O dönemlerde bugünkü gibi, toplantılar kravatsız yapılmıyordu.
Bu nedenle biraz daha resmiyet taşıyordu.
Bugün ise kravatlar çıkarılıp toplantıya kravatsız gidilince, resmiyet de ortadan kalkmış oluyor.
Sanki belediye başkanları ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları valiye, milletvekillerine kravatları çıkarınca isimleri ile hitap ediyorlar.
Elbette ki değil.
Yine Valiye ‘sayın valim’, milletvekillerine ‘sayın vekilim’ veya ‘bey’ diye hitap ediliyor.
O zaman kravat takılmış, takılmamış ne fark ediyor.
Toplantılar bugünkü gibi yine basına kapalı oluyordu.
Toplantı sonunda Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, toplantının önemi hakkında çok teferruata girmeden basın mensuplarına kısa bir açıklama yapıyordu.
Veya kamuoyu ile paylaşılmasında sakınca yoksa toplantıda neler konuştuklarını, şehir için neler yapılması konusunda ne gibi kararlar alındığını da anlatırdı.
Bizler de o dönemlerde toplantı başlamadan önce fotoğraflarımızı çeker, toplantının sonunu beklerdik.
Bugün niye o toplantıları basın mensuplarının takip edilmesi istenmiyor anlamıyorum.
Zaten toplantının yapıldığı odaya girilmiyor.
Bugün de aynı sistem uygulanabilinir.
Toplantının başlangıcında fotoğraflar çekilir, daha sonra toplantı sonu beklenir.
İçlerinden bir sözcü seçilir.
O sözcü gazetecilere toplantıda neler ele alındı, bunların kamuoyu ile paylaşılmasında sakınca olmayanlarını anlatabilir.
Eğer kamuoyu ile paylaşılmayacaksa, toplantıda hangi konular ele alındı, o zaman o toplantıların yapılmasındaki amaç ne?
Ayda veya iki ayda bir araya gelip, birlikte yemek yiyip sohbet etmek olmadığına göre.
Neler konuşulduğunu bilmek kamuoyunun da hakkı.
Bundan sonra toplantı nerede yapılacak, kim organize edecek ise basın mensuplarından saklanmamalı.
İçeride Eskişehir’in sorunları masaya yatırılıp çözüm yolları arandığına göre, bunlar hiç olmazsa bu toplantı sonunda kamuoyuna aktarılmalı. Aktarılmalı ki, vatandaşlarda toplantıya katılanların neler konuşulduğundan bilgi sahibi olsun.
Onlar elinden geleni yapıyorlar
Birkaç gün önce ‘Belediyeler ellerindeki imkanlarla cadde ve sokakların kardan temizlenmesi ve tuzlama çalışmalarını yapıyorlar’ diye yazmıştım.
Öncelikle ana arterlerde çalıştıklarını, otobüs, minibüs ve okul veya işyerlerinin servis araçlarının rahat bir şekilde gidecekleri yerlere ulaşmalarını sağlamaya çalıştıklarını da belirtmiştim.
Bu yazımı okuduktan sonra alınan bir okurum telefon etti.
‘Sadi Bey ara sokaklarda oturanlar emlak ve çevre temizlik vergisi vermiyorlar mı? O zaman bizim sokaklarımızın da kardan, buzdan temizlenmesini istemek hakkımız değil mi? Belediyeler ekip sayısı ile araç sayısını artırsınlar. Lütfen belediyeleri korumayın. Görevlerini yapsınlar’ diyerek sitem etti.
Bir kere o yazımda belediyeleri koruduğum gibi bir yanlış algı varsa ben ne diyeyim.
Değerli okurum telefonundan sonra Odunpazarı Belediyesi'ne telefon ettim.
Bu işlerden sorumlu bir yetkili ile görüşüp vatandaşın şikayetini aktardım.
Verdiği cevap şöyle.
‘Sadi Bey. Bu yıl tüm yurtta olduğu gibi Eskişehir’de de son 25-30 yılın en yağışlı ve en soğuk günlerini yaşıyoruz. Geçmiş yıllarda kış bu kadar ağır geçmiyordu. Bugün kar yağıyor. Ekiplerimiz çıkıyor bir taraftan yollardaki karları kürüyor, bir başka ekipte arkasından tuzlama yapıyor. Cadde ve sokakları ulaşıma açıyoruz. Ertesi günü yeniden kar yağıyor. Aynı işlemleri yeniden yapmak zorunda kalıyoruz. İlçemizde 400’e yakın cadde ve sokak var. 43 mahalleye hizmet vermeye çalışıyoruz. Geçen yıl kış boyunca 200 ton tuzlama karışımı attık cadde ve sokaklara. Bu yıl ise daha Şubat ayının başındayız. 700 tona yakın tuzlama karışımı yaptık. Bu rakam Geçen kışın 3,5 katı. Öncelikle Yenikent, Huzur, Alanönü, Erenköy, Çankaya gibi yüksek mahallerin caddeleri ve sokakları tuzlanıyor. Okulların bahçeleri, cami ve hastane önleri temizlenerek tuzlanıyor. Elimizde 3 kar temizleme makinesi var. Ekiplerimiz yine de özveri ile çalışıyorlar. Ancak kar küreme makinesi ile kepçe her sokağa giremiyor. Çünkü dar. Araçların giremedikleri sokakları temizlik ekipleri kürekler ile temizlemeye çalışıyor. Park Bahçeler ile Temizlik İşlerinden takviye elemanlar alındı. Yetişebildiğimiz kadar kar temizliği ve tuzlama yapıyoruz. Hemşerilerimizden anlayış bekliyoruz.’
Her akşam TV’lerdeki haberleri izlerken diğer şehirleri de görüyoruz. Eskişehir’den farkı yok.
Eğer özel araçlarımızla işe gidip geliyorsanız, hava şartları normale girinceye kadar toplu ulaşım araçlarını kullanalım. Gerçekten belediyeler ellerinden gelen ne varsa yapmaya çalışıyor. Ancak çoğu zaman doğa buna izin vermiyor. Lütfen biraz hoşgörülü olalım.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...