Lige selam kupaya devam.

Her zaman, “Eskişehirspor” un büyüklüğü öyle kupalarla ya da şampiyonluklarla ifade edilemez, aşk bizim i&cc

11 Ocak 2013 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Her zaman, “Eskişehirspor” un büyüklüğü öyle kupalarla ya da şampiyonluklarla ifade edilemez, aşk bizim için üç harfli değil on üç harfli bir sözcüktür deriz…
Anadolu’ da futbol devrimini ateşleyen, futbolun tüm ülkede tutku derecesinde sevilmesine büyük katkısı olan siyah kırmızı bir ihtilalin adıdır “Eskişehirspor” deriz…
Mazlumun güçlüye, fakirin zengine, inancın ve ruhun maddeye başkaldırısının soylu bir adıdır “Eskişehirspor” deriz…
Türk Futbolunun unutulmaz kalemi “İslam Çupi” nin yıllar önceki “Eskişehirspor, apoletleri küflenmiş futbolumuzun Avrupa’ ya açılan penceresidir” özdeyişinden büyük kıvanç duyarız…
Peki, hiç düşündük mü böylesine büyük bir misyonun temsilcileri bu büyük zaferleri hangi kupalarla taçlandırmışlardır? Destansı geçmişimizi, şanlı mazimizi günümüze taşıyan müzemizin raflarından bu konuda hüzün nağmeleri döküldüğünü biliyor muyuz?
Yine “İslam Çupi” nin çekik gözlü peygamber dediği eski başkanlardan “Aydın Begiter” in geçtiğimiz yıl “Eskişehirspor’ lu Efsaneler Derneği” nin açılış töreninde de “aldığımız kupaların yanına 40 yıldır bir maşrapa bile koyamadınız” sözleri de bu acı gerçeği haykırmıyor mu?
İkinci Lig şampiyonluk Kupalarımızı saymazsak, iki büyük kupamızdan birisi ülke sathında fırtına gibi, kasırga gibi, volkan gibi EStiğimiz yıllarda, 1970-1971 Sezonunda Galatasaray ve Fenerbahçe’ yi eleyerek geldiğimiz finalde ezeli rakibimiz Bursaspor’ a karşı “Riva Halil” in ( Halil Güngördü) golleriyle ulaşılan 2-0’ lık zaferin karşılığı ülkenin ikinci büyük kupası, şimdiki adıyla “Ziraat Türkiye Kupasıydı”…
İkincisi ise, hemen on gün sonra ise 30 Haziran 1971’ de statü gereği Lig ve Kupa şampiyonun en büyük kupa için Ankara 19 Mayıs Stadında karşılaştığı “Fethi Heper” in iki ve “Ender Konca” nın golleriyle Galatasaray’ ı 3-2 yenmenin gururuyla kaptan “Fethi Heper” in ellerinde gökyüzüne doğru yükselen “Cumhurbaşkanlığı Kupasıydı” …
Ve bu kupaların ve zaferlerin baş mimarı efsane antrenör “Abdullah Gegiç” in Yugoslavya’ nın Sarajevo takımının başına geçmek üzere 2 Temmuz 1971 günü Eskişehir’ e veda ederken Vilayet meydanındaki “Atatürk Anıtı” na bıraktığı çelenkte çok kısa, duygu yüklü şu ifadeler yer alıyordu: “Büyük Türkiye’ ye ufak bir hizmet yapabildiysem mutluyum”…
İşte bu akşam yine bir kupa maçıyla Mersin İdmanyurdu karşısındayız. Kadro yapımız güçlü. Zaman zaman mazimize yakışan nitelikte, o efsaneleri anımsatan futbolu oynayabiliyoruz. Yeni bir başlangıç olamaz mı? Formamızda ve yüreğimizde o kuruluş ruhunun, 1965 ruhunun inancı ve özgüveni ile “Abdullah Gegiç” in yıllar önce yazdığı bu büyük futbol destanı, bu büyük sevda öyküsü “Ersun Yanal” tarafından bir kez daha yazılamaz mı?
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi