Yerel basınla ya da günümüzün yaygın ifadesiyle medya ile tanışmamız 1969 yılının ilk çeyreğine başka bir ifadeyle de Es Es’in liglerde fırtına gibi esmeye başladığı dönemlere rastlar…
Henüz delikanlılığa adım atışın, dünya görüşümüzün, karakterimizle birlikte şekillenmeye başladığı dönemlerde, halen İstikbal Gazetesi köşe yazarı olan arkadaşım “Ersen Uzuntuna” nın, elimden tutarak Bayat pazarının dar sokaklarında, tabelasında “Milli İrade” yazan, merhum “Etem Karaca” ya ait kapıdan itmesiyle başlar bu tatlı serüven…
Yine aynı gazete de bu gün hayatta olmayan “Abdülkadir Gürol”, “Mehmet Aktop” , “Haşmet İnöntepe” ve halen Antalya’ nın en gözde gazetecisi “Erdoğan Kâhya” gibi ustaları okuyup onları izlemekle geçen günler ve eşzamanlı olarak Türkiye Deplasmanlı Gençler Ligi’nde Demirspor’ un o kutsal formasını giymekten duyulan heyecan ve Eskişehirspor genç takımının üzerinde kazanılan Türkiye ikinciliği…
Sonraki yıllarda amatör kümelerimizin Fatihspor, Güllükspor, Çimentospor, gibi bu gün kapılarına kilit vurulan takımlarda forma giyip lig maçlarının yorumlarını gene gazetemizin sütunlarında yarı realist yarı duygusal ifadelerle paylaşmanın hazzı…
Derken, vatani görev ve Erzincan Karagücü formasının askerlikte sağladığı imtiyaz. Daha sonra sürekli okuma alışkanlığının kazandırdığı ileri derecede bulmaca hobisi ve bunun doğal sonucu olarak girilen yarışmalarda başarılı sonuçlar ve nihayetinde Türkiye birinciliğine uzanış…
1985’ li yıllara gelindiğinde “Zafer Akbıyık” a ait haftalık gazetede ki köşemde duayen “Hüsnü Arslan” a komşu olmanın verdiği kıvanç, ödüllü haftalık çapraz bulmacaların hazırlanması, “TÜLOMSAŞ” ın, “TCDD” nin ve “THY” nin yayımladığı aylık dergilere hazırlanan çapraz bulmacalar…
Ve medyaya verilen bir süre aradan sonra “Yılmaz Karaca” nın Anadolu Gazetesi’nde yeniden başladığımız spor yorumları, Anadolu Gazetesi’nin ES Group’ a geçmesinin ardından sevgili “Mehmet Göktekin” in büyük özveriyle yönettiği Şehir Gazetesi’nin spor sayfalarında yaklaşık iki yıldır saygı ve sevgiyle süren beraberlik…
Ve 2013’ ü idrak etmeye yeni başladığımız şu günlerde geçte olsa tanımaktan büyük onur duyduğum, “Besteci, şair, söz yazarı, ses sanatçısı, telli enstrümanların ustası, köşe yazarı, TV yorumcusu, sunucu ve moderatör” vb. bu kadar özelliği bu kadar yeteneği bir bünyede tek yürekte nasıl topladığına bir türlü akıl erdiremediğim sevgili “Şinasi Kula” nın içten ve ısrarlı çağrılarına aynı sıcaklıkta mukabelede bulunma…
Ve “Özgür Demirdaş” ın, özgürlüğü bonkörce sunduğu sütunlarda, zaman zamanda ES TV ekranlarında şehrimizin gözbebeği Eskişehirspor’ un, Bölgesel Amatör Ligdeki temsilcilerimiz Demirspor ve Sağlıkspor’ un mazilerinde yatan zaferleri, başarıları ve hüzünleri birlikte paylaşacak olmanın şimdiden duyulan hazzı ve gururu…
Ve klasik futbol yorumlarının dillerde pelesenk haline gelen kalıplarını yırtarak, futbolun, güzel sanatların ve estetizmin yeşil sahalardaki en güzel tezahürü olduğuna inanarak, futbol sevdasıyla dolu o kocaman yüreklerde her daim barış, dostluk ve kardeşliğin galip gelmesini düşlediğim bir Dünya’ ya Anadolu’ dan “MERHABA!”…