Mahmut Efendi

Eski Genelkurmay Başkanı "İlker Başbuğ", 15 Temmuz'da askeri darbe olduğuna inanmıyor…
Ona göre amaç hükümeti devirmek değil, başarısız bir silahlı kalkışma düzenleyerek TSK'nın itibarını biraz daha kırmaktır...
Diyor ki:
“İstihbarat örgütü (CIA), TSK'yı zayıf düşürmek için onun içindeki bir kesimi provoke eder, onu kışkırtır, harekete geçirir, sonra da darbenin başarısız olması için tüm tedbirleri de alır...”
Ve de MİT'e geliyor:
“TSK'ya sızmalardan birinci derecede MİT sorumludur.”
MİT'in darbe girişimini Cumhurbaşkanı'na iletmemesi hala tartışılıyor...
9. Cumhurbaşkanı Demirel demişti ki: "MİT Patagonya'daki darbeyi haber verir, Ankara'dakini vermez."
……..
1945 yılında Yunanistan iki yeni kruvazör almış. Mahmut Efendi de Atina'daki ajanımız. Ankara'dan emir vermişler:
"Derhal o kruvazörlerin raporunu bildir..."
Her taraf Yunanlı... Düşünmüş, taşınmış bir plan kurmuş Mahmut Efendi... Limana yakın bir yere gizlenmiş. İyice yaklaştıktan sonra, yüzünü bir koruluğa, arkasını limana dönmüş. Makinesini de hazırlayıp, çiş yapma pozisyonu almış.
Pantolonunu indirip tam yaparken, bacaklarının arasındaki makinenin deklanşörüne basmış. Filmi de hemen Ankara'ya göndermiş. Merkezdekiler bakmışlar, evirmişler çevirmişler, bir şey anlayamamışlar.
Çünkü, Mahmut Efendi, kendi alet ve edevatını çekmiş!
Merkez, hemen bir emir daha vermiş: "Bu kruvazörler stop, hala çalışıyor mu stop, iyi kontrol et stop, acele cevap ver stop!"
……..
Demirel               , "Patagonya" yakıştırmasında haklıydı galiba…
Mahmut Efendi zamanındaki filmler, Baykal örneğinde olduğu gibi kasetlere dönüştü...
Vatandaş da haklı!
“Kasetlerde alet de var edevat da!”
Ama...
"Kime ait belli değil!"
 ---------------------------------
Günün Şiiri
Balkanlar
Batık gemilerdir yalnız, hüzünlü
O denizlerin dibinde şimdi
Derin sular vurur düşüncelerime
Dayanılmaz sessiz uzantılarım
Ben Kosova illerinden bir çocuğum
Köklerimden gelir bu duygusallığım
Yaprak döken ormanlar gibi
Balkanları nasıl, nasıl özlerim
Ve kanadı ıslak, gözünde yaş görünür
Balkanlardan uçup gelen kuşların...
                                                      Recep Bulut (Varlık-1968)
-----------------------------------------
Hiroşima ve Nagazaki'yi anarken
Yıl 1945...
6 Ağustos'ta Hiroşima'da, 9 Ağustos’ta Nagazaki'de patlıyor atom bombası...
İstatistiklere göre, sadece atom bombasından kaynaklanan hastalığa yakalanmış insan sayısı Hiroşima'da 119 bin, tüm Japonya'da 360 bine ulaşmış...
"Mitori Akiyama", İkinci Dünya Savaşı'nda liseye gidiyormuş. Atom bombasının izlerini yıllarca taşımış. Annesi ve iki kardeşini bomba kömüre çevirmiş.
"Amerika'ya düşman değilim" demiş Akiyama:
"Bomba bizde olsa, bizimkiler kullanırdı..."
"Hiroşima Barış Parkı" içindeki müzede hatıra defteri barış özlemi cümlelerle dolup taşmış...
Çok ilginç!
En fazlası da Amerikalıların!
Birkaç örnek:
"Ümit ediyorum bir daha yaşanmaz..."
“Çok üzgünüm...”
“Yeryüzünde sadece barış...”
"Bir daha asla..."
Adı "Takasi Araki..."
Kobe Üniversitesi'nde İspanyol dil bölümünde okumuş bir öğrencinin tarihe geçen sözü:
"Amerikalılara değil, savaşa düşmanım!"
Peki, bu kadar insancıl düşüncelere karşın Amerika bugün ne yapıyor?
Örneğin…
"Silah satıcını durduruyor mu?"
-Nükleer savaşı önlemek için çaba harcıyor mu?
