Köylülerin oyu birilerinin tekelinde mi?

“AK Parti yasa ile büyükşehir belediyelerini almak istiyor” diyenlere gülüyorum. Hatta ben değil kime sorsam onla

14 Kasım 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
“AK Parti yasa ile büyükşehir belediyelerini almak istiyor” diyenlere gülüyorum. Hatta ben değil kime sorsam onlarda gülüyor.
Yıl içerisinde elektrik ve doğalgaz zamları ve ÖTV ayarları ile herkesin cebinden ‘zam’ diye verilenlerin çoktan çekildiğini söyleyenler, büyükşehir belediyelerinin sınırları, il mülki sınırları olmasıyla korkuya kapıldılar.
Bir taraftan Ak Parti’nin yıprandığını, işçinin, köylünün, esnafın, tüccarın bittiğini söylüyorlar, diğer taraftan da hala Ak Parti’den çekiniyorlar.
Buna “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” derler.
Siyaseten söylediklerine seçmenin prim vermediğini herhalde anlamış olacaklar.
Korktuklarına göre demek ki Ak Parti iddia ettikleri gibi yıpranmamış.
Dün köylünün bitirildiğini, verilen düşük taban fiyatları ile hatta zarar ettiklerini, Tarım Kredi Kooperatifleri’nden ve Ziraat Bankası’ndan aldıkları tarımsal kredileri bile ödeyemediklerini söyleyenler, bugün büyükşehir belediyelerinin sınırları, il mülki sınırları olmasından neden rahatsız oluyorlar?
Kırsal kesimin beklentilerine cevap veremeyen Ak Parti nasıl olsa yıpranmış. O zaman kırsal kesimdeki seçmenler sizi kurtarıcı! Olarak görür. Oy pusulasında sizin partinin ambleminin üzerine mührü basar. Sizde bundan karlı çıkarsınız!
KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK
Bu korkuyla yaşarsanız başarısız olmaya her zaman mahkumsunuz. Sizin iddia ettiğiniz gibi Ak Parti yıpranmışken, kırsala daha çok gidin onlara kendinizi anlatın. İktidara geldiğinizde Ak Parti’nin verdiği taban fiyatın iki mislini vereceğinizi söyleyin. Üreticilere tarımda kullanacakları mazotun litresini bir liraya vereceğinizin vaadinde bulunun. Hatta kimsenin ürünün tarlada kalmayacağını, satamadıkları ürünleri devlet olarak alacağınızı, ihtiyacı olan fakir fukaraya bedava dağıtacağınızın sözünü verin. Bu popülist vaatlerle, belki Ak Parti’ye gideceğinden korktuğunuz kırsaldaki seçmenin oyunu alırsınız.
“Korkunun ecele faydası yok”derler.
Kimsenin oyu da kimsenin tekelinde değil.
Herkes oy pusulasındaki tercihini yapmak için, ‘evet’ mührü ile kabine yalnız giriyor. İstediği partinin amblemin üzerine mührü basarak tercihini yapıyor. Kimse kimseye zorla, baskıyla, şiddet yaparak oy kullandırmıyor.
Birileri kırsal kesimdeki seçmenlerin oy pusulalarını toplayıp, kendi partilerinin üzerine ‘evet’ mührünü basıp sandığa atmıyor.
Seçmene kendini ispatlamış, kabul ettirmiş adayların böyle bir endişe taşıyacaklarını sanmıyorum.
 
 
 
CHP kırsaldaki açığını kapatmanın çarelerini aramalı
 
Geçtiğimiz hafta sonu Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Odunpazarı İlçe Danışma Kurulu toplantısı yapıldı. Toplantıyı takip etmedim. Gazete ve televizyondaki arkadaşlarımın söylediklerine göre toplantıda 50 kişi ancak varmış.
İktidara ve merkezdeki üç belediyeye talip olan CHP’nin İlçe Danışma Kurulu toplantısına partililer bile ilgi göstermemişler.
İl Başkanı Erman Gölet, Odunpazarı İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer ve Tepebaşı İlçe Başkanı Vural Yörük’ün gayretlerini görüyorum.
Zaman zaman eleştirsek de, yaptıklarını basın yoluyla kamuoyuna duyuramadıklarını da biliyoruz. CHP Eskişehir örgütün bu ayağı iyi çalışmıyor.
CHP Odunpazarı İlçe Danışma Kurulu toplantısında Odunpazarı İlçe Başkanı Erdal Çakıcıer, her ay bir ilçede bu tür toplantıların yapılmasını önermiş.
Doğru söylemiş.
CHP kırsaldaki açığını nasıl kapatacağının çarelerini aramalı.
Bunun için ayrı bir ekip kurularak, bu ekip önümüzdeki yerel seçimlerde Büyükşehir Belediye Başkanlığı için de oy kullanacak ilçe ve köylerdeki seçmenlere kendilerini iyi anlatabilmeli. Popülist vaatler yerine daha gerçekçi vaatlerde bulunmalı.
CHP’nin kentte sadece merkezde ağırlığı var. Bu da başarılı olması için yetmiyor. O zaman şehrin varoş mahallelerindeki seçmenlerin de oyuna ihtiyacı var. Bunun için ayrı bir strateji geliştirmeli.
Örneğin Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’e danışmalılar.
Yılmaz Hoca, üç seçimde de kent merkezindeki seçmenlerin dışında varoş mahallelerdeki seçmenlerin de oyunu almayı başarmış belediye başkanı.
 
 
FIKRA:
 
Cuma Namazı
 
Köyün birinde cuma namazı kılınırken bir köylü camiye gelerek köyü sel basmak üzere olduğunu söyler. Tüm cemaat camiyi boşaltır. İçeride sadece imam kalır. İmama gelmesini söylemişler fakat imam onlara Allah'ın (C.C.) kendisine yardım edeceğini söyleyip camiden çıkmamış. Camiyi yavaş yavaş sel basmaktadır. İmam minareye çıkar. Köylüler kayıkla gelir kendisini kurtarmak için fakat o gelmez. Daha sonra tekneyle gelirler imam yine Allah bana yardım etmek isterler fakat teklifi geri çevirir. Köylüler helikopterle gelirler fakat bizim imam yine de binmez. Sonra imam boğularak ölür. Cennet kapısındaki melek:
-‘Buyurun efendim içerde köşkünüz hazır’ der. İmam:
-‘Ben Allah'a (C.C.) kırgınım, bana yardım etmedi’ der.
Yukardan bir ses:
- Bir kayık, bir tekne, bir de helikopter gönderdik ya.
 
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi