Laik devlette şeriatın yeri yok!
Anayasaya göre Türkiye Cumhuriyeti; Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir.
*
Yani, dini unsurların, devlet işleyişinde hiçbir biçimde yeri yoktur.
*
Ancak ülkeyi yönetenler, dini siyasete alet etmeyi pek severler; dindar görünüp dincilik yaparlar, bu anlamda günahları büyüktür.
Fakat onlar için ‘günah’ diye bir kavram yoktur, tek dertleri nüfuzlarını devam ettirebilmektir.
Bu noktada Emekli Müftü ve CHP Kayseri Milletvekili Gani Işık’ın şöyle bir görüşü var: “Sayın Cumhurbaşkanı’nın son tahlildeki amacı yasal ve anayasal planda bir şeriat devleti inşası değil, -böyle bir maceranın ne büyük belaları davet edeceğini bilecek kadar deneyim ve akıl sahibidir- Cumhuriyetin kurucusu ve onun etrafındaki altın nesli hırpalamak sureti ile belli bir seçmen kitlesinin konsolidasyonunu sürdürmektir.”
*
Bunları yazmamın bir nedeni var elbette.
Şöyle ki…
14 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan ‘Faizsiz Finans Kuruluşlarının Bağımsız Denetimini Yürüten Denetçiler İçin Etik Kurallar’ başlıklı bölümde, ‘şeri’ ifadeler temel alınmış!
*
Resmi Gazete’deki o ifadelerin bazılarını birkaç görsel halinde paylaşıyor ve incelemenizi tavsiye ederek bu bölümü kapatıyorum.
----------
NOT: Şu linke tıklayın: “https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2019/12/20191214.pdf” Ardından; 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51 ve 52’nci sayfaları inceleyin.
Tepebaşı Belediyesi’ni ilgilendiren yanlış anlaşılma
Bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek istiyorum. Büyükşehir Belediyesinin en son yapılan olağanüstü meclis toplantısında, ‘18 milyon 478 bin TL bütçe aktarımı konusu’ görüşüldü ve karara bağlandı. Bununla beraber kamuoyunda şöyle bir algı oluştu: Büyükşehir Belediyesi, Tepebaşı Belediyesinin 2019 yılı bütçesine 18 milyon 478 bin TL para aktardı. Bu doğru değil! İşin aslı şu… Belediyeler yıllık bütçelerini hazırlarlarken, karar verilen yatırımların aşağı yukarı maliyetlerini hesaplarlar. Ancak bazı zamanlarda, ilgili müdürlüğe ya da daireye aktarılan bütçe yıl sonunda artar. Bunun iki sebebi vardır. Ya planlanan bir yatırım gerçekleştirilememiştir, ya da gerçekleştirilen yatırımların maliyetleri öngörülenin altında kalmıştır. İşte, böyle durumlar sonucunda herhangi müdürlükte artan bütçe, diğer bütçe kalemlerine aktarılabilir. Bu da bütçeyi dengelemek amacıyla yapılır. Örneğin Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü öngörülen harcamadan daha fazla harcama yaptıysa, artan bütçenin bir bölümü bu müdürlüğe aktarılarak söz konusu müdürlüğün bütçesi dengelenir. Kısaca, Büyükşehir Belediyesi, Tepebaşı Belediyesine kendi bütçesinden para aktarmamıştır. Tepebaşı Belediyesi, kendi parasını, yine kendi içerisindeki bazı müdürlüklere dağıtmıştır. Bunu yaparken de önce Tepebaşı Belediye Meclisinden, daha sonra Büyükşehir Belediye Meclisinden onay almıştır. Bu noktada bir yanlışı daha düzelteyim. Belediyenin kendi içerisinde dağıttığı bütçe 18 milyon 478 bin TL değil, 18 milyon 953 bin TL’dir.
Santrale karşı, ama…
Dün, Ziraat Mühendisleri Odasının 9. Olağan Genel Kuruluna ilişkin bir yaz kaleme almış, aday olması beklenen Mahmut İzzet Erol, Muazzez Günay ve Levent Özbunar’ın profillerini kısaca aktarmıştım. Bu noktada Muazzez Günay’ın Valiliğe bağlı çalışan bir memur olması dolayısıyla kömürlü termik santral konusundaki tavrının nasıl olacağının muamma olduğuna vurgu yapmıştım. Muazzez Günay gazetemizi ziyaret etti ve konuya açıklık getirdi. Kişisel olarak Eskişehir’e kurulması planlanan kömürlü termik santrale karşı olduğunu ifade eden Günay, bu noktada Valiliğe karşı dik duruş sergileyeceğini söyledi. Sonrasında ise şunu ekledi: “Bizim ekibimiz, odayı, ortak akılla yönetecek. Kömürlü termik santral konusunda yönetim kurulu üyelerimizle oturur ve görüşürüz. Çoğunluk ne derse odamızın kurumsal duruşu da öyle olur. Ancak kişisel olarak karşı olduğumu bir kez daha söylemek istiyorum.”
Aday olmak istiyorlar, da…
AK Parti’deki kongre anlayışını Eskişehir’den örnek vererek özetlemek istiyorum… Zihni Çalışkan il başkan adayı olmak istiyor, ama aday olamıyor. Ali Acar Odunpazarı ilçe başkan adayı olmak istiyor, fakat aday olamıyor. Hakan Çizmelioğlu Tepebaşı ilçe başkan adayı olmak istiyor, lakin aday olamıyor. Her biri, Genel Merkezin “aday olabilirsin, seni başkan yapacağız” demesini bekliyor. Bu durum, demokrasiyi diline pelesenk yapan bir partide yaşanıyor. Millet de hala, AK Parti’den demokrasi bekliyor!
Yeni partilerle görüşen AK Partililer
Gelecek Partisi kuruldu ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, partinin genel başkanı oldu. Şimdi gözler, eski bakanlardan Ali Babacan’ın kuracağı partiye çevrildi. Bu noktada Eskişehir de hareketlendi. Yeni partilerin kadrolarında kimler yer alacak sorusu akılları kurcalıyor. Kulislere göre AK Partili Yetkin Tetik, Gelecek Partisiyle flört ediyormuş. Bunun yanı sıra yine AK Partili olan Cemal Çavdarlı, Ali Babacan’ın ekibiyle görüşmelere başlamış. Birkaç isim daha var, hafta sonu netleşir; biz de hafta içi siz değerli okurlarımıza aktarırız.
Kardeş tedavi ol tedavi , kendince bir fanusun içine girmişsin o girdapta debelenip duruyorsun bak kırlara çık , çiçekleri sev , hayvanları okşa , kendini tabiatın kucağına bırak . Hergün ona buna boş meram anlatmaya mecbur hissetme kendini.
Hadi kardeşim hadi, doktorculuğunu başka yerde oyna. Madem bu kadar doktorluğu seviyorsun, git üniversiteye eğitimini al. Klavye arkasından kendince psikoloji doktorluğuna soyunma. Kimin ne yazıp yazmayacağı seni ilgilendirmez. Sana ne? Var git işine, allah sana akıl fikir versin...
Arif bey, bu yazdıklarınızı maalesef laiklik düşmanlarına anlatamazsınız. Yani onlara göre laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması değil. Onlara göre laikliğin tanımı; Avrupa medeniyetinde olan istediği gibi giyinme özgürlüğüne sahip başı açık sözde günahkar kadınlar, domuz eti yiyip şarap içen kişiler, rakı içen alem yapan insanlar, kendilerine göre dinsiz olan kişilerdir. Onlara kalsa, Atatürk, bu dini tekelleştirmeye çalışanlara sözde en büyük kötülüğü yaptı. Yıllarca dini siyasete alet edip, mağdur edebiyatı ile ülkeyi bu zihniyet yönetti ve yönetiyor. Atatürkü sevmezler, ama her fırsatta onun inkılaplarının ekmeğini yerler. Böylede ikiyüzlüler...