CHP’den Odunpazarı Belediye Başkanlığı için Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Mansız ile Yılmaz Hoca’ya yakın isimlerden birisi olan Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Erdal Caferoğlu’nun Odunpazarı Belediye Başkan aday adayı olabilecekleri yazıldı.
Her iki isimde köklü CHP’li. Ancak Erdal Caferoğlu’nu bilemem ama eski bir belediyeci olan halen Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri olarak görev yapan Mustafa Mansız belediye başkanlığında acemilik çekmez.
HER İKİ İSİMDE HOCA’YA RAĞMEN ADAY OLMAZLAR
Gerek Mustafa Mansız gerekse Erdal Caferoğlu, Yılmaz Hocaya çok çok yakın isim. Yılmaz Hoca’nın Odunpazarı Belediye Başkanlığı için kafasındaki isim ise Jale Nur Süllü. ‘Kızım’ dediği Jale Nur Süllü’nün 2009 yılındaki seçimlerde tuttuğu elini hiç bırakmadı. Herhalde 2013 yılının 27 Ekim’de yapılacak yerel seçimlerde ‘kızım bu kez sen dur’ demeyeceğine göre, Erdal Caferoğlu’nun da Mustafa Mansız’ın da hiç şansı yok. Zaten Mansız, hocanın olurunu almadan genel sekreterlikten istifa etmez.
TEPEBAŞI’NA BAYAN ADAY OLMAZ
Yine Yılmaz Büyükerşen’in kafasından Tepebaşı Belediye Başkanlığı adaylığı için bir bayan adayın geçtiği yazıldı. Bir kere hem Odunpazarı hem de Tepebaşı’na bayan başkan adayı olmaz. İkincisi Odunpazarı ve Tepebaşı Belediye Başkan adaylarını belirleme yetkisi Yılmaz Hoca’ya verilir mi? Bence çok uzak ihtimal. Hoca, Tepebaşı’nda Ahmet Ataç’a,’buraya kadar’ der mi? Derse Ahmet Ataç, Yılmaz Hoca’ya rağmen aday olur mu? Yılmaz Hoca’nın Ahmet Ataç’a, “buraya kadar” diyeceğini zannetmiyorum. Hoca Ahmet Ataç’tan da vazgeçmez.
ERMAN GÖLET HOCA’YA RAĞMEN ADAY OLUR MU?
Erman Gölet, ‘2009’da olmadı’ diye pes etmez. Zaten bugüne kadar da, bizzat kendi ağzından, ‘aday değilim’ sözü çıkmadı. O kadar yazıldı, çizildi. Aday olmayacak olsa idi, çoktan bunu deklare ederdi. Sessiz kaldığına göre aday adayı olacak. İşte o zaman CHP’nin içi karışır.
Yılmaz Hoca, ‘Jale Nur Süllü’ derse, büyük ihtimalle teşkilatta Odunpazarı için Erman Gölet için dayatacak. CHP teşkilatı ile Yılmaz Hoca karşı karşıya gelir mi? Onu şimdiden kestirmek gerçekten çok zor. Bu sorunun yanıtını 2013 yılının bahar aylarında ancak öğreneceğiz.
Eskişehir’i “Kardeş şehir” yapma yarışına girdiler
Eskişehir 2013 yılında ‘Türk Dünyası Kültür Başkenti’ olacak. Bir yıl boyunca Eskişehir’e yurt dışından, Türkü Cumhuriyet’i ve Türk Dilini konuşan ülkelerden yüzlerce sayıda turist gelecek. Bunun yanı sıra etkinlikleri izlemek için yurt içinden de bir o kadar yerli turist gelecek.
Valimiz bu süreci iyi değerlendirmek adına son iki ayın büyük bölümünü yurt dışında geçirdi. Organizasyonun sorunsuz geçmesi için ‘Türk Dünyası Kültür Başkent’liği yapan ülkeleri ziyaret etti ve davetlere icabet etti.
Son iki aydan beri de Eskişehir’e gelip Vali Dr. Kadir Koçdemir’i ziyaret eden yabancı ülkelerin Büyükelçileri, Bakanları Eskişehir ile kardeş şehir anlaşması yapmak teklifinde bulunuyorlar. Vali Dr. Koçdemir’i ziyaret eden Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Viladimir İvanovskiy, Ufa ve Kazan ile devam eden kardeş şehir çalışmalarının da hızlandırılması için gerekenin yapılacağı sözünü verdi.
Anadolu Üniversitesi’nin Akademik Yılı açılışına katılmak üzere Eskişehir’e gelen Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar, Kosova Ankara Büyükelçisi Avni Sipahiu, Prizren Üniversitesi Rektörü Mazllum Baralliu ve Anayasa Mahkemesi Üyesi Altay Suroy Vali Dr. Kadir Koçdemir’i de ziyaret ettiler. Bu ziyarette Vali Dr. Koçdemir, kardeş şehir çalışmalarının 2013’e kadar tamamlanmasının önemini vurguladı.
BÜYÜKŞEHİR’E DE BİR KARDEŞ DAHA GELİYOR
Eskişehir Avusturya’nın Linz Kentinden sonra şimdi de Almanya’nın önemli şehirlerinden Frankfurt ile kardeş şehir oluyor. Eskişehir ile Frankfurt arasındaki kardeş şehir ön protokolü Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda düzenlenen tören ile imzalandı.
Geçen son 10 yıla geri dönüp baktığımızda gerek Valilik gerekse Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan ‘kardeş şehir’ anlaşmalarında önemli bir artış var. Eskişehir’in gerek Türk Dilini konuşan ülkelerle gerekse batıdaki ülkelerle ‘kardeş’ olması, Eskişehir’in hem Asya’da hem de batıda yükselen bir değer olduğunu gösteriyor. Bu şehrin içinde yaşayanlar olarak biz değerimizi bilmesek de, Asya ve Avrupalılar bunu biliyor.
TAVŞAN
Temel ava çıkmış, ancak bir tek bile av avlayamamış. Eve eli boş dönmemek için kasaptan bir tavşan almış.
Fadime:
-“Ha pu neturda? Soyulmuş tavşanı nasıl avlaysun?”
Temel:
“Haçan sevişirken yakaladım. Çiyinmeye fırsatu olmadı, furdim oni da.”