül töreninde şu açıklamayı yaptı…
- Kendi adıma ve Emine Nur Günay Milletvekilimiz adına küçük bir pay çıkarmak istiyorum. Çünkü Kemal Sayar bizim mektep kardeşimiz. Biz Emine Hanım da ben de Kemal Sayar da Eskişehir Anadolu Lisesi mezunuyuz. Bu sene Eskişehir Anadolu Lisesi’nin yetiştirdiği değerli bilim insanının kitabının bu sene ki kitabın ana teması olması hem de böyle güzel bir tema olması, merhamet olması bizi çok duygulandırdı, iftihar ettik.
Sayar’ın hamurunda eskişehir’in de mayası var sizin anlayacağınız. Nabi hocamızın katkısına bir katkı da biz sunalım…
Kemal Sayar, Eskişehir Anadolu Lisesi’ni birincilikle bitirdi…
Nabi Avcı hocamızın  çok bilinen kitabı “Enformatik cehalet” sendika tarafından öğrencilere armağan olarak verildi. Haliyle öğrenciler de kendilerine verilen bu armağanı törende bulunan Nabi Avcı’ya imzalatmak için sıraya girdiler.
Tören bitmesine rağmen, Nabi hoca uzunca bir süre kitap imzalamaktan törenin yapıldığı yerden ayrılamadı!
 

BIRAKALI ÇOK OLDU!

Güçlü beyinler fikirleri tartışır…
Vasat beyinler olayları tartışır…
 Zayıf beyinler insanları…
Şöyle çevrenize bir bakın. Türkiye’de biz kimleri tartışıyoruz. Ya da kimler bizim insanları tartışmamızı istiyoruz…
Sanırım biz sürekli insanları tartışıyoruz, kimi zaman da olayları…
Fikir tartışması mı?
Sanırım böyle bir tartışmayı bırakalı çok oldu!
 

İLETİŞİMSİZLİK!

Bir satranç ustası, maç esnasında dokuz saattir hamle yapmayan rakibine,  "Ne zaman oynayacaksınız?" diye sorduğunda, "Sıra sizde değil mi?" cevabını almıştır. İnsan ilişkileri de böyledir:
İletişimsizlik, anlamsız kırgınlıklar ve zaman kaybı demektir.
 

GAZETEMİZ CİNAYET!

Bir zamanlar Eskişehir’de “Cinayet” isimli bir gazete yayınlanıyordu. 19 Temmuz 1953 tarihinde ilk sayısı çıktı. A.Naci Gelendost’un sahibi olduğu gazete  adını 1958 yılında Cinayet röportaj olarak değiştirdi. Fotoğrafta Cinayet gazetesini okuyan bir kadının fotoğrafı dikkat çekici!


 

BAŞARI!

1-En güzel intikam "başarıdır." Seni sevmeyen herkesi üzer!
2-Değer taşıyan tek hikaye vardır, oda bedelini sizin ödediğinizdir!
3-Herkesi öldürüyoruz, sevgili dostum. Kimini kurşunlarla, kimi sözlerle, kimini yaptıklarımızla ve kimini de yapmadıklarımızla. Dostoyevski