Koyverin gitsin!..

Koyverin gitsin!..

19 Eylül 2013 10:09
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler

 

 

İngiliz bilimadamları, yıllardır merak edilen "Yumurta buzdolabında mı, dışarıda mı saklanmalı" tartışmasına son noktayı koymuş...

Sonuç : "Farketmez..."

"Yumurtayı koyverin gitsin!"

…….

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, yeni öğretim yılına öğrencilere kitap dağıtarak girmiş...

"Oyuna değil, savaşa teşvik,kitapları!"

"Küçük mücahitler" adlı kitapta çocuklar saklambaç, körebe yerine savaş oyunu oynuyor...

"Kovalıyor, yakalıyor ve öldürüyorlar..."

Güzel(!) şiirler de var...

Örnek mi?

"Hikmetyar’ı anlatan, liderimiz... "

…….

Tüm bu gelişmelere "Vatikan" nasıl memnun olmuştur!

Ünlü bir diplomatın sözüdür:

"Vatikan'ın Türkiye'ye derin bir alerjisi vardır..."

Neden?

"Tarih boyu 22 Papa ile savaşmak mı?"

Hayır?

"Laiklik..."

Türkler, "İslamcı kılıcı" işlevini üstlenmeye devam etselerdi, Vatikan bundan sıkıntı duymazdı...

Ama Türkiye hiç hesapta olmayan bir şey yaptı ve şablonu kırdı...

"Laik düzenin Müslüman bir ülkede hayata geçebileceğini ve evrensel olabileceğini gösterdi…”

Kilise için bundan aykırı bir şey düşünülebilir mi?

"Vatikan'ın bir numaralı düşmanı İslam değil, laikliktir..."

…….

Çocuklara dağıtılan kitapta "Hikmetyar" için yazılan şiir adeta konuşuyor:

"Ona zor değil kafasını kırmak zalimlerin, daha çocukken başladı bu işe..."

Nasıl memnundur Vatikan!

Bazen düşünüyoruz da, acaba "Yumurta da bir simge” olabilir mi?

Vatikan’da çok yeniliyormuş…

Artık “Laiklik” sırları da ortaya çıktığına göre, saklamak için dolaba gerek yok!

Alerjiye iyi gelir…

“Koyverin gitsin, rafadan!..”

 

 

 

Ali İsmail Korkmaz dersi!

 

-Ali İsmail Korkmaz olayından toplumun hemen her kesimi ders çıkardı. Umarım "başta ben olmak üzere Eskişehir'de görev yapan gazeteci arkadaşlarım da gerekli dersleri çıkarmıştır.

Ali İsmail soruşturması ile ilgili neredeyse tüm gelişmeleri "Radikal" gazetesinden öğrendik. Bu gazetenin muhabiri "İsmail Saymaz" kıskandığım bir gazetecilik örneği sergiledi. Olay yeri Eskişehir, soruşturan makamlar Eskişehir'de, zanlılar, avukatlar, savcılar, polisler hep Eskişehir'de... Olayla ilgili her şey burada olmasına rağmen haberleri İstanbul basınından öğrendik.

"İğneyi de çuvaldızı da kendimize batırma vakti."

…….

Bu satırları izin dönüşünde "Cihan Yıldırım" kaleme almış. 2 Eylül yazarı gibi aynı konu tatildeyken bizim de dikkatimizi çekmişti...

Özellikle "Hürriyet" yazarlarının bu konuya büyük ilgi göstermeleri ayrı bir işaret vermişti... Eskişehir'e telefon açıp, "orada neler yazılıyor?" diye sormuştuk bazı dostlara...

Yanıtlar güzeldi:

"Havalar güzel gidiyor, iyilik sağlık valla!"

Cihan, "İsmail Saymaz'ın gazeteciliğini kıskandım" demiş... Doğrudur ama, İsmail'den önce Cumhuriyet’ten "İlhan Taşçı" bu dosyayı ortaya sermişti..

Yine de aynı rahatsızlığı çok uzaklardan duyduğumuzu belirtmek isteriz...

 

Günün İncisi

Dünyada dakikada 165 bin 235 varil petrol tüketiliyormuş.

"Kaç kere söyledim az iç şu mereti diye!"

 

 

Özdeyiş

Bu halk satırları unutmaz.

"Satır satır hatırlar..."

A. Zeki Yeşil

 

Günün İlanı

Şöhretli siyasetçiden sınırlı miktarda söylenmemiş yalan satılıktır. Veresiye teklif etmeyiniz...

