Eskişehirspor ile ilgili bir şeyler yazayım diyorum, kafam karışıyor, ruhum daralıyor, canım sıkılıyor, uykularım kaçıyor yazacak çok şey olmasına rağmen yazamıyorum. Matematiksel olarak düşmekten kurtulma sansı olan Eskişehirspor’un, mental olarak düşme korkusu her tarafımızı sarmış sinmiş. Sporla ilgili her kesimin bir an önce bu düşme korkusundan kurtulması gerekir, çünkü bir işi başarmak veya başaramamak düşüncede başlar.
Eskişehirspor Torku Konyaspor maçında yapmış olduğu mücadele puan ya da puanlar için yeterliydi. Ama olmadı, şansızlık yine yakamızı bırakmadı. Ancak bir sonraki maç için umut oldu. Önümüzdeki Mersin maçını almaktan başka çaremiz kalmadı. Tüm şehir bu maçı beklerken, bu maça konsantre olmuşken, taraftar bu maçla yatıp kalkarken konuyu dağıtmanın anlamı yok.
DOSTHANE UYARI !
Teknik Direktör Sayın Samet Aybaba’nın gelmesiyle evet bir canlanma bir umut var. Ancak şuan puan anlamında sıralama anlamında bir değişiklik yok. Bu yüzden Sayın Samet Aybaba’yı naçizane uyarıyorum. Bu maç ve bundan sonraki maçlara konsantre ol. İlk yarı itibariyle rakiplerle makası açmamaya bak. Kazan ki konuştuklarınızın bir anlamı olsun. Biz biliyoruz! Eskişehir bir futbol kenti, işte bu yüzden takımın durumundan endişeliyiz. Önümüzdeki bir iki maçı alamadıktan sonra transferin (T) sini konuşamazsınız. Gelecekle ilgili hiç kimse bir cümle kullanamaz. Konumuz Mersin maçı konuyu dağıtmayın beyler. Yapacağınız açıklamalarda Mersin maçı ve diğer maçlarla ilgili kazanmak adına planınız yoksa açıklamalarınız yok hükmündedir bilesiniz. Mersin maçında tüm kalbimle başarılar diliyorum“Bir Dost.”
MUHTEŞEM TARAFTAR
Eskişehirspor’un en büyük şansı muhteşem taraftarıdır. Tarih boyunca birçok defa ispatlamıştır. Geçen sezon olduğu gibi bu sezonda görev yine taraftara bırakılmıştır. Bu taraftar öğle bir taraftar ki, bilinçli, saygılı, nerde ne yapacağını bilen, armasının peşinden yaz kış yağmur çamur demeden giden, zor günde taşın altına elini değil gövdesini koyan bir taraftardır. En son Konya’ya şampiyon bir takımın taraftarı gibi gitmiş, şampiyon bir takımın taraftarı gibi gelmiştir. Dost düşman takdir etmiş selam durmuştur. Bu taraftar skor taraftarı olmadığını bir kez daha göstermiştir.
Tek kelimeyle Helal olsun, Helal olsun, Helal olsun…
TEŞEKKÜR
Hafta içi Eti Kek Fabrikasını ben ve çok değerli büyüğüm Sayın Ender Konca ile bir projemiz hakkında bilgi vermek için ziyarete gittik. Bizi kapıda Değerli dostum üretim müdürü Sayın Mustafa Yavuzcan karşıladı. Biraz spor muhabbetinden sonra, projemizi takdim ettik. Daha sonra kek üretimi hakkında fabrikayı gezme şansı yakaladık. Makineler ve kek yapımı hakkında bizlere samimi, içten heyecanlı bilgiler aktardı ki çok memnun olduk. El değmeden kekin yapılışına şahit olduk. Sayın Mustafa Yavuzcan’ın iş aşkına şahit olduk. Eti’yle bir kez daha gururlandık. Teşekkürler dostum.