Salı akşamı Es TV izleyenler ve şehrin gündemini yakından takip edenlerin ekran başından kalkamadığı bir akşam oldu. Soruyoruz programında konuk aldığımız Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt deyim yerindeyse fırtına gibi esti, çivi çaktı ve tahmin ediyorum ki hem kendi rahatladı hem de gündemdeki kangren olmaya başlayan bazı konuları rahatlatmış oldu.
Kurt’un programdaki en dikkat çekici kısım, uzun zamandır dile getirilen ve Erdal Caferoğlu’nun isminin geçtiği eleştirilere verdiği cevap oldu. Caferoğlu ile araları açık mı? Caferoğlu gizli başkan mı minvalindeki söylemlere karşılık Kurt ilk kez bu kadar net ve samimi konuştu.
“Erdal Bey ile 1999’da tanıştık ve hiç ayrılmadık. Partiden beraber atıldık, beraber dava açtık, beraber döndük. Beraber kongrelere girdik, seçimler geçirdik, mücadele ettik. Ben Milletvekili oldum yanımda durdu. Biz onu Belediye Başkanı yapalım diye uğraşırken ben Başkan olmak zorunda kaldım, Erdal Bey yine benim yanımda durdu. Ben niye Erdal Bey’den şikâyetçi olayım”
Bu sözlerin üzerine artık Caferoğlu ve Kurt arasında gerginlik var demek, Caferoğlu gizli başkan mı diye sormak abes iştigal eder. Görünen o ki Kazım Kurt’un 16 yıllık yol arkadaşlığı ve vefası bu eleştirileri aşmayı bilmiş.
Programda bir başka dikkat çeken cevap ise Kurt’un CHP’nin işlerine müdahil olmasıyla ilgili yapılan eleştirilere verdiği cevaptı. Normalde bu eleştirilere “Ben Belediye Başkanıyım, parti rozetini çıkardım ve parti işleyişine müdahil olmam hoş olmaz, destek veririm ama karışmam” tarzı bir cevap alsaydık hiç şaşırmaz ve yadırgamazdık. Zira aksini söyleyen pek olmuyor.
Gel gelelim Kurt ezberi bozdu dedik ya, bu konu da da açık açık konuştu.
“Ben vatandaşlara başkan olarak hesap veririm ama ben partiliyim partime de hesap vermek zorundayım. Bir partili partisinde yanlış bir iş görüyorsa bunu eleştirmesin mi, buna müdahil olmasın mı? Ben müdahilde olurum, karışırım da ama baskı yapmam. Ben örgütçüyüm, görev adamıyım ve bunu yapmaya devam edeceğim. Birilerinin işine gelmeyebilir ama kendileri bilir”
Bunlar da bence önemli söylemleri oldu Kurt’un. Belediye Başkanlığı’nın bürokratik işlerden ötürü siyasetçiler için daha zor olduğunu, Milletvekili olma isteğinin olmadığını, Büyükerşen ve Ataç ile aralarının iyi olduğunu ve onların küçüğü olarak önlerinden geçmeyeceğini, onlara zarar vereceğini düşündüğü bir iş olursa yapmayacağını da söyledi.
Belediye içinde asıl mobbing’in kendilerine uygulandığını, teknik kadroların alakasız görevlerle doldurulduğunu ve mühendis bile alamadıklarını, eskiyi deşmemek ve barışçıl politika izlemek için birçok şeyi dile getirmediğini de söyledi Başkan Kurt. Yazının başında dediğim gibi gerçekten çok önemli ve detaylı bir program oldu ve görünen o ki günlerce gündemde konuşulacak bu açıklamalar. Ama programdan en rahatlamış çıkan Kazım Kurt olduğuna göre, rahatsızlık sırası kime ya da kimlere gelecek onu da görürüz yakın zamanda…