Görüşler
ANAP Hükümeti zamları ardı ardına "bindirirken, Eskişehir Milletvekili "Erol Zeytinoğlu", Özal'ı uyarmıştı:
"Merak etme, alışırlar..."
…………….
Uzun bir aradan sonra çıktık dışarı...
Biraz gezdikten sonra markete uğradık...
Gözümüz içki reyonuna takıldı...
Oda ne? 35’lik rakı 32.5’TL olmuş!
Önce akaryakıt..
Ardından elektrik, doğalgaz ye bunların uzantıları ile bindir gitsin!...
Ama yavaş yavaş...
Çünkü, günümüzde "Kurbağa Sendromu" ile alıştırıyorlar zamlara...
Kurbağayı ılık su dolu tencereye atarsanız, acıyla sudan fırlar, tencereden dışarı atlar.
Ama kurbağayı ılık su dolu tencereye koyarsanız, keyifle yüzer.. Bir yandan da aşağıdan yanan ateşle su ısıtılır...
"Kurbağa gevşer, tepki refleksleri uyuşur..."
Yandaş medyayı yöneten arkadaşlar bu testi çok iyi öğrendiler...
Zammın adı değişti..
"Fiyat düzenlemesi..."
…………..
ANAP Hükümeti'nden, AKP'ye...
“Kazlardan, kurbağaya...”
Zaman değişiyor, Özal'ın söylediği gibi alışıyor insan!..
Acaba diyoruz?
"Koyunluk daha mı güzeldi?"
Ayakkabı kutularındaki milyon dolarları izlerken bile mutlu oluyoruz!
"En azından sürüye katılıyoruz!"
Bir zamanlar bir reklam vardı ekranlarda..
"Abe çiçeklerim var.. Bir gül alın, sakız alın, oyuncak alın.. Ekonomiye katkı yapın..."
Kaz yolunup..
Kurbağa kaynatılırken..
“Anlar mıydı koyun!..”
Tahrike kapılmayan memur
Aşırı sinirli biri havaalanında Check-in bankosundaki ilgili memura hak etmediği halde, etmediği hakareti bırakmamış.
Müşterinin abartısı karşısında, banko memuru sakin ve güler yüzlü bir şekilde davranıyor , hiç yanıt vermeden işine devam ediyormuş. Adam işi bitip gidince, bir arka sıradaki müşteri "Sizi tebrik ediyorum" demiş:
"Tahrike kapılmadan görevinizi sürdürdünüz ama bu kadarı da yanlış.. Yapabileceğiniz bir şeyler olmalıydı..."
Memur, "Hiç olmaz olur mu? Var efendim" demiş:
"Şerefsiz New York'a gidiyor, bavulları Berlin'e..."
Doğru olduğuna eminim
Tarih dersinde öğretmen Temel'e sormuş:
"Söyle bakalım, Sultan Murat hangi savaşta ölmüştür?"
Temel biraz düşündükten sonra, "Doğru öldüğüne kesinlikle eminim efendim" demiş:
"En son katıldığı savaşta ölmüştür..."
Günün Olayı
Evdeki kasalar, ayakkabı kutuları, para sayma makineleri ile en sıkı bağlantısı olan 2 yasadan 1’i hangisi?
"57 kere değiştirilen ihale yasası mı? 164 kez yenilenen İmar Yasası mı?"
Günün Biberi
Dünya Basın Özgürlüğü sıralamayı açıkladı:
“Finlandiye 1.
Türkiye 154.”
Altımızda da 173. sırada Çin var...
Duvarı örmekle iyi etmemişler!
"Yanımızda olabilirlerdi...”
Avcı da Unakıtan'ın yolunda mı?
En güçlü zamanında Eskişehir'e getirildi Kemal Unakıtan...
Maliye Bakanı’ydı, Eskişehir Milletvekili oldu ve hızlı haşladı...
Hakkını hemen verelim...
Bir taraftan "Babalar gibi satarken", diğer taraftan Eskişehirspor için sıvadı kollarını...
Süper Lig’e çıkmamızda ve sonraki transferlerde çok büyük katkıları oldu...
"Şimdi ortalıkta yok!I"
Milli Eğitim Bakanı olunca sevinmiştik Nabi Avcı için.. Ne de olsa Eskişehir Milletvekiliydi...
Ama daha önce komisyondaki "4+4+4" eğitim sistemi çalışmasına çok üzülmüştük...
Bu sistemin neler doğuracağını defalarca yazdık...
İşte sonuçlarını görüyoruz!
"Haydi çocuklar kocaya!”
Ya sonra?
"Kader’lerin kaderi kolay kolay bitmez!”
Binlerce öğretmen atama beklerken, çalışanlara zorunlu şark yolunu gösterdi!
İmam Hatiplilerin sayısında korkunç artış oldu... Dershanelere yönelik kapatma eylemleri aldı yürüdü...
SBS'de yürütmeyi durdurma kararı çıkınca da hemen atladı Nabi Bey:
"Hiçbir öğrenci mağdur olmaz..."
Oysa, bakanlığın büyük hatası vardı...
Kısacası, Nabi Bey’i de sıkıntılı günler bekliyor...
Cemaati çok kızdırdı!
"Dileriz, Unakıtan gibi kaybolup gitmez!"
Günün Balı
Akiller boş oturmasın! Şimdi de halka "rüşvet, yolsuzluk ve hırsızlığın" ne güzel bir şey olduğunu anlatsınlar!
Akif Kökçe
Kıssa-dan
Yapılan bilimsel araştırmaya göre, dünyada doymak bilmeyen iki hastadan biri Mardin’deymiş.
Anlaşıldı..
“Bu arkadaşlar Ankara'yı hiç araştırmamışlar!”
Fahrettin Fidan
Günün Sözü
Bir ülkede dalkavukluğun getirisi, dürüstlüğün getirisinden fazla ise o ülke batar.
Montesguie
Günün Sorusu
Elektrik kablosu ile kadın arasındaki benzerlik nedir?
“İkisinin de çıplağı tehlikelidir!"
Özdeyiş
Hayat, son perdesi kötü yazılmış vasat bir oyundur.
Truman Capote
Günün incisi
Kötüye kullanılan güzellik, büyük çirkinlik demektir.
Y.Güngör Özden
Not defterinden
Savcı kökenli Prof. Çetin Yetkin, "Bir Savcı’nın Not Defterinden" adlı kitabında anlatıyor:
-Yassıada duruşmalarının Baş Yargıcı "Salim Başol", sert ve kararlı bir şahsiyetti. “Menderes" ve arkadaşları hakkında idam kararını gözünü kırpmadan veren adamdı. Sonunda emekli oldu. Ankara'da sıradan yurttaş gibi yaşamını sürdürmeye başladı. Ve bir gün süklüm püklüm genç savcı "Çetin Yetkin"in karşısına getirildi.
Apartman kapıcısına hakaret etmiş, şikayet üzerine polis eşlisinde savcılığa sevk edilmişti.
"Başol, hayatında böyle bir manzarayı aklından geçirmediği için tedirgin ve şaşkındı" diyor Çetin Yetkin.
Ve genç savcı "Başol"u kapıcıyla barıştırıp evine gönderip iyisini de yapıyor…
Günün Şiiri
Değişik gece
Akşam olmuştu yıllar sonra
Bir ay çıkmıştı tepemize
Büyüyordu, büyüyordu göklerin kadar
Dağlar kadar, denizler kadar gözlerinde
Büyüyordu yaşamımız, sevgimiz yücelerde
İniyordu üstümüze göklerden
Yaklaştıkça değişiyordu
Işıkların içinde biz vardık
Ama değişiyordu yaklaştıkça
Sen daha güzeldin yapraklar gibi
Böcekler daha mutluydu dünyada
Ay değildi bize yaklaşan, yaşamımızdı…
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...