Sadi Seda yazdı
Pazar günü eşimle birlikte öğle saatlerinde Büyükşehir Belediyesi’nin Cuma günü açtığı Sazova Bilim Sanat ve Kültür Parkı’ndaki Hayvanat Bahçesi’ne gittik…
Evimiz Yenikent’te…
Sazova Bilim Sanat ve Kültür Parkı’na gitmek için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nin önündeki Ulusal Egemenlik Bulvarını kullandık…
Ulusal Egemenlik Bulvarına geldiğimizde trafik kilitlendi…
Önümdeki arabaların adedini sayamadım...
Arkama dönüp baktığımda en az 30 araba var…
Sağa, sola kaçmamız mümkün değil…
Sıkışıp kaldık…
Eşim,”trafik kazası mı var acaba?” diye sordu…
“Bilmiyorum. Eğer trafik kazası varsa yol kapanmış olabilir. Beklemekten başka çaremiz yok” dedim…
Beş dakika kadar bekledikten sonra önümüzdeki araçlar yavaş yavaş hareket etmeye başladılar…
İki dakika gittik gitmedik arabalar yine durdu…
Bu güzergâhı kullanarak gazeteye 15 dakikada geliyorum…
Yarım saati geçti hala Hayvanat Bahçesinin bulunduğu parka hâlâ gelemedik…
Bu arada parkta görevli bir arkadaşa telefon ettim…
“Yol kapalı. Arabalar milim milim hareket ediyor. Kaza mı var?” diye sordum…
“Kaza yok. Çok acayip bir kalabalık var. Bu yüzden araçlar yavaş hareket ediyorlar. Parkın içine araç alınmıyor. Stadyuma gir, arabanı oralarda park yaparak gel” dedi…
10 DAKİKALIK YOLA
50 DAKİKADA ULAŞTIK
10 dakikalık yolu 50 dakikada geçebildik…
Park yeri bulmak ayrı bir sorun…
Bine yakın araç stadyumun park alanına ve etrafına park etmiş…
Arabayla park yeri bulmak için en az 5 dakika dolaştık…
Bu arada bir aracın çıktığını gördüm, eşime inerek park yerini kapmasını söyledim…
Yoksa ben park edinceye kadar bir başkası gelerek park edebilirdi…
Nihayet arabamı yeni stadyuma park ettik ve Sazova Bilim Sanat ve Kültür Parkı’na yürüyerek gittik…
Parkın içine yaklaşık bir saat sonra ulaşabildik…
Fakat oda ne?
Hayvanat Bahçesinin kapısından girebilmek için yaklaşık 1-1,5 kilometrelik kuyruğu aşmak gerekiyor…
Eşim,”Sadi; bu kuyruğun sonuna girersek bir saatte burada beklemek zorunda kalacağız. Çimenlerin üzerinden yürüyerek giriş kapısına gidelim. Büyükşehir Belediyesinden senin tanıdığın mutlaka bir bürokrat vardır. Ona rica ederiz” dedi…
Hayvanat Bahçesinin giriş kapısına geldiğimde bir tanıdık gördüm…
Yanına giderek,”sıra beklemeden girmemizin mahsuru var mı?” diye sordum…
“Sadi Bey buyurun” diyerek kartlı geçiş turnikesinden cebindeki kartı kullanarak bizi içeriye aldı…
Şükürler olsun, bir saatin sonunda Hayvanat Bahçesine girebildik…
Dışarıda kuyrukta bekleyenlerin enaz iki katı kadar da içeride insan vardı…
Hayvanat Bahçesi ile Su Altı Dünyasını uzun adımlar atarak, bazı hayvanları es geçerek 2 saatte gezebildik…
Hayvanat Bahçesindeki hayvanların bulunduğu bölümlerin önünde de en az 20-30 kişi var…
Fotoğraf çekenler, selfie yapanlar ve çocuklarına hayvanlar hakkında bilgi verenler oraları doldurmuştu. Arkadan gelen diğer ziyaretçiler beklemek zorunda kalıyordu...
Ancak onlar çekildikten sonra arkada bekleyenler yakından görme fırsatı buluyorlardı…
Daha yırtıcı hayvanlar yokken bu bahçe bu kadar ilgi görüyorsa, yarın onlarda geldiğinde herhalde özellikle hafta sonlarında çevre illerden gelenleri de düşünürsek daha büyük kalabalıklar buralarda izdiham yaratacak...
***
Bursa, Ankara ve hayvanat bahçelerini ve İzmir Doğal Yaşam Parkını daha önce gezmiştim…
Ancak Cuma günkü resmi açılışa gidememiştim...
Gazeteden ve televizyondan giden arkadaşlar,”gerçekten çok modern, hayvanların doğal yaşam alanları oldukça geniş tutulmuş, mükemmel bir tesis” dediler…
Bu nedenle merak ediyordum…
MODERN HAYVANAT
BAHÇESİ OLMUŞ
Türkiye’de Ankara, Bursa ve İzmir’den sonra Gaziantep, Antalya ve Kayseri’de de hayvanat bahçeleri var…
Samsun, Giresun, Kahramanmaraş ve Tarsus’ta da genellikle çiftlik hayvanlarının barındırıldığı tel kafes ve betona boğulmuş ‘hayvanat bahçeleri’ bulunmakta…
Bu illerdeki hayvanat bahçelerini internetten izledikten sonra Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Hayvanat Bahçesi’nin ne kadar modern ve hayvanların doğal yaşam ortamları ile bakım ve beslenmelerinin ne kadar önemle yapıldığına bizzat şahit oldum…
Bu nedenle Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyorum…
Zaten Ankara, Bursa ve İzmir’deki Hayvanat Bahçeleri ile Doğal Yaşam Merkezlerini görünce,”Yılmaz Hoca Eskişehir’e de yapar” beklentisi içerisindeydik…
Beklentimiz nihayet gerçekleşti…
MODERN HAPİSANE
DEMEK DOĞRU DEĞİL
Hayvanat Bahçeleri’ne karşı çıkanlar da, destekleyenler de var…
Ancak en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş, hijyenik önlemler alınmış, bu kadar çağdaş ve modern bir tesisi, hayvanları bahane ederek eleştirmenin doğru bir yönü yok.
Hayvanat Bahçeleri hayvanlar için modern hapishane değil!
Yapanlara, emeği geçenlere teşekkür etmek bizim için insani bir görevdir...
Açılışta Yılmaz Büyükerşen özellikle vurgulamış…
“Bugün İsviçre, Amerika Birleşik Devletleri, Avusturya, Almanya, Japonya, Çin, Hindistan, Rusya, Hollanda, İsveç, İspanya gibi Dünyanın ve Avrupa’nın en gelişmiş ülkelerinde ve en gelişmiş şehirlerinde hayvanat bahçeleri vardır ve buralar o şehirlerin en çok ziyaretçi ve araştırmacı çeken yerleridir” diye…