Konuşan tabanca

"Hürriyet" gzatesinin "Tommiks-Teksas" kampanyasına katıldık...
19 kupona 648 sayfalık 4 kitap...
Günde 9 gazete okuruz...
Ara sıra da kitap...
Çocukluğumuzdan gelen tutkuyla da, böyle bir kampanya kaçırılır mı?
Bugün üç ayrı grubun 10’ar salonlu 30 sineması var Eskişehir'de...
En büyük özellikleri de, vizyona dünya sinemalarıyla aynı gün girmeleri...
60 ve 70’li yıllarda ise 12 kapalı sinema vardı... Bunların içinde "Sizin Sineması"nın yeri ayrıydı... 10 yıl önce çekilmiş olsa bile...
"Türkiye'de ilk kez" diye gelirdi filmler...
Pek çoğu da "Kovboy..."
……..
Bu çocukluk, hatta gençlikteki filmlerin, ya da çizgi romanların hala bir yeri vardır içimizde...
"Ama silah tutkumuz hiç olmadı..."
Sadece askerde kullandık...
"Ercan Akyol"un yandaki karikatürüne bakın...
Dünya terörü konuşuyor...
Ercan abi de, öyle bir çizmiş ki, tabancanın üstündeki balonu okuyucusuna bırakıyor:
"Siz konuşturun..."
……..
Eski bir valimiz, "Gazetecisin, ne olur ne olmaz, ruhsat vereyim" diye uyarmıştı...
Bir başka dostumuz da,  "7 silahım var, seç birini sana vereyim" demişti...
İkisine de olumsuz yanıt verdik...
Ve de ne gariptir ki...
Silahın daniskasını üretip satanlar...
"Bugün terörü konuşuyor..."
……..
Peki, Ercan Abi' nin tabancası ne diyor?
Ne güzel bir müziği vardı o filmin...
"Kıymayın" diyor tabanca:
"Bir avuç dolara değmez!.."
 ----------------------
Günün Şiiri
İsyan
Beni bu çepçevre hudutlar öldürüyor
Ben ayaklarıma dolanmış zincirler
Benden bir şeyler yitiriyor
Bıktım diyorum bu ölçülerden
Evren başladığınca hür olmalı
Beni bu ölçülü yaşamalar bitiriyor
Kaçmak diyorum, uzak, daha uzak
Sıyrılıvermek bir çırpıda
Cümle kaygılardan
Başım üstünde artık martılar dönüyor
Uzak maviliklere gönül vermişim
Alın götürün tutsak düşünceleri içimden
Boşuna deği bu
Günün uyuyan saatlerinde dirilişim
Ben esenliklere kanat germişim...
                                                     Ertuğrul Üçler (Varlık-1959)
 ------------------------------------------
Cumartesi öyküsü
İyilik ve kötülüğün simgesi
Yaşlı kızılderili reisi kulübesinin önünde torunlarıyla oturmuş, az ötede birbiriyle bozuşan iki köpeği izliyordu...
Köpeklerden biri beyaz, diğeri siyahtı...
12 yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin çadırı önünde bağırıp dururlardı...
Dedesinin sürekli gözünün önünde tuttuğu, yanından hiç ayırmadığı iki iri köpekti bunlar...
Çocuk çadırı korumak için, bir köpek yeterli gözükürken, niye ötekinin de olduğunu bir türlü anlamazdı...
Hem renkleri niye birbirinin tam zıttıydı?
Niye köpeklerin biri siyah, diğeri beyazdı?
Günlerden bir gün dedesine sordu:
"Neden birbirinin zıttı iki köpek besliyorsun?"
"Onlar" dedi yaşlı kızılderili:
"Benim için iki simgedir evlat!"
"Meyin simgesi?" diye sordu çocuk...
"İyilik ve kötülüğün simgesi. Aynen gördüğün şu iki köpek gibi, iyilikle kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımdan ayırmam onları..."
Çocuk, dedesini dinlerken içinden şöyle geçirdi :
"İki köpek arasında mücadele varsa, bunların bir kazananı da olmalı..."
“Peki dede” dedi:
"Sence hangisi kazanacak bu kavgayı?"
Bilge reis derin bir gülümsemeyle baktı torununa...
"Hangisi mi evlat?" dedi:
"Ben hangisini daha iyi beslersem!.."
 -------------------------------------------------
Uçan Kuş'tan
İyi bayramlar abi...
"Ben de biraz sığırcık peşinde koşup kafa dinlicem!.."
----------------------
Kıssa-dan
En vefakâr dostumuz gölgemizdir...
Ama unutmayın ki, o da yoldaşlık etmek için güneşli havayı bekler...
                                                                                                                  Hegel
-----------------------------
Günün İlanı
Hayal gücü güçlü olanlar için...
"Gerçekleşmemiş az miktarda hayal satılıktır!"
                                                              Emekli hayalperest
----------------------
Günün Fermanı
Reşadiye'deki futbolcu heykelleri, transfer edilmeden önce sağlık konrolünden geçirilecektir...
                                                                                                                                                          Balthör
-------------------------
Günün Sözü
Dünyada taklit edilemeyen tek şey cesarettir...
                                                                    Napolyon
----------------------
Gerilim
Vicdan, bankalarının size  söyleyeceklerini önceden size fısıldayan duygudur...
                                                                                                                   J. H. Temple
 --------------------------------------------------------------
Peki, ya anadiliniz?
Ünlü orkestra şefi "Toscanini"ye kaç dil bildiğini sormuşlar.
"Anadilimden başka üç dil daha bilirim" diye başlamış:
"Güzel bir kadınla Fransızca, birini korkutmak istediğim zaman Almanca, iş problemleri çözmek için de İngilizce konuşurum..."
Merak etmişler :
"Peki, ya anadiliniz İtalyanca’yı?"
Gülmüş Toscanini :
"Tabii, İtalyanca da konuşurum. Sabalları traş olurken yüzümü kesince küfretmek için..."
----------------------
Günün Balı
Yanlış hesap Bağdat'tan döner..
"Hesabı da halk öder!"
------------------------
Cuk
Ben hiç anlamıyorum yaa...
Madem ki okumanın yaşı yok, bırakın gençliğimizi yaşayalım, ilerde okuruz...
-----------------------------------------------------
 
Özdeyiş
Bilmediğini bilmek, kendini bilmektir...
                                                    Hanri Benazus
------------------------------------
Günün İncisi
Kitabı yargılarsanız, kitap da sizi yargılar...
                                                          Stephen King
 -------------------------
 
 
Kayınbiraderin gözleri
Adam 90 yaşında olmasına rağmen her gün golf oynuyormuş. Bir gün eve gelmiş "Bitti artık" demiş:
"Gözlerim iyi görmüyor, topun nereye gittiğini bilmiyorum. Golf hayatım bitti artık..."
Bu duruma üzülen karısı, "Yanında abimi de götürsene" demiş…
"Ama o 103 yaşında, hafızası da çok zayıfladı" diye karşılık vermiş adam...
"Merak etme" demiş kadın:
"Gözleri hala muhteşem görüyor..."
Ertesi gün iki ihtiyar birlikte golf sahasına gitmişler.
Adam topu dikip vurmuş, top havada süzülerek uzaklaşmış...
"Topun nerede olduğunu gördün mü?" diye sormuş...  "Evet, çok iyi gördüm" demiş kayınbiraderi:
"Biliyorsun, gözlerim süperdir..."
"Peki nerede?" diye sorunca da boynunu bükmüş:
"Unuttum valla!"
-----------------------------------
Niye ağlıyorsun?
Gelin ve kaynanalarla dolu bir minibüs kaza yapmış. Kaynanaların hepsi ölmüş. Herkes gülüp oynarken gelinin biri ağlıyormuş. Bir gelin "Ayol kurtulduk işte, niye ağlıyorsun?" diye sorunca da yanıtını vermiş:
"Ben kaynanamı evde unutmuştum!"
 ----------------------------------
Taç giyme töreninden
"Napolyon", Rus Çarı "1. Alexander"in taç giyme törenine katılan "Talleyrand"a izlenimlerini sordu ve şu yanıtı aldı:
"Törende yeni çarın önünde büyükbabasının katilleri yürüyordu. Sağında ve solunda babasının katilleri vardı. Arkasında ise kendi katilleri yürüyordu..."
----------------------------------
Günün Olayı
İçerde ve dışarda dini siyasete alet edip darbeye bile kalkışanlar, bunun bedelini mutlaka öderler...
Bu sözümüz, aynı yolda gidenler için de,
"Bir gün mutlaka" olarak geçerlidir....
----------------------------------------------
Günün Biberi
Eski Türkiye, yeni Türkiye ayırımı yapmıyorum. İnsan çocuklarını nasıl ayırsın?
"Çocuğu yaşat ki devlet de yaşasın!.."
                                                        Özgür Mumcu