 

Günün Sözü

Sevdiklerinize zaman ayırın, yoksa zaman sizi sevdiklerinizden ayırır.

William Golding

 

 

Günün Sorusu

Niçin bir erkeğe psikanaliz yapmak bir kadına yapmaktan daha kolaydır?

"Çünkü çocukluğa geri dönmeleri hiç vakit almaz!"

 

Kıssa-dan

Dövüşte usta olanlar öfkelenmez, kazanmakta usta olanlarsa korkmazlar.

Dolayısıyla akıllılar dövüşmeden önce kazanır, cahiller kazanmak için dövüşürler.

Zhuge Liang

 

Günün Şiiri

 

Böcek-Bitki-Su

 

Binlerce yıl önce ben gene vardım

Böcektim, bitkiydim, suydum belki

Güneşe havaya bayılırdım

Dört elle sarılırdım toprağa

Gezmeye çıktım mı bir

Saçımı yele verdim mi bir

Keyfime sağlığıma kim ne diyebilir

Ezilmeyin diye bir yerimden

Pek çıkmazdım ortalığa

Kalabalığı severdim ama karşıdan

Devdim dev yalnızlığımda

Ben gene var olacakım sonraları da

Ama o zaman bir başka yaşam

Eşim dostum mutlu

Benim günüm düğün bayram...

Nahit Ulvi Akgün (Varlık-1963)

 

 

Genç gazetecilere

Necati Zincirkıran’ın “Olaylar, Anılar ve Gerçekler” adlı kitabından:

-Napolyon’a göre gazete, hükümetin kararlarını destekleyen, onun istediği şekilde hareket eden, onun yasak ettiği konulara dokunmamakla vatani görevini yerine getiren bir matbaadır...

"Mustafa Kemal" ne diyor :

"Matbuat, milletin umumi sesidir..."

Genç gazetecilere iki yoldan birini seçmek düşüyor

" Bir duble martini daha!"

 

Bir işadamı bara gitmişti...

Bara oturdu ve kendine bir duble martini söyledi...

İçkisini bitirdikten sonra gömleğinin cebine bir göz attı... Ardından barmene dönüp bir duble daha istedi... İçkisini bitirdikten sonra gömleğinin cebini açıp içini açtı ve barmene döndü:

"Bir duble daha rica etsem..."

Barmenin ilgisini çekmişti durum ama ses etmedi... Adam üçüncüyü de bitirdi ve yine gömleğinin cebine baktıktan sonra bir duble daha istedi...

Barmen dayanamadı artık:

"Martini istemeden önce gömleğinizin cebine niye baktığınızı söylemezseniz size içki vermem..."

Adam boynunu büküp, "Karımın fotoğrafına bakıyorum" dedi:

"Ne zaman gözüme güzel görünürse, o zaman eve gitme zamanımın geldiğini anlamış olacağım!.."

 

Temel ağaçta

Dursun, bir gün ormanda giderken Temel’i bir ağaca belinden bağlı şekilde görünce ne yaptığını sormuş... "Görmüyor musun, intihar ediyorum" demiş Temel... Dursun, "Benim bildiğim intihar böyle olmaz, o ipi boynuna bağlayacaksın" diye yanıt verince “Onu da denedim" demiş Temel:

"Az daha boğuluyordum!"

 

Günün Olayı

Üniversite öğrencileri yurt ararken tarikat ve cemaatlerin ağına düşüyormuş...

Dünyanın en büyük havalimanını, köprüsünü, camisini, kanalını yapma iddiasındaki iktidar, öğrencilere niye “basit bir yurt binası"' yapamıyor?

 

 

Günün Biberi

Yandaş kanallarda yalaka "sanatçılara" hem sunucu, hem reklam yıldızı, hem dizi oyuncusu, hem talk shovcu olarak iş verilmesi neyin göstergesidir?

"Yalaka sanatçı sayısının az olduğunun...”

Akif Kökçe

 

Gerilim

İktidarı protesto eden gençler birer birer katlediliyor. "Biz bu yola beyaz kefenle çıktık" dedikleri zaman “o kefeni gençlere giydirecekleri” hiç aklımıza gelmemişti...

 

Günün Balı

Bugünlerde ajanlar bir işe yaramıyor…

Onların mesleği sona erdi...

"Ajanlık mesleğini artık gazeteciler icra ediyorlar..."

Oscar Wilde

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi