Kör Kamil’in görmezi!..

7 Eylül 2016 09:23
A
a
Sütiş Eskişehir
-Adamın biri uzun yıllar görmediği Giresun'daki köyüne giderken yolu şaşırmış...
Önüne çıkan birine sormuş...
Adam şaşı...
Gözünün teki bir başka yana bakıyor...
Koluyla gideceği yönü göstermiş ve uyarmış:
"Gözümün baktığı yere gidersen, ananın örekesini bulursun..."
……..
"Kör Kamil"in kibar işletmecisi "Naci Eren"den dinlediğimin bu öyküyü, hafta sonunda dile getirmiştik...
Ders verdiği için yineledik...
İnsanlar, görülmesini istedikleri ne varsa, yansıtmak isterler…
'24 saatte 21 şehit veriyoruz ama... "
“Fırat Kalkanı’na bakın siz!”
Yıllar önce gitmiştik "Kör Kamil"e...
Araştırmacı -yazar arkadaşımız "Ahmet Atuk"la birlikteydik...
Bir ara tuvalete gittik...
Ne görelim?
"Pisuvarda bir ayna..."
Göreceğinizi gösteriyor!..
Takılmıştık Atuk'a:
"Sinemaskop mu?"
……..
Geçenlerde iki dostla yine yolumuz düştü...
Aradık "Naci Bey"i...
Giresun'a, yani memleketine hasret gidermeye gitmiş...
Nasıl olsa, şaşının biri...
"Göstermiştik yolunu!.."
İşte o gün yine bir ara tuvalete gittik...
Gözümüz aynada, ama 4-5 saniye geçmeden elektrikler kesildi...
Çıkarken yandı.
Baktık... Ayna gülüyor!
"Görmesen ne olur?" diyor...
Kulaklarını çınlattık Naci abinin!..
Bürokratlar çok gelir Kör Kamil'e...
Tuvaleti bile kozmik oda gibi olduğuna göre…
"Islak imza için aydınlık gerekmez!"
 
------------------------------------
Günün Şiiri
Hayat bu
Dinle, yapraksız dal uçlarında
Bir fısıltı gibi sonbaharı
Şimdi bir nedamet
Bir hüsün bir akşamdır
On yedi yaş erginliğinin arzuları
Şimdi arzu, yaşamakla ölmek arası
Yaşamının ve ölmenin dışında
Şimdi kaderimiz aynı masaldır
Hayatın akışında
Umut yollarını beklediğimi
Ve balkondan seyrettiğim grubu
Şehzade masallarına benzemez ki
Hayat bu...
                                             Vedat Belli (Varlık-1952)
 --------------------------------------------------
1930’lardan günümüze futbol
26 Kasım 1930 tarihli "Cumhuriyet"in birinci sayfasında bir haber:
"Galatasaray'la Fener bugün çarpışıyorlar!"
- Yine bahis tutuşanlar olacak, heyecan ve asabiyet titreşecek… Ve malesef daima olduğu gibi bazı taşkın seyircilerin "küfürleri ve hakaretleri" arasında iki takım çarpışacak...
……..
Spor yorumları yapan "Serhan Asker" anlatıyor:
-Barcelona'lı yıldız "İniesta" ile kamp yaptıkları otelde karşılaşmıştım. Bir bavulu sadece kitapları içindi. Şaşkınlığımı görünce, "Benimki de bir şey mi?" dedi:
"Puyol burada olsaydı, yanında kütüphanesi olurdu..."
Arjantinli teknik direktör "Burruchaga" da, oyuncuları okumaya kendisinin zorladığını anlatmıştı...
"Peki, bunun bir faydasını çürüyor musunuz?" sorusuna şöyle yanıt vermişti:
"Üç yıldır en az sarı ve kırmızı kart gören takım biziz. Okuyan futbolcu itirazın bir anlamı olmadığını biliyor..."
Brezilya ve Arjantin’de stat çevrelerinde kitap satılıyor. Arjantin'de "İndependilente-Racing Clup" maçının ilk yarısında bitiş düdüğü çaldığı anda inanılmaz bir sessizlik kaplıyor ortalığı...
Çünkü, 70 bine yakın seyircinin çoğu ceplerinden çıkardığı kitapları okumaya başlıyor...
1930 yılındaki "Galatasaray-Fener" maçının haberine bakın ve bugünün Güney Amerika'sını düşünün...
"Yoruma gerek var mı?"
-----------------
Uçan Kuş’tan
Şu altımdaki "Kolsuz"u kaldırsana abi...
Adam "çaldım" diyo yaa...
“Görmüyor musun?”
------------------
Kolsuz Yaşar’dan
Tribine tribine bandım, bedafe mi sandın...
"Resmen çaldım..."
-------------------------
Günün Sorusu
Irak'a Kandil'i boşaltması için ne zaman ültimatom verilecek?
Ne zaman "eğer boşaltmazsan ben boşaltırım" denilecek?
                                                                                                Melih Aşık
-------------------
Cuk
Yaşarken paramı yemeğe kıyamadım. Kefenin cebi yoktu, gelirken koyamadım...
                                                                                                                          Merhum Cimri
----------------------------------------------
Kıssa-dan
Uzaylılardan korkuyoruz. Çünkü onların bizler gibi olmasından endişe ediyoruz.
                                                                                                                      Hakan Kara
-------------------------------
Özdeyiş
Hayatı seviyorsanız, zamanınızı boşa harcamayın...
                                                                              Hanri Benazus
------------------------
Günün Sözü
Sözlerinizdeki hiddeti anlıyorum ama sözlerinizi anlayamıyorum...
                                                                                              Shakespeare
-------------------------------------------
Günün İncisi
Gül solar, yaprakları dökülür, ancak dikenleri hep kalır...
 ------------------------------------------
3 garson, 3 usta
Önce Eğit-Der'de görmüştük tuvalette elektrik kısıtlaması olayını...
"Bahar Bilen"i biraz sıkıştırdık ve normale döndü...
"Görüşler" sütunumuzda yazdığımız gibi bu kez "Kör Kamil"de gördük...
Eskişehir'in en köklü meyhanesi…
İçerisi tıklım tıklım ama sadece üç garson çalışıyor... "Ali Turan, Recai Ede ve Bülent Enginar..."   İçeride de üç usta varmış, "Cevdet Çelik, İlhan Orak ve Ali Osman İmrele..."
Beş dakikaları bile boş geçmiyor...
Bu kadar çalışanla koca "Kör Kamil" ayakta duruyor...  Tuvaletteki 5 saniyelik elektrik tasarrufunu da sayarsak, Naci abi akıllı ve hesaplı bir adam...
Bu satırlardan sonra, bize de sazıyla bir "taşlama" yapar herhalde!..
---------------------------------------------
 
ES ES Üniversite takımıydı
1970'li yıllarda Eskişehirspor'un nasıl bir takım olduğunu anlatmaya gerek yok...
Ama öyle bir fark vardı ki...
"İstanbul takımları kıskanıyordu!"
Günaydın gazetesinin Eskişehir temsilcisiydik ve bir gün tek tek araştırıp haber yaptık:
"ES ES Üniversite takımı..."
Evet... Futbolcuların çoğu Akademi öğrencisiydi... Günaydın haberi manşetten kullanmıştı…
Bercelona ve Güney Amerikalı futbolcuların okuma alışkanlığını görünce anımsadık güzel yılları…
 -----------------------------
Temel kimleri kurtarmış?
Temel'in evinde henüz bilinmeyen nedenle büyük bir yangın çıkmış...
Daha itfaiye gelmeden komşuları da yardıma koşmuş ama ellerinden bir şey gelmiyormuş...
Bunu gören Temel, "İş başa düştü" diye fırlamış evin içine...
Önce oğlunu yangının içinden çıkarıp dışarıda beklemesini söylemiş. Sonra tekrar dalmış ve kızını çıkarmayı başarmış.
Ardından karısını, köpeğini ve kedisini de kurtarmış...
Daha sonra hiçbir şey getirmeden üç kez daha girip çıkmış...
Komşularından biri sormuş:
"Girip çıkıyorsun da niçin bir şey getirmiyorsun?"
Temel "Kayınvalidem içerde" demiş :
"Arada bir girip çeviriyorum işte!.."
---------------------------------
Akıllı çiçekçi
Adam çiçekçi dükkanına girip "Karım için çiçek almak istiyorum" demiş.
"Derhal efendim" demiş çiçekçi: "Nasıl bir şey olsun?"
Adam, "lımmmm... Valla" falan derken çiçekçi "Yardımcı olayım" diye atılmış:
"Nasıl bir halt yediniz?"
 ----------------------------
Günün Olayı
Soruşturmalar sürüyor, gözaltılar devam ediyor... Ama biz "gazeteciyiz", demokrasiyi, hukuk devletini savunur, halkı bilgilendirmek için "haber yapar, yazı yazarız..."
                                                                                                  Hikmet Çetinkaya
--------------
Günün Biberi
Hukukun olmadığı diyarların örgütsüz toplumları, ağır baskı karşısında korunmasız bir çocuk gibi siner bazen... Ama toplumun bugünkü kaygılı sessizliğini zulme onay sananlar, yanılmasın!
                                                                                                                                         Can Dündar
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi