Hatırlarsınızsa Akhisar Belediye spor maçı sonrasında köşemde şunları yazmıştım; Eskişehirsporlu futbolcuların, bir an önce toparlanarak, bizlere alıştırmış oldukları, temaşası güzel, geri dönüşleri müthiş o takım oyununu izlettirmeliler.
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim, şartlar ne olursa olsun, bir futbolcu formasını sırtına geçirip sahaya çıktıktan sonra, o formanın kutsallığına inanarak en iyi şekilde temsil etmelidir. İnsanlar maddi veya manevi birçok sorunla karşılaşabilirler ancak, mesleklerinin saygınlığını ve itibarını da düşünüp öyle hareket etmelidirler;
Evet, bu müsabakada, yukarıda da bahsettiğim gibi, bir takımın maç kazanabilmesi için, teknik, taktik ve kondisyon vs. gibi temel antrenmanlarla birlikte, yapılan işe saygının ve formanın kutsallığının da ne denli önemli olduğunu bizlere gösteren 10+3=teknik ekip’e sonsuz teşekkürler.
Eskişehirspor, hem ligde, hem de kupada kaybettiği MP. Antalyaspor’a, bu defada kaybeder mi endişesiyle çıktığı rövanş maçına, sürekli ilk on birin değişmezleri olarak görmüş olduğumuz Servet, Necati, Alper ve Kamaranın olmadığı bu önemli karşılaşmada, henüz müsabakanın 3 dakikasın da Eskişehirspor’un en önemli futbolcusu Tello’nun kırmızı kart görmesiyle 10 kişi kalan ve 90 dakikayı öyle bitiren, mağrur ve onurlu yürekler, her şeye ve her kese haykırırcasına, artık kötüye doğru giden bu talihsiz sonuçlar dur demenin zamanı geldiğini, galip gelerek göstermek istediler ve de bunu takım olarak başarmanın mutluluğunu hakemin bitiş düdüğüyle, futbolcu, teknik heyet ve yöneticilerin bir yumak haline gelerek sevinç çığlıkları atmaları ise haklı bir mutluluk tablosuydu.
Kırmızı şimşekli futbolcuların, uzatmalarla 90 dakika, 10 kişi oynaması ve 1-0 geriye düştüğü maçı çevirmesi taktire şayan bir olay diye düşünüyorum. Ancak defalarca köşemde bahsettiğim gibi, her ne sebeple olursa olsun, Eskişehirspor un, özellikle kalitesi kendisinden iyi olmayan takımlar karşı, kesinlikle savunma futbolu değil, en iyi yapmış olduğu hücum futbolunu benimsemelidir.
Kupa maçında 10 kişiyle alınan bu galibiyetle birlikte moral bulan kırmızı şimşekli futbolcular, sezonun ilk yarısında gösterdikleri o kaybetmeyi kabullenmeyen oyun yapısına geri döndüklerinin sinyalini verdiklerini düşünüyorum.
Eskişehirspor’un,28 Ocak Pazartesi günü, Ordu spor karşılaşmasında da,Teknik Direktör Ersun Yanal ve ekibinin, hücum futbolunu tercih eder bir strateji belirlemesi gerekir.Yeter ki futbolcular saha içerisinde kazanmak adına verecekleri mücadeleyi 90 dakikaya yayabilir,istekli bir oyun kanıksayıp,kaybetmeyi kabullenir teslimiyetçi bir zihniyette olmasınlar.