Önceki gün MIH sütunlarında
‘Karantina alanı olan Gündüzalp Yurdu’ndaki sağlıkçılar tehlike altında’ başlıklı bir yazı kaleme almıştım.
Yazımın özeti şuydu: Eskişehir Gündüzalp Öğrenci Yurdu’nda kalan öğrenciler yurttan çıkarılmış, umreden gelen yüzlerce yurttaşımız söz konusu yurda yerleştirilerek Covid-19 önlemleri kapsamında karantina altına alınmıştı. Ancak aldığım bilgiye göre karantina alanında görev yapan doktor ve hemşirelerimiz N95 maske ve tulum sorunu yaşıyormuş. Dahası, sağlık çalışanları bu durumdan rahatsız olduklarını bildirmiş ve yetkililerden çözüm istemiş.
*
Söz konusu yazı üzerine Eskişehir İl Sağlık Müdürlüğü bir
bilgilendirme notu gönderdi. Notun yanı sıra, bir de
fotoğraf aktardı. Sayfada gördüğünüz üzere karantina alanı olan Gündüzalp Öğrenci Yurdu’nda çekilen fotoğrafta bulunan kişilerin maskesi, bonesi, tulumu, eldiveni ve galoşu var.
Peki, fotoğraftaki kişiler kimler?
Tek tek sıralamam gerekirse:
- Vali Yardımcısı Alper Balcı
- İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge
- İl Afet ve Acil Durum Müdürü Recep Bayar
- UMKE Sorumlusu Halil Sönmez
- Gündüzalp Öğrenci Yurdu Müdürü Fatih Özüdoğru
- Dr. Ahmet İlter Ergin
*
Böyle bir fotoğrafın servis edilmesinin amacı net: Sorun yok mesajı verilmeye çalışılıyor.
Bunu olumlu karşılıyor ve İl Sağlık Müdürlüğünün işini ciddiyetle yaptığını düşünüyorum.
Demek ki karantina alanı olan yurtta görev yapan sağlıkçıların istekleri giderilmiş, bir problem kalmamış.
*
Şimdi de, İl Sağlık Müdürlüğünün gönderdiği bilgi notunu aktarmak istiyorum.
Şöyle ki:
BİLİM KURULU DİKKATE ALINIYOR
“Gündüzalp KYK Yurdu’nda 17 Mart 2020 tarihinden itibaren görev yapan tüm personelin gerekli koruyucu ekipmanı İl Sağlık Müdürlüğümüz tarafından karşılanmaktadır. Alanda çalışan temizlik personeli, katlarda çalışan yurt personeli ve emniyet ile AFAD görevlilerine kişisel koruyucu ekipman (Maske, eldiven, bone, önlük, galoş) kullanımı hakkında UMKE ekiplerimiz tarafından eğitimler de verilmiştir. Yapılan tüm işlemler Bakanlığımız Bilim Kurulu önerilerine ve hijyen kurallarına uygun olarak yürütülmektedir. Yurtta başlatılan izolasyonun ilk gününden itibaren bin 150 önlük, 5 bin 250 maske, 10 bin 120 eldiven, 52 koruyucu gözlük, bin 150 bone ve galoş Gündüzalp Yurdu’nda görevli sağlık çalışanı ve tüm personele dağıtılmıştır.”
*
İl Sağlık Müdürlüğünün gönderdiği fotoğrafı incelediniz, bilgi notunu ise okudunuz.
Müdürlüğün, göstermiş olduğu bu duyarlılığa devam etmesini temenni ediyor, Corona ailesinden olan Covid-19 salgınıyla mücadele konusunda ise başarı, kolaylık ve sabır diliyorum.
Uğur Bilge ‘profesör’ oldu
Başlıkta okuduğunuz üzere Eskişehir İl Sağlık Müdürü Uğur Bilge profesör oldu. Kadrosu Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde olan Bilge, uzun süredir profesörlüğünün verilmesini bekliyordu.
Uzun süredir diyorum, çünkü hak etmesine rağmen maalesef inatla bekletiliyordu. İşi hızlandırma noktasında, liyakate önem veren Rektör Prof. Dr.
Kemal Şenocak’ın katkısı olduğunu düşünüyorum. Ne diyelim? Uğur Bilge’ye hayırlı olsun diyor, ‘darısı hak edip de hakkı verilmeyenlerin başına’ şeklinde ekleme yapıyor ve Kemal Şenocak gibi liyakatli yöneticilerin sayısının artmasını diliyorum.
OHAL’in vakti geldi
Baştan beri savunduğum bir şey var. Devlet olarak yeni nesil Corona Virüs ile hakikaten iyi mücadele ediyoruz. Hele ki çok önceden aldığımız tedbirler, erken gerçekleşebilecek vahim bir tablonun önleyicisi oldu. Bu noktada Sağlık Bakanlığı’nı kutlamak gerekiyor. Ancak öyle de olsa, bu illet, dünyanın başına bela olan uluslararası bir salgın. O nedenle devletler, ekonomik, sosyolojik, psikolojik, eğitimsel ve kültürel yapıyı derinden yaralamamak için bazı fedakarlıklar yapabiliyorlar. Daha açık bir ifadeyle, bilerek ve isteyerek tam manasıyla sıkı koruyucu önlemler alamıyorlar.
Öyle olsa dahi, şahsi kanaatim, ülkemizde bir an önce OHAL ve bununla beraber sokağa çıkma yasağı getirilmeli. Bu fikir, aklımda yeni oluşmuş değil. On gün öncesinde Twitter hesabımdan bu düşüncemi paylaşmıştım. Çünkü ne diyoruz? Ne kadar az temas, o kadar az hasta sayısı ve ölüm.
Ya ölmüşse ve Covid-19’lu olduğunu bilmiyorsak?
Türkiye’de ilk Covid-19 vakası 10 Mart’ta tespit edildi. O günden bu güne kadar yaptığımız test sayısı 27 bin 969. Vaka sayısı bin 872. Can kaybı 44. Ve bununla beraber dünyada en çok ölümün yaşandığı ülkeler sıralamasında, 15’inci sırada bulunuyoruz. (Okuduğunuz bilgiler 25 Mart 2020, saat 17.00’ye kadarki bilgilerdir.) Bu bilgileri yazmamın nedeni şu. 83 milyonluk Türkiye’de, vaka sayısı az gibi geliyor. Bu bizi sevindirmesin, rehavete kapılmamızı sağlamasın.
Vaka sayısının az olmasının nedeni, test sayısının yetersiz olması. Ülkemiz, günde, yaklaşık 4 bin test yapıyor. Bu yetersiz. Günlük 10 ile 15 bin civarında test yapmamız şart. Ki Covid-19’a yakalananları daha fazla tespit edebilelim, daha sağlıklı bilgiye sahip olabilelim, böylelikle yayılma hızını düşürebilelim.
Mesela bir vatandaş vefat etti. Niçin vefat etti? Belki Covid-19’dan vefat etti. Ancak test yapılmadığı için vefat nedenini de bilemiyoruz. Bilemediğimiz için de, hayatını kaybeden kişinin kimlerle temas edip virüsü yaydığını tespit edemiyoruz. Demek istediğim bu. Hızla test sayımızı arttırmalı, daha gerçekçi verilerle hareket etmeliyiz.
Olağanüstü bir durumda fuar merkezi değerlendirilmeli
Covid-19’la mücadele kapsamında hastane kapasitesi yetmeyen ülkeler çeşitli çözüm arayışlarına giriyorlar. Bu noktada Eğitimci
Serkan Can Zengin Twitter hesabında şu örneklere yer vermiş: ABD, spor salonlarını karantina alanına dönüştürüyor. İspanya, fuar merkezlerini karantina alanı haline getiriyor. Yerinde örnekler… O zaman şunu söyleyebiliriz. Bizim başımıza büyük bir sorun gelmesin diyoruz, ancak her ihtimale karşı şimdiden, alınması gereken önlemler masaya yatırılmalı. Şehrimizden gidelim; Eskişehir bu noktada ne yapabilir? Eskişehir Ticaret Odası’nın şehrimize kazandırdığı fuar merkezini bir kenara yazabilir. Porsuk Spor Salonu da var. Türk Dünyası Bilim Kültür ve Sanat Merkezi de düşünülebilir. Başka başka yerler de olabilir. Size anlattıklarımı, AK Parti İl Başkanı
Zihni Çalışkan’la da paylaştım. Çalışkan önce “Allah korusun, devletimiz yerinde tedbirleri aldı ve mücadelesini sürdürüyor” dedi ve ardından şunu ekledi: “Valiliğimiz gerekli tedbirleri alıyor, olağanüstü bir durumda her şey kontrol altında olacak, kimse endişe etmesin.”