Sayın Kurt'un seçimlerden evvel açıkladığı 25 hedefin neler olduğu bir köşede yazılı olarak duruyor. Bu hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığını denetlemek de biz gazetecilerin görevi. Ancak ben Kazım Kurt yönetiminin önümüzdeki 5 sene içinde hedeflerini tutturacağını düşünüyorum.
Odunpazarı Belediyesi 2020 ve 2024 yılları arasındaki stratejik planlarını masaya yatırdı. Odunpazarı Belediyesi’nin nasıl bir belediye olacağı ve hangi işin kimin yararına yapılacağının belirlenmesi gerektiğini belirten Belediye Başkanı Kazım Kurt, şeffaf ve denetime açık bir anlayışı hayata geçireceklerini belirtti.
Kurt ayrıca, "Benim açımdan esas olan seçim döneminde söz verdiğimiz 25 ana hedefin yakalanması. Az para ile çok iş yapmamız gerekiyor. Bunları yaparken de hem denetime açık olacağız hem de şeffaf olacağız" diye konuştu.
Sayın Kurt'un seçimlerden evvel açıkladığı 25 hedefin neler olduğu bir köşede yazılı olarak duruyor. Bu hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığını denetlemek de biz gazetecilerin görevi. Ancak ben Kazım Kurt yönetiminin önümüzdeki 5 sene içinde hedeflerini tutturacağını düşünüyorum.
Tabii burası Türkiye...
Bırakın 5 sene sonrasını, 5 saat sonra bile ne olacağını garanti edemezsiniz bu memlekette. "5 sene sonra dolar 3 bin lira olacak" dense, buna "Hayır!.. Kesinlikle olmaz" diyemeyiz. Veya yarın öbür gün bir manyağın çıkıp Sayın Ekrem İmamoğlu'nu vurmayacağı, çıkan toplumsal karışıklıklardan ötürü ve kamu yararı gözetilerek seçimlerin iptal edilmeyeceğini de garanti edemeyiz.
Bunun sonucunda Türkiye genelindeki belediyelere kayyum atanmayacağı da garanti edilemez. Ancak biz, 'Normal koşullar altında' Sayın Kurt'un hedeflerine ulaşacağını düşünüyoruz. Hele 'Şeffaf ve denetlenebilir' belediyecilik anlayışını sürdürürse...
Bırak o mendeburlar düşünsün
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yeni eğitim modelini açıkladı. Yazılarımı takip edenler bilirler; fırsat buldukça bakanlarımızın isimlerini ve fotoğraflarını yayınlamayı çok önemsiyorum. Bahaneyle bir faydam olsun Sayın Bakanlarımıza, zira kimsenin Onları tanıdığı yok. Sayın Selçuk'un açıklamasını internetten takip ettim. Açıklamalarını takip ederken – bir an – kendimi Sayın Erdoğan'ın damadının "Yeni Ekonomik Programı'nı açıklarken dinliyormuş gibi hissettim. "Deneyim temelli program modeli", "Kariyer danışmanlığına entegre edilen", "Esnek ve modüler eğitim" ve "Disiplinler üstü birleşenler" gibi son derece janjanlı kelimelerle dolu bu açıklamadan pek bir şey anlamadım doğrusu. Cehâletime verin artık...
Daha sonradan öğrendik ki yeni müfredatımızda matematik, felsefe ve tarih gibi dersler seçmeli olacakmış. Ayrıca ders saatleri de azaltılacakmış... Süper olmuş vallahi. İki gündür sevincimden ne yapacağımı şaşırdım. Artık o İsrail olacak mendebur düşünsün. Üstelik Onların doları varsa, bizim de Allah'ımız var. Öyle değil mi ama?..
Söyleyecek çok şey var aslında ancak, benim artık bu zihniyete laf yetiştirmeye mecâlim kalmadı. Zira devir, "Teknolojiymiş? Ne icat etmek için uğraşacaksın? Bırak gavur yapsın, sen parasını verip son model telefonu alırsın. Bize din eğitimi lazım" diyen bir takım sahte hocaların devri...
Dolayısıyla matematik gibi 'Fuzuli' dersleri öğretmenin lüzumu yok. Böylece muassır medeniyetler seviyesini aşar, Allah'ın izniyle de sahip olduğumuz saraylardan ötürü, gavurları kıskancından çatır çatır çatlatırız.
Bulgar sınırında yakalandılar
Cemalettin Sarar ve kıymetli eşi Zehra Sarar'a işkence yaparak, evlerinde bulunan kasayı açtıran saldırganlar, Bulgaristan sınırında yakalandı. Tabii Bulgaristan'dan kalkıp, Orta Anadolu'ya gelip, Eskişehir'deki ünlü bir işadamının evine girmek tesadüf olamaz. Mutlaka saldırganların yerel işbirlikçileri vardır. Elbette 'Arka Sokaklar' dizisinin bir müdavimi olmanın ötesinde polisiye tecrübesi olmayan bir gazeteci olarak ukalalık etmemek lazım. İşin dedektiflik kısmıyla kahraman polisimiz ilgilenecektir muhakkak. Bizim Engin Dinç komutasındaki Eskişehir Polisinin başarılı olacağından şüphemiz yok. Ancak buradaki övgüyü sadece Eskişehir Emniyetine yapmak da haksızlık olur. Zira operasyona Emniyet Genel Müdürlüğü'nün bizzat dâhil olduğunu da öğrendik. Dolayısıyla tepeden tırnağa, bütün Emniyet Teşkilatını tebrik ederiz. Bazen bir musibet bile hayırlara vesile olabiliyor. Böylece Sarar ailesi yalnız olmadığını, bütün Eskişehir'in kendi arkalarında olduğunu bir kere daha görmüştür. Bir insanın en mahrem sığınağına, yani yuvasına girilmesi, ne idüğü belirsiz maskeli haydutlarca işkence edilmesi korkunç bir şey olsa gerek. Aynı şeyin başıma gelmesinin hayali bile tüylerimi diken diken ediyor. Sarar ailesine tekrar tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
ETİ'de işçiler mutlu
ETİ ile Tek Gıda İş Sendikası arasında imzalar atıldı. Sendikanın resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, "Üyelerimizin sözleşmelerin kendilerine getirdiği hakları aileleri ile birlikte sağlık ve mutluluk içinde harcamalarını temenni ediyoruz" ifadelerine yer verildi. Bu güzel temennilere katılmamak mümkün mü? Sadece kentimizin değil, ülkemizin en önemli sanayi kuruluşlarından biri olan ETİ'nin biz Eskişehirliler için önemi büyük. Bir kere içimizden pek çok kişi doğrudan veya dolaylı yollardan Kanatlı Ailesi'nin ürettiği katma değerlerden faydalanıyor. Ayrıca Kanatlı ailesi ETİ markasının sponsorluğunda kentimizin sosyal ve kültürel pek çok sorununa el atıyor. Tabii sendika yöneticileri de ayrı bir tebriği hak ediyor. İşçilerinin haklarını gayet güzel koruyan Tek Gıda İş Sendika yetkililerini de tebrik ederiz. Ağır bir ekonomik krizde, işçilerinin ezilmemesini sağlamışlar. Dolayısıyla Tek Gıda İş Sendikası'na mensup işçi kardeşlerimizin, "... aileleriyle birlikte sağlık ve mutluluk içinde harcamaları..." bizim de temennimizdir.