"Terörle mücadelede gereğini tam anlamı ile yapıyor mu?"
Ve de…
"Darbeler arkasında yer alıyor mu?"
……..
Bugün Japonya'da yine Hiroşima anılacak, dünyaya mesajlar verilecek ama, her şey yine ağıtlarda kalacak...
"Çocuklar büyüklerin umurunda mı!"
 ---------------------------------------------------
Gerilim
Askeri okullar kapatıldı!
Çocuklara toplu halde tecavüz edilen yurtlar açık!
-----------------------
Günün Sorusu
Sürekli aldatılan bir kesim, yönetimi niye aldatılmayan kesime bırakmıyor?
-----------------------------
Günün Sözü
Dürüst insan her zaman gerçeği söyler, akıllı insan ise yalnız zamanında!
---------------------------------
Cuk
Olmak ya da olmamak değil...
"Ağacı kuşa çevirmek..."
İşte bütün mesele bu...
-----------------------------
Özdeyiş
Çamur atma, hedefini şaşırır, kirli ellerinle kalıverirsin...
Joseph Parker
------------------
Günün İlanı
Şöhretli siyasetçiden sınırlı miktarda söylenmemiş yalan satılıktır...
Veresiye teklif etmeyiniz...
-----------------------------
Günün Balı
Bugünlerde ajanlar bir işe yaramıyor.
Onların mesleği sona erdi.
"Ajanlık mesleğini artık gazeteciler icra ediyorlar..."
 -----------------------------------
Gutenberg'i bilir misiniz?
Birkaç Fransız kantinde gevezelik ederken içlerinden biri sorar:
"Gutenberg kim, biliyor musunuz?"
"Hayır" der ötekiler...
Devam eder bilgiç adam:
"Siz de benim gibi gece kurslarına gitseydiniz, Gutenberg’in basım makinesini bulan kişi olduğunu bilecektiniz... Ya Panmentier’i?"
"Hayır" der ötekiler...
"Siz de benim gibi gece kurslarına gitseydiniz, Panmentier’in patatesi bulan kişi olduğunu bilecektiniz.   Bu kurslara hala gitmezseniz, yaşam boyunca cahil kalırsınız..."
Derken ötekilerden biri patlar:
"Tamam, anlaştık! Gutenberg'i, Panmentier’i bilmiyoruz. Peki sen Totoche kim biliyor musun?"
"Hayır..."
Gülmüş öteki adam :
“Peki öyleyse, öğren artık! Sen o gece kurslarına giderken karınla beraber olan herifti...”
---------------------------
Son misyoner
İlk kez ücra köşedeki bir adaya gelen misyoner kabile şefine sormuş:
"Din hakkında bilginiz var mı?"
"Din nedir? Tam olarak bilmiyoruz" demiş şef:
"Ama son misyoner geldiğinde, tadı hakkında bir fikrimiz olmuştu..."
**************************************************************
 Darbe fırtınası
AKP sözcüleri:
"Avrupa ve ABD darbe girişiminin başarıya ulaşamamasından üzgün" diyorlar...
Bunda gerçek payı var...
"AB ve ABD çeşitli nedenlerle darbe girişimini kınamıyor."
Diyenler de haklı olabilir.
AB ve ABD "Tayyip Erdoğan"ın darbeyi kendi programını yürütmek için fırsata çevireceğinden kuşkuludur.
Bu durum karşısında AKP ne yapmalı?
“Demokrasi ve hukuka her zamankinden fazla özen göstermeli…”
AB ve ABD ancak bu şekilde mahcup edilebilir...
Darbe fırtınası da geçti sayılır.
"Sakinleşmek ve demokrat davranmak için engel var mı?"
 ----------------------------------------------
Yalnız parlamentoda değil
Şu söz bir Fransız politikacısına ait:
"Parlamentoya seçim meydanlarından gelinir. Anca parlamentoda seçim meydanındaki gibi konuşulmaz."
Yalnız parlamentoda değil...
Diğer kapalı salon toplantılarında da o tonda konuşmamak gerekir...
"Tabii karşınızdakileri korkutmak gibi bir niyetiniz yoksa..."
 ------------------------------------
Günün olayı
Fethullah Gülen Cemaati’nin "Kutlu Doğum Haftası" bundan böyle...
"Kutlu Darbe Haftası" olarak kutlanır artık...
                                                                           Akif Kökçe
----------------------------
Günün Biberi
Hep deriz ya,"Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner" diye...
Şimdi sıra onlarda, bekleyip göreceğiz.
Gün ola, harman ola...
                                                Deniz Kavukçuoğlu