“Bir öğrenci... Bir öğrenci daha... Bir öğrenci daha…”
Hayatını kanlı katilin bombasıyla yitiren:
“35 vatandaşın 13’ü öğrenci…”
Cumhuriyet kurulduğu zaman marşı yapılmıştı.
Anakara “dara düşenlerin şehri olarak” tanımlanıyordu:
“Ankara, Ankara güzel Ankara…
Seni görmek ister her bahtı kara…
Senden yardım umar, her düşen dara
Yetersin onlara güzel Ankara…”
90 yılın “enkazını kaldırdık” diye övünüldüğü günlerde:
Ankara’nın kendisi “yardıma muhtaç bahtı karaya” benzedi…
Bu satırlar üstad Necati Doğru’ya ait...
Sayın Doğru şöyle bağlamış Sözcü’deki yazısını:
“Ankara’da son altı ayda,
Üç bombalı saldırı olmuş…
168 sivil hayatını kaybetmiş.
Ankara’da lüks otomobille 3. bombalı saldırıyı yapan PKK’lı terörist üç yıldır aranıyormuş…”
Evet. Gerçekten ilginç. Değil mi?..
.---//---i
Önceki gün oğlu Ankara’da okuyan bir tanıdıkla konuştuk…
Dedi ki:
“Her gün telefon parası vermekten bıktık…”
Ardından da ekledi:
“Kulağımız seste… Çaldırdığımızda telefon yanıt vermezse yüreğimiz ağzımıza geliyor.”
Oğlu “korkma anne bir şey olmaz” diyormuş ama anne yüreği işte…
“Korkuyorum” diyor ve ekliyor:
“TV’lerde haber dinlemeye çekiniyorum…”
Dedim ya.
Bir soğuk savaştır sürüyor ülkemizde...
Eve geç gelen oğlunuzdan…
İşten geç çıkan kızınızdan…
Kapınızın zamansız çalınmasından…
Kuşku duyuyorsunuz…
Acaba diyorsunuz ister istemez:
---//--
TV’lerde ölümsüz haber yok.
Üç o yandan…
İki beri yandan…
Doğu ve Güneydoğu’da şehirler perişan…
Çoluk çocuk…
Yaşlı genç…
Kadın erkek.
Korkulu bir yaşamın içinde…
Yarın ne olacağını bilmeden koşturuyor.
Sonu ne olur dediğinizde ise:
“Kimse bir yorum yapamıyor…”
“Hayırlısı” diyor sadece...
Günlerin getirdiği
--CHP’de birliğe doğru—
Bilmem dikkatinizi çekiyor mu?.. CHP Eskişehir örgütünde birlik sağlanmadı bir türlü… Tek il yönetimi, iki ilçe yönetimi var. Ama üçü nedense bir araya gelemiyor. Aynı şekilde… Üç milletvekilini de son günlerde bir arada görmek mümkün olmuyor. Gaye Usluer ayrı… Cemal Okan Yüksel ayrı… Utku Çakırözer ayrı… Önceki gün köşemizi arayan yılların CHP’lisi bir okurumuz dedi ki “Benim gönlüm üç milletvekilini, iki ilçe başkanını, üç belediyemizi bir arada görmek istiyor... Ama nedense olmuyor… Üçünü bir arada göremiyoruz. Partililer kırgınlık ve dargınlıktan söz ediyorlar… Oysa olmamalı değil mi?” diye yakındı. Yılların CHP’lisi sayın okurumuz şöyle devam etti “Bu birlik ve beraberliği sağlamak İl Başkanı Sinan beye düşüyor... Sinan Özkar’ı bu konuda gayretli görüyorum… Aynı şekilde diğer yöneticiler de bir araya gelmeliler. Milletvekillerimizi seviyoruz. Onların da bir arada olmaları CHP’yi güçlendirecektir. Bu yorumu köşenizde yazarsanız sevinirim. Çünkü CHP’nin birlik ve beraberliğe bu günlerde daha çok ihtiyacı var…”
Teşekkür ediyoruz yılların CHP’lisi olduğunu söyleyen okurumuza ve söylediklerini aynen alıyoruz köşemize...
--- Emirdağlı olmanın önemi—
Büyük bir aksilik olmazsa Emirdağlılar Sosyal Dayanışma Kültür ve Eğitim Vakfı’nın 20 Mart günü kongresi var. Başkan Orhan Özkır tekrar aday olacak. Olcay Yılmaz ve Murat Kahya da aday olarak çıktılar. Çalışmalarını sürdürüyorlar… Eskişehir’de yaklaşık 130 bin Emirdağlı’nın olduğu söyleniyor… Bunun kaçı vakfı bilir, kaçı bilmez… Emirdağlıların yoğun olarak yaşadığı başta Şarhöyük ve Fevzi Çakmak Mahalleleri olmak üzere diğer yerleşim merkezlerine “vakıf” girmiş midir? Sayıları Emirdağlılardan az olan Mihalıççık ve Sivrihisar ilçelerinin koyduğu ekonomik, sosyal ve politik ağırlığı neden Eskişehir’de Emirdağlılar koyamamıştır?.. Gerçekten incelenmesi gerekir.
Yönetime aday olan Olcay Yılmaz, Murat Kahya ve Orhan Özkır’a başarılar dileyerek bir hatırlatma yapalım dedim…