Maraşlı Şeyhoğlu

Görüşler

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi'nden almıştık son mektubunu...

Yıllar önce İsmet İnönü Caddesi'nde işlettiği "Küçük Ev" de büyümüştü dostluğumuz...

"Prof. Dr. Şahin Özyüksel..."

İyi bir sanatçı, heykeltraş ve iyi bir eğitimciydi...

Kimileri "kader"e bağlar ama, yollar ayırmıştı Eskişehir'le onu... Duygulu ve esprili görüşlerinden bir şey yitirmemişti... Hatta "sıla" özlemiyle çok daha duyarlı olmuştu...

"Boşuna uğraşma" diyordu mektubunun başında:

"Eskişehir'de adamı peygamber yapmazlar..."

İki yıl önce yitirdik Şahin'i...

Büyükşehir Sanat Merkezi Turgut Özakman'daki ikinci sergisi 31 Aralık'a kadar açık kalacak...

Bakın neler yazıyordu Özyüksel o son mektubunda:

- İlmik ilmik anılarda dokudum seni ben..

"Eskişehir..."

Anı, anı sevgiyle dokudum ben

İçtik sevgi bağından gönül, acı buruk

Domi sek uçar kuşlar..

"Porsuk Bulvarı'ndan"

Eskişehir'de sabaha karşı

"Seçkin" kapalıdır, bir Eskişehir sabahı

Valizim kadar yalnız

Ve ezan sesi

"Hey, Maraşlı Şeyhoğluyum ben"

Evliyalar adağı

Bir merhaba yok mu?

"Porsuk'ta kayıklar saf saf"

Maraşlı Şeyhoğluyum ben Evliyalar adağı

Duyarlığımın kanatlarına yükledim

Seni ben Eskişehir

"Bir merhaba yok mu?"

…….

Senden eksik olur mu?

"Bir değil, ne merhabalar var..."

"Özyüksel”di..

"Şahin" gibi gitti...

Bir kez daha rahmetle anıyoruz…

Büyükşehir'in kanatları altında

Yeni Büyükşehir Yasası çıktığı günlerde, seçimlere nasıl yansıyacağını kanal kanal gezerek anlatmıştı Büyükerşen...

Ama bir yandan da Büyükşehir'e düşen görevi aksatmadan yürütebilmek için çalışmalara başlamıştı…

14 ilçe ve 400’e yakın köy, artık Büyükşehir'in hizmetlerinden yararlanabilecek.

Haberi gazetelerde de yayımlandı ama, Büyükşehir'in duyuru bülteni "Şehir"de ayrıntılarıyla verildi.

Tüm köyler ile ilçelere dünya standartlarında yol yapımı ve altyapı hizmetlerini sunabilmek için   siparişi verilen 25 yeni iş makinesi ve aracın ilk 8’i törenle hizmete sokuldu.

"Bu daha başlangıç" diyen Başkan Yılmaz Büyükerşen, törendeki konuşmasında şu sözlere özellikle yer verdi:

"Değişik koşullarda, zorlu arazilerde çalışacağız. Bu yüzden iş makinesi parkımızı geliştirmeye şimdiden başladık. Başlangıç olarak 25 adet iş makinesi ve değişik araçlar sipariş ettik.

İlçe ve köylerimizde yaşayan hemşehrilerimiz iyi bilsinler ki, onlar artık Büyükşehir'in kanatları altındalar..."

Günün Olayı

Gazetecilerin emniyete girmeleri de yasaklandı.

Egemen Bağış ne demişti?

"Basın özgürlüğü eleştirilerinden ben de bıktım."

Başbakan kendisini sever.

"Şikayetini iletsin sıkıntıdan kurtarır..."

Günün Biberi

Akılla değil de güdüyle, yargıyla değil de önyargıyla, inançla değil de körinançla yönlendirilmiş kişinin ne özgür aklı olabilir ne de özgür iradesi...

Erdal Atabek

Kıssa-dan

En başdanışmanı diyor ki:

"Yolsuzluk ve rüşvet her zaman olabilir."

Demek istiyor ki, "Bütün hükümetler döneminde rüşvet işler.. Bizim ne kabahatimiz var?"

Orhan Bursalı

Günün Sorusu

Çağlayan Bakan olmasaydı, oğullarına devrettiği şirketi beş yılda bu kadar hızlı büyüyüp gelirlerini artırabilir miydi?

Çiğdem Toker

Kolsuz Yaşar'dan

Kadınlarla erkekler eşit midir?

"Hayır.."

Çünkü erkekler ameliyatla kadın olabilir ama, kadınlar ameliyatla erkek olamaz!..

Cuk

Dünya sadece 1.75 milyar yıl daha yaşanabilirmiş!

"Ben de fazlasını düşünmüyorum zaten..."

Günün İncisi

Silgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat denir.

 John Christian

Günün Balı

Yüzsüzlük listesine girememek kadar büyük "yüzsüzlük" olamaz...

 Balthör

Kapsamı daraltmayalım

Ağır bir kalp krizi geçiren Temel, aylarca süren tedavi sonucu iyileşmiş. Taburcu olurken doktoru Dursun, "Artık 25 yaşındaki bir delikanlı gibisin" demiş.

Temel eve gider gitmez Fadime'ye, "Ben tamamen iyileştim, vahşi aşka ne dersin?" diye sormuş...

Fadime , "Bu şenin kalbini zorlayabilir ama doktor raporu alırsan belki olabilir!" diye yanıt verince doktora koşmuş Temel...

Doktor raporu yazmış:

"Temel'in kalbi son derece güçlüdür ve her türlü çılgınlığa dayanıklıdır..."

Doktor, bunları yazdıktan sonra sormuş:

"Rapor kime hitaben olsun, karınızın adı neydi?"

Bunu duyan Temel, "Boşverin doktor, kapsamı daraltıp olayı kişiselleştirmeyelim" demiş:

"İlgilisine deyin yeter!"

Masum prenses

Kadın arkadaşına damadını çekiştiriyordu:

"Benim o hassas, o utangaç prensesim gitti kasabada bir keresteyle evlendi.." Arkadaşı "Hayrola?" diye sorunca da "Adam nikah günü deliler gibi böğürmeye başlamaz mı?" demiş kadın:

"Masum prensesim az daha çocuğunu düşürüyordu!"

Günün Şiiri

Çocuk

Senin gözlerine bakamam çocuk

Bir mavi bir yeşil bir eflatun

Kirpiklerin yaşın yaşın ıslanır

Ürperir rüzgarından ufacık bir bulutun

Bu uzun kirpikleri gözleri boncuk boncuk

Nereden aldın çocuk?

Senin saçlarını okşayamam çocuk

Yasemin kokuları uçmasın diye

Altından telleri titreşir rüzgarla

Saçlarının masallarından hediye

Başak rengi saçları bu telleri incecik

Nereden aldın çocuk?

Sabih Şendil (Varlık-1963)

Herkesin bir işi vardır

Bir Rus atasözü imiş:

-Hiç kimse işsiz değil, fakat kimse çalışmıyor, yine de herkese ücret ödeniyor.

-Herkese ücret ödeniyor ama, satın alınacak bir şey yok, herkesin ihtiyacı karşılanıyor. Herkes şikayet ediyor ama, ne zaman oy kullanma zamanı gelse herkes "evet" diyor...

………

“Rusya'da çalışmayana para verirler mi?”

Bu sözler biraz bize yakışıyor!

Ve de iki satırı eksik kalmış:

-Seçimlerde herkes bir yerlere oy veriyor ama, seçimden sonra kimse "verdim" demiyor!..