Duyduğu halde ziyaretine gitmemiş.
Adam iyileşmiş.
Sokakta Temel’i görünce sormuş:
“Neden ziyaretime gelmedin?”
Temel şöyle yanıt vermiş:
“İyileşeceğini biliyordum…”
***
Doğu ve Güneydoğu, bir zamanlar:
“Sürgün yatağıydı.”
Ankara, İstanbul, İzmir başta olmak üzere Anadolu’da suç işleyen öğretmenler, müdürler, memurlar “Doğu ve Güneydoğu’ya sürgün edilirdi.”
O yıllarda işin siyasi yanı yoktu.
“Hamidolar, Koçeralar vardı …”
“Eşkıya” derdik sadece…
Köy basarlar…
Yol keserler…
Adam soyarlar…
Ve kaçakçılık yaparlardı…
***
Ucundan kıyısından kısaca değindim.
Yaşayanlar ve yaşatanlar belliydi.
Ağalar vardı bölgede.
Kürtler derdik sadece.
Kürt ağalarını konuşurduk.
Eşkıyalıktan söz ederdik...
Doğu ve Güneydoğu’da yıllar geçtikçe, eşkıyalığın şekli de değişti.
Bir yandan eşkıyalık, diğer yandan da örgütlenme başladı.
Doğu ve Güneydoğu, sürgün yatağı olmayı sürdürdü.
Okullara giden Kürt çocukları “işin politikasını” gördüler. Ve bir örgütlenmedir başlattılar…
Fikir örgütlenmesi, zaman zaman,
“Ağalıkla kol kola girdi.”
Paralandı…
Silahlandı…
***
Ve uzatmaya gerek yok.
Doğu ve Güneydoğu’da gele gele gelindi bu günlere..
Şimdi:
“80 milletvekili ile TBMM’ye girdi Kürtler”
Ortalık allak bullak.
Nereden ve ne için geldikleri belli olan bu insanlar sorgulanmaya çalışılıyor.
“Kaldırırız, indiririz” diye hesap sorulmaya kalkılıyor.
Onlarda bu resti görüp:
“Yapında görelim” diyorlar…
Hatta Demirtaş yanıt veriyor:
“Biz dilekçe vereceğiz. Kaldırsınlar da görelim” bile dedi.
***
Evet.
Gele gele geldik bugünlere.
Doğu ve Güneydoğu şimdi:
“Ateş çemberi…”
Bakalım bu çemberde harlayıp fırlayan ateş,
“Nerede, nasıl ve ne zaman söndürülecek.”
PKK dediğimiz örgüt:
“Kökleşip yerleştiği yerden nasıl sökülüp atılacak?”
///////////////////////////////////
Günlerin getirdiği
Odunpazarı’ndan iki tarih
Odunpazarı Belediyesi iki kitap göndermiş. Birisi Mesut Erşan’ın hazırladığı “Eskişehir Halkevi”, diğeri de Hasan Kırımer’in derlediği “Kırım Tatar El Sanatları.”
Belediye Başkanı Kazım Kurt iki eser için diyor ki “Bir dönemin en önemli kurumlarından ‘Eskişehir Halkevleri’ kitabı Dr.Mesut Erşan tarafından kaleme alındı. Hasam Kırımer ise ‘Kırım El sanatları’ kitabı ile Kırım Tatarları’nın gelenek ve göreneklerini ortaya koydu. Odunpazarı Belediyesi’nin kültür yayınları gerçekten sosyal yaşama damgasını vuracak kadar önemli. Önemli olduğu için de tarihi bir boşluğu dolduracaktır.” Kutluyorum sayın Kazım Kurt’u. Kutladığım ikinci bir isim ise Arif Anbar. Odunpazarı Belediyesi’nin Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünü yapan Anbar, güzel bir çalışma yapmış. Bu çalışması sanırım kitap ve tarih severlerin vitrinlerinde en güzel yeri süsleyecektir.
////////////////////////////////
Yeni adaylar çıkabilirmiş?
Ahmet Davutoğlu henüz hükümet kurma çalışmalarına başlamadı. Yalnızca AKP ile CHP görüşmeleri gündemde. Ne zaman sonuçlanacağı belli olmayan bu görüşmelerin ardından ‘erken genel seçim’ yorumları yapılıyor. Başbakan Davutoğlu açıkladı ve “Bütün illerde yöneticilerimiz bekleyecek. Her an seçim olacakmış gibi hazır olacaklar.” Önceki gün Eskişehir’de politik yorumcular konuştu. Bu konuşmaya göre “AKP’de ve CHP’de bir erken genel seçimde var olan adaylar değişecek. Parti yöneticileri hazırlıklarını buna yapacaklar” denildi. Eskişehir’de özellikle AKP’de Emine Nur Günay’ın adı ön plana çıkarken, Harun Karacan’ın adı da politik yorumlara düşmeye başladı. Neymiş “Emine Nur Günay’ın ardından ETO eski Başkanı Harun Karacan” listeye alınacakmış. AKP’de bu gelişmeler olurken, CHP’de şimdilik ‘yaprak kımıldamıyor.’ Bekleyip göreceğiz. Erken genel seçim kararı alınacak mı? Alınırsa tarih nasıl belirlenecek? Var olan adaylar için nasıl bir kıstas uygulanacak?
